Arakanlı Müslümanları nasıl kurtaralım?

Osman Atalay- Yeni Akit

Rohingya Müslümanlarının İslam dünyasının en sahipsiz ve mazlum milleti olduğu herkes tarafından kabul ediliyor; zira onlar ne Filistin ne Afganistan ne Irak ne de Doğu Türkistan kadar gündem olabiliyor.

1784 yılına kadar bağımsız olan Arakan, Burma ve Ä°ngilizlerin iÅŸgaline uÄŸradı. 1948 yılında sömürge yönetiminin sona ermesinden sonra ülke uzun yıllar askerî rejimle yönetildi. 2011’de iktidara gelen Tein Sein hükümetinin baÅŸlattığı reform sürecinden ise Müslümanlar hiçbir ÅŸekilde yararlanamadı; ekonomik ve sosyal her türlü baskı ve ayrımcılığa maruz kaldılar. Bugün Myanmar’daki Müslüman nüfusun sayısı ile ilgili maalesef resmî ya da gayriresmî kesin bir bilgi yok.

2014 yılında gerçekleştirilen nüfus sayımına göre ülke nüfusu 51 milyon 419 bin 420. Ancak Müslümanlar resmî olarak tanınmadığı için Rohingyalar yine sayılmadı.

1982’de çıkarılan Yeni VatandaÅŸlık Kanunu ile “ulusallar” kategorisinin dışında bırakılarak kendi topraklarında yabancı unsur olarak gösterilen Rohingyalar, bugün hâlâ vatandaÅŸ statüsüne sahip deÄŸiller.

Myanmar’da Müslümanlara, “yabancılara aittir” ibaresi yazan özel beyaz bir kimlik veriliyor. Hiçbir resmî iÅŸlemde kullanılamayan bu kimlik sadece bilgi amaçlı veriliyor. Bu kanun yüzyıllardır bu topraklarda yaÅŸayan Rohingya Müslümanlarını kendi topraklarında yabancı bir topluluk durumuna düşürdü.

Rohingyalar BangladeÅŸ göçmeni olarak nitelendiriliyor. Arakan’da 1,5 milyon Müslüman Rohingya’nın yaÅŸadığı tahmin ediliyor. Ancak son yıllarda baskı ve ÅŸiddetten kaçanlar nedeniyle bu rakamın 1 milyon 90 bine gerilediÄŸi düşünülüyor. Resmî rakamlara göre Myanmar’ın %4’ü Müslüman.

1942 yılından beri bu topraklarda kendilerine uygulanan sistematik baskı ve zulümden kaçan 3 milyondan fazla Rohingyalı; Malezya, BangladeÅŸ, Pakistan, Suudi Arabistan, Tayland, Avrupa ve Endonezya’da mülteci olarak yaşıyor.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler’e göre Arakanlı Müslümanlar dünyanın en çok eziyet gören etnik gruplarından biri. Dünya üzerindeki Rohingyaların nüfusunun 4 milyon civarında olduÄŸu tahmin ediliyor.

Arakanlı Müslümanların bugün Myanmar’daki sayısı 1 milyon civarına düşmüş durumda. Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı, Arap BirliÄŸi, Ä°slam ülkeleri ve STK’larımızın en acil görevi, un ve gıda paketi ÅŸeklindeki pansuman yardım faaliyetini bir kenara bırakarak, bu insanları artık 57 Ä°slam ülkesine dağıtmanın yollarını aramak olmalıdır.

Ä°lk gerçekçi adım olarak da yıllardır BangladeÅŸ’teki kamplarda, gayriinsani koÅŸullarda yaÅŸayan insanlardan baÅŸlamalıyız. Dünya Müslümanları olarak BangladeÅŸ kampları ve Myanmar’da yaÅŸayan toplam 1,5 milyon insanın her gün iÅŸkence, zulüm ve sefaletinin fotoÄŸraflarını konuÅŸmanın ötesine geçmeliyiz.

Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü’ne göre 2012 yılındaki ÅŸiddet olaylarında 140 bin Rohingya, ülke içinde göç etmek zorunda kaldı. Örgüt, 2013 yılında yayımladığı “YapabileceÄŸiniz Tek Åžey Dua Etmek” adlı raporunda Myanmarlı yetkilileri, Arakan eyaletinde Rohingyalara karşı etnik temizlik yapmakla suçladı.

Bütün bu ÅŸiddet ve ayrımcılık nedeniyle her yıl binlerce Arakanlı Müslüman, vatanlarını terk ediyor. BaÅŸta BangladeÅŸ olmak üzere botlarla Malezya, Endonezya ve Tayland’a kaçan Rohingyalı Müslümanların çoÄŸu yolda ölüyor. Bu ülkelerde ise Rohingya Müslümanlarının geneline mülteci statüsü dahi verilmiyor.

Myanmar’da 1982 yılında çıkan bir yasayla Arakanlı Müslümanların vatandaÅŸlık hakları ellerinden alınmıştı. Yasa, Arakanlı Müslümanları vatansız hale getirirken, seyahat özgürlüğü, eÄŸitim, saÄŸlık hizmetlerinden yararlanma ve mülkiyet dokunulmazlığı gibi temel haklarını da ellerinden aldı.

Ä°slam ülkeleri ve BM ise, Ä°nsan Hakları Ä°zleme Örgütü’nün raporlarını yorumlamanın ötesine geçecek somut hiçbir çözüm üretemedi. Bu noktada artık Arakan halkının 50 yıldır ÅŸiddet ve zulme maruz kalmasına seyirci olmaktansa, Ä°slam ülkelerine muhacir olarak dağıtılmaları en gerçekçi çözüm olabilir.