Sosyal Medya

Güncel

Uğur Dursun Dosyası

Özgür-Der ve Akabe camialarına yakınlığı ile bilinen Kayseri Orman Bölge Müdür Yardımcısı Uğur Dursun, bundan dört ay evvel FETÖ mensubu olduğu iddiasıyla tutuklandı. Uğur Bey’le ortak dostlarımız var. Hepsi de FET֒yle yüzde yüz alakasızlığına şahitlik ediyorlar. Telefonuna “bylock” programını yüklediği iddia ediliyor ve fakat bilirkişi raporu bu iddiayı yalanlıyor. Aleyhinde başka bir delil de olmadığı halde halen tutuklu. Geçen Perşembe (17 Ağustos 2017) günü Kayseri Adliyesi’nde duruşması vardı. Tahliye edilecek diye bekledik; edilmedi.



Hakan Albayrak - Karar

 

AÅŸağıda, UÄŸur Dursun’un ailesi adına kız kardeÅŸi Fatma Ercan’ın Özgür-Der Sarıyer TemsilciliÄŸi, Kayseri Mazlumder ve Kayseri Hilalder ile beraber yayımladığı bildiriyi sunuyorum. KeÅŸke elimden daha fazlası gelseydi.

***

BYLOCK MAÄžDURU UÄžUR DURSUN’LARA ÖZGÃœRLÃœK!

Kayseri Orman Bölge Müdür Yardımcısı UÄŸur Dursun, “bylock kullanıcısı” diyerek tutuklanıp 4 aydır suçsuz yere maÄŸdur edilmektedir.

Emniyetten gelip götürdüklerinde sorgulamada 2014’te toplam “16 sanÅŸye Bylock gözüktüğü” suçlamasını öğrenmiÅŸ olmasına ve o dönemde kullandığı telefonun ÅŸu an hala elinde olduÄŸunu belirtmesine raÄŸmen telefonu istenmemiÅŸtir. Biz de ailesi olarak Ä°stanbul adliyesi yeminli bilirkiÅŸisine telefonunu incelettik. Yeminli bilirkiÅŸi raporunda “imeisi belirtilen telefona bylock programı indirilmemiÅŸ ve indirilip kaldırılmamıştır” diye raporda belirtmiÅŸtir. Raporla birlikte telefon adliyeye teslim edilmesine raÄŸmen sonuç alınamadığı gibi; HTS ve NAT kayıtları BTK’dan geldiÄŸi halde; mahkemede “bakılmasına gerek yok, hiçbir yazışma da beklenmeyecek” ÅŸeklinde ifade kullanarak hukukun önü tıkanmıştır. Bir cinayette adli tıp raporu olmadan sanık nasıl yargılanamazsa, telefonunda bylock olduÄŸu iddiasıyla yargılanan birinin de adli bilirkiÅŸi raporu olmadan yargılanmaması gerekmiyor mu?

Biz torpil değil hukukun işlemesini istiyoruz. Herkese suçlama yapılabilir; fakat kişi, masumiyetini her şekilde ortaya koyduğu halde delillerle hareket edilmiyorsa hukuk nasıl işleyecek ve biz hakkımızı nerede arayacağız?

AÄŸabeyimiz UÄŸur Dursun da, biz kardeÅŸleri de 15 Temmuz’lara kadar “Cemaat” olarak adlandırılan yapının, -suç da teÅŸkil etmemesine raÄŸmen- ne okullarında okuduk ne de dersanelerine gittik. Bankasını kullanmadık, dernek ve vakıflarına bağışta bulunmadık. Aksine, bu yapının ve FETÖ’nün rakip olarak gördüğü Ä°HH, Özgürder ve Akabe gibi vakıf ve derneklerle iliÅŸkide olduk; Suriye ve Gazze gibi beldelere yardımlarımızı bu kurumlar üzerinden gönderdik ki; bu durum da bizlerin aile olarak kimlik yapımızı ortaya koymaktadır. UÄŸur Dursun’un sosyal medya hesapları da incelendiÄŸinde bu durum sarih biçimde ortaya çıkacaktır. Nitekim hakkındaki bu bilgi ve belgeler Emniyet tarafından tesbit edilip dosyasına da konmuÅŸtur. Ama tüm bu gerçekler ve deliller mahkeme tarafından görmezden gelinip maalesef dört aydır maÄŸdur edilmektedir.

Sayın CumhurbaÅŸkanımız, hükümet ve devlet 17-25 Aralık’ı milat almakla beraber bizim miladımız doÄŸum tarihlerimizdir. Çünkü hayatımızın hiçbir döneminde bizler ne FETÖ ile ne de bu yapının “dindar tabanı” ile yanyana dahi gelmedik.

Halihazırda HTS kayıtlarını da İstanbul adliyesi yeminli bilirkişi inceledi ve yine temiz sonuç almamıza rağmen hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Mahkeme delillere dayanarak hareket etmeyip işi temyize bırakarak hem devletin birimlerini gereksiz yere meşgul etmekte hem de insanların mağduriyetleri uzatılmakta.

Ne gariptir ki “maÄŸdurum” diyen ve sadece bylockla suçlanan insanlar hep 2014’te 8. veya  9. aya denk geliyor ve 1 dk. etmeyecek bir süre ile yargılanıyor. Biz her türlü araÅŸtırmanın yapılmasını ve gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyoruz.

GeçmiÅŸ hükümetler döneminde hep biz Ä°slami kimlik sahipleri maÄŸdur edildik. AÄŸabeyimiz UÄŸur Dursun’un eÅŸi de 28 ÅŸubat maÄŸdurudur. Başımıza gelen zulümlere “dur” diyecek biri gelsin deyip AK Parti’ye gönül verdik ve tek başına iktidar olsun diye çırpındık ki 28 ÅŸubat maÄŸdurlarının, Sivas vb. maÄŸdurların maÄŸduriyetlerine son verilsin.

Biz ve bizim gibi maÄŸdurlar ve tüm 28 Åžubat maÄŸdurları için hakkın ve adaletin yerine geleceÄŸi günleri hasret ve umutla beklerken, tüm Ä°slami kamuoyunu ve STK’ları da bu süreçte üzerlerine yüklenen “adil ÅŸahitlik” sorumluluÄŸunu yerine getirmeye davet ediyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızdan, yetkililerden ve sorumlu kişilerden isteğimiz mağdurların sesinin duyulması ve bütün mağduriyetlerin bir an önce giderilmesidir. Bütün mağdurlar, bu konuda yetkililerden hukuk ve emniyet bürokrasisine yapacakları çağrıyı umutla beklemektedirler. İnsanlar, geç gelecek olan adaletle, zulmün ve öfkenin kapısında heder edilmemelidir!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.