Sosyal Medya

Genel

Bazı Notlar - İsmail Kılıçarslan

Dikkat isterim. Günah işleyen değil, günahı ‘günah’ olarak görmeyen. Ve yine dikkat isterim: Ahlaksız değil; ahlakı bir dinden, bir ideolojiden, bir düşünce sisteminden, bir cemaatten, bir cemiyetten, bir etnik aidiyetten, hatta bir aileden değil kendi vicdan terazisinden alan... Hiç kuşku yok ki tek ölçünün vicdan olduğu bir düzlemde ‘vicdana sığdırılabilen şeyler’ meselesi sonsuz kere çeşitleneceği için bir ahlakın varlığından da söz edilemez.



İsmail Kılıçarslan - Yeni Şafak

Türk bir dostum Saraybosnalı bir dostuma, biraz da safça bir merakla, sormuÅŸ: ‘Sizin için en büyük düşman Sırplar mı, Hırvatlar mı?’ Saraybosnalı tanıdığım, acı bir gülümsemeyle cevap vermiÅŸ: ‘Bizim için de, Sırplar için de, Hırvatlar için de en büyük düşman sekülerleÅŸme.’

Benim ‘yeni seküler düzen’ dediÄŸim düzeni nasıl tanımlayabileceÄŸimize dair şöyle bir yaklaşımım var: ‘Günaha ‘günah’ demeyen, kendi ayarsız vicdan terazisinin öngördüğü bazı kuralları ‘ahlak’ sayan, son derece kendine gömülü bencil insan teklerinin oluÅŸturduÄŸu kaotik nizam.

Dikkat isterim. Günah iÅŸleyen deÄŸil, günahı ‘günah’ olarak görmeyen. Ve yine dikkat isterim: Ahlaksız deÄŸil; ahlakı bir dinden, bir ideolojiden, bir düşünce sisteminden, bir cemaatten, bir cemiyetten, bir etnik aidiyetten, hatta bir aileden deÄŸil kendi vicdan terazisinden alan... Hiç kuÅŸku yok ki tek ölçünün vicdan olduÄŸu bir düzlemde ‘vicdana sığdırılabilen ÅŸeyler’ meselesi sonsuz kere çeÅŸitleneceÄŸi için bir ahlakın varlığından da söz edilemez.

‘Yeni seküler düzen’in böylece nefret ettiÄŸi ilk ÅŸey ‘ahlak’ meselesidir. Azıcık ahlaktan bahsettiÄŸinizde size ‘ahlakçılık yapmak’ yaftasını yapıştırıverirler.

BaÅŸa dönersek... Sırpları, Hırvatları, BoÅŸnakları, Türkleri ve tüm diÄŸerlerini bekleyen tehlike sizi ‘her ÅŸeyin mümkün olabileceÄŸine, çünkü verili olanın saçma olduÄŸuna, çünkü kadim olanın deÄŸersiz olduÄŸuna’ inandıran yeni seküler düzendir. Bu düzen, din-ideoloji-düşünce bağımsız olarak tüm insanları birbirine benzetmekte, dünyanın yaÅŸanabilirlik seviyesini hızla aÅŸağı çekmektedir.

***

Roma’da, Nuri Pakdil’in görünce bence haksızlık da ederek ‘put kuyusu’ deyip geçtiÄŸi ÅŸehirdeydim geride bıraktığımız 3-4 gün boyunca. Bir meydanda, bir sokak satıcısından kendime bir ÅŸapka satın aldım. Afrikalı, kafasında masmavi bir yün takkesi olan bir baÅŸka satıcı yanaşıp ‘ÅŸapka güzel olmuÅŸ’ dedi Ä°ngilizce. TeÅŸekkür ettim tabii, ama bana bir ÅŸeyler satmaya çalışacağı hissiyle adımlarımı hızlandırdım.

Cep telefonunu çıkardı. KaÅŸla göz arasında ‘bu kızım Fatıma, dün doÄŸdu’ dedi. Bütün bebekler güzeldir tabii ama Fatıma baÅŸka güzeldi. ‘Allahu yuÄŸtikel afiye’ dedim. Yani ‘Allah afiyet versin, sıhhat versin’ manasına gelecek bir Arapça söz. DoÄŸru hatırladığımdan bile emin deÄŸildim.

Gözleri doldu. Hemen iki bileklik çıkardı. Birini kızıma, diÄŸerini eÅŸime armaÄŸan etti. O noktada, tam bir salak gibi elimi cebime atıp para çıkarmaya hazırlandım ‘çattık ulan’ bakışlarıyla.

Paramı almadı. Almadığı gibi ‘these gifts for Allahu yuÄŸtikel afiye’ dedi, yani ‘bu hediyeler Allahu yuÄŸtikel afiye için.’ O anda fark ettim ki Muhammed (adını bilmiyorum ama bu olmalıydı) gurbettedir. Dün doÄŸan çocuÄŸu için belki de hiç kimse ona henüz ‘Allah analı babalı büyütsün’ dememiÅŸtir. Belki de Fatıma için ilk iyi dileÄŸi ben dile getirmiÅŸimdir.

YapabileceÄŸim tek ÅŸeyi yapıp Muhammed’e sıkı sıkı sarıldım. ‘Muhammed ile Ä°smail’in sarılması yeni seküler düzen için tehlikedir’ dedim kendi kendime ama Roma’nın bunu duyacak hali yoktu.

***

Malum Kurban Bayramı yaklaşıyor. ‘Kurban ibadeti en az ne ile ilgilidir’ diye soracak olsanız bana ‘etle’ olur cevabım. Niye böyledir bu? Çünkü birincil ve en önemli meselesi ‘yaklaÅŸmak, yakınlaÅŸmak, kurbiyet tesis etmektir’ bu önemli ibadetin. Ä°kincil ve sosyal meselesi ise ‘herhangi bir insan tekine yalnız olmadığını’ hissettirebilmek yani o insan tekiyle aranızda bir ünsiyet peyda etmektir.

İlkinin yolu şahsi yolcuğunuzda feda edebileceğiniz kıymetlinizden, ikincisinin yolu elbette paylaşmaktan geçer.

‘Yeni seküler düzen’in insan tipi için kendine gömülü ve bencil dedik deÄŸil mi? Ä°ÅŸte kurban, tam da bu kendine gömülülük ve bencillik halini ortadan kaldırabilmenin de bir fırsatıdır. Ãœstelik hem alırken hem de verirken.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.