Sosyal Medya

Güncel

Kürtlerle büyümek-küçülmek

“Bağımsızlık referandumu savaş sebebi”gibi bir yaklaşımı, MHP ile kritik işbirliği gerçeğine rağmen, Başbakan Yıldırım'ın “Olur mu öyle şey!” şeklinde cevaplandırması, Bahçeli'nin söyleminin sürdürülebilir olmaması ile alakalıdır. 25 Eylül'de referandum yapılsa, Bahçeli ordu mu gönderirdi Barzani'nin üstüne, ondan sonrası ne olurdu?



Ahmet TaÅŸgetiren - STAR

Bir dönem“Kürtlerle büyümek” gibi birjargon girmiÅŸti siyasi lügatimize. Çözüm sürecinin ürettiÄŸi umuttu bu. İçerde devreye sokulan açılım, dışardaki, özellikle Irak'taki Kürtleri de etkileyecek, böylece Türkiye'nin hinterlandı geniÅŸlemiÅŸ olacaktı. Türkler – Kürtler bu coÄŸrafyanın en kadim kardeÅŸ toplulukları idi.

Aslında “Kürtlerle büyümek”, yine Kürtler üzerinden gerçekleÅŸtirilmeye çalışılan “Küçültme”ye karşı bir hamle idi. Siyasi aklımız bu hamleyi yaparak, büyük bir oyunu bozmayı amaçlıyordu. İçerde terörle baÄŸlantılı odaklarda bile bir ölçüde karşılık bulmuÅŸtu bu proje.

Çözüm süreci bir baÅŸka küresel hamle ile torpillendi. Suriye – Kobani – Rojava ile bir kısım Kürt'e yeni iktidar alanı umudu verildi ve baÅŸka bir süreç baÅŸladı. Halen o süreç devam ediyor ve bizim “Kürtlerle büyümek” gündemimiz kolay hatırlanmayacak bir hafıza haline geldi.

Hatta ÅŸimdi Suriye'den sonra Irak'taki Kürt varlığı, Türkiye'yi tedirgin eden bir hareketlilik yaşıyor. 25 Eylül için planlanan “Bağımsızlık referandumu.” Bunu, Türkiye'ye en yakın, hatta “Büyüme” Ã¶ngörüsünün ilk planda partneri olması umulan Barzani devreye sokuyor. Bütün Kürtlük dünyasında “Barzani bunu yapmasın” diyenin bulunmadığı düşünüldüğünde,  bağımsızlığın o dünyanın kalb atışı halinde bir ÅŸey olduÄŸu görülebilir. Åžu söz Kürtler arasında en çok tedavül eden sözdür: Bütün Müslüman kavimlerin bağımsız bir devleti var, neden Kürtler'in olmasın!

“Türkiye Kürtlerle büyür”yaklaşımı nasıl bir projeyi öngörüyordu sorusunun cevabı önemli.

Ayın ÅŸekilde “Devlet aklı”nda “Türkiye Kürtlerle büyür”  yaklaşımı ciddi bir karşılık bulmuÅŸ muydu, sorusunun cevabı önemli.

EÄŸer ikinci sorunun cevabı evet'se, o zaman “Nasıl bir büyüme?” sorusunun cevabı üzerinde de, “Bunun Kürtlerde karşılığı olur mu, nasıl olur?” sorusunun cevabı üzerinde de çalışılmış olmalıdır.

CoÄŸrafyamızda olan bitenler konusunda belirleyiciliÄŸimizin önemli ölçüde zayıfladığı açıktır. Evet “bize raÄŸmen” yapılanlar da çetin gerilimlere sebep olur, ama bizim dışımızda bir oluÅŸumun adım adım gerçekleÅŸme süreci de yabana atılır deÄŸil.

Çok farklı aktörler devrede.

Ama bize en yakın, belki bizi en çok etkileyecek olan unsur bölgedeki Kürt varlığı.

Kuzey Irak'taki Kürtler'le bozuşmak, şüphesiz onlar için iyi değil. Ama bizim için de iyi değil.

Suriye'deki Kürtlerle bozuşmak onlar için iyi olmaz, ama Türkiye için de iyi olmaz.

Biliyoruz ki bölgedeki Kürt varlığı ile olan bütün ilişkilerimiz bizim içimizi de etkiler.

“Bağımsızlık referandumu savaÅŸ sebebi”gibi bir yaklaşımı, MHP ile kritik iÅŸbirliÄŸi gerçeÄŸine raÄŸmen, BaÅŸbakan Yıldırım'ın “Olur mu öyle ÅŸey!” ÅŸeklinde cevaplandırması, Bahçeli'nin söyleminin sürdürülebilir olmaması ile alakalıdır. 25 Eylül'de referandum yapılsa, Bahçeli ordu mu gönderirdi Barzani'nin üstüne, ondan sonrası ne olurdu?

Her halükarda bölge için en kritik meseledir Kürt meselesi.

Küresel güçler oynuyor bu alanda.

Uzun vadede bir “yapılanma projeleri” var mı, yoksa, ÅŸu andaki kaosla, Türkiye dahil bölge ülkelerini boÄŸuÅŸturmak onlar için yeterli mi, tartışılabilir. Ama, “Kürt meselesi”nin ne bölge ülkelerinin ne de Kürtler'in inisiyatifi dahilinde gündemde olduÄŸunu söyleme imkanı yok. Ä°ran ile Türkiye'nin “Kürtler'e karşı ittifak” gibi bir iletiÅŸim içinde görülmeleri de saÄŸlıklı deÄŸil.

Etnik, mezhebi fay hatlarımız var ve biz Müslümanlar olarak bunları onarma becerisini gösteremiyoruz. Başkaları da o fay hatları üzerinde çalışıyorlar.

Sıcak gündemler bir yana, saÄŸlıklı bir tarih yazmak için, farklı Ä°slam ülkelerinin “Âkil”insanlarıyla bir çalışma yapmak lazım. “Türkler Kürtlerle büyür, Kürtler Türklerle büyür, Araplar, Farslar, Sünniler Aleviler, Åžiiler birbiriyle büyür...” gibi bir ufku hayata geçirmek için... 

Hayal mi?

Öte yanda “Birbirimize raÄŸmen var olmak” gibi bir alan var. O da Ä°slam dünyasının mevcut halini yani reel durumu gösteriyor. Birbirimize arkamızı dönmekten korktuÄŸumuz durumu. Bedeli herkes ödüyor. Ne denebilir?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.