Sosyal Medya

Kürsü

Yüzleşme Dünyadaki Sırat köprüsüdür/ Murat Sayımlar

'Yeryüzünde icat edilmiş en müessir bilgilenme, öğrenme, eğitim, hakikat elde etme, inşa yöntemlerinden birisidir, yüzleşme.'



Süreci ve sonucu itibarıyla zorlayarak, çoğunluklada acı vererek öğretir.

Yüzleşmelerin mutlaka sonuçları olur. İşte bu sonuçlar, hallerin sıratıdır.

Ya önü açılır yüzleşenin, sırat otoban olur.

Ya da kılıçtan keskin olur sırat ve yüzleşen cehennemine yuvarlanır.

Birkaç örnek vereyim kendiniz karar verin.

Yıllardır kaleminde, mürekkep yerine kendi kanını kullanan bir üstad düşünelim. Net inançları, keskin düşünceleri ve dava aşkı ile yazıyor ve konuşuyor, birkaç on yıldır.

Zeki, çok okuyor ve düşünüyor.

Nelerin yanlış ve hatalı olduğunu; bunların nedenlerini güçlü bir şekilde ifade ediyor.

İstiyor ki okuyanlar anlasınlar ve hallerini düzeltsinler. Anlasınlar ve gereğini yerine getirsinler. Anlasınlar ve ufkunda stratejik değişim ve aksiyonlar gerçekleştirsinler.

Heyhat. Okuyorlar, beğeniyorlar, şöhreti ve saygınlığı katlayarak artıyor. Eleştiri ve düşmanlıkta paralelinde gelişiyor. Maalesef bir hareket olmuyor.

Üstad dilini yeniliyor, kılıcını daha keskin ve mahir hale getiriyor, kahroluyor, kötü hastalıklara düçar oluyor. Heyhat.. tık yok.

Üstad anlam veremiyor bu duruma ve anlayamıyor; ne olması ve yapılması gerektiğine dair bir bağlama, ufka, tasavvura ilişkin konuşup, yazmadığını.

Anlamıyor işin fıtratının; sisteme doğru girince, yanlışın, özgül ağırlık farkından dolayı kendiliğinden sistemden çıkacağını.

İşte bu demde sırat önüne kuruluyor.

Birileri, üstadın yanlış, olmaz, olmamalı dediklerinin tamamını ve fazlasını kuşatacak; ne olmalı? Nasıl olmalı? Önerisini, sistematik, stratejik, uygulanabilir bir formatta üstadın önüne koyuyor.

Sırat tamda budur. Üstad şimdi nasıl davranmalıdır?

Sanki böyle bir öneriye muhatap olmamış gibi, aynı tarz, biçim ve üslupta konuşmaya devam edebilir mi? Ederse bunu nasıl anlamlandırmak gerekir?

Ya da on yıllarca söylediklerini hayat sahnesinde gerçekleştirebilecek bir öneriye muhatap olduğunu kabul ederse, nasıl bir tavır geliştirmelidir?

Öneriyi hiçleştirici, itibarsızlaştırıcı, değersizleştirici bir tutumu tercih etmek nasıl bir halin sonucudur?

Benzer duruma sahip olupta üstad olmayanlar için de aynı soruları sorabiliriz.

Gördünüz mü yüzleşme cehennemini? Böyle bir öneri ile yüzleşmeden önce aslında sıkıntı yoktu.

Çalan ben, oynayan ben. İstediğim zaman nameyi, notayı, makamı; istediğim zaman figürü, koreografiyi değiştirip, davayı sürdürebiliyordum.

Mevzu eskiyip, bıkkınlık hasıl olunca, yeni başlıklar açıp, tatmin düzeyini konsolide edebiliyordum.

Ama artık olmaz. Boşluklar alındı.

Başka bir örnek.

Hayatının birkaç on yılını dava için fedakarane sarf etmiş olan başka bir üstad, geldiği son kertede; kimilerine göre çok önemli başarılar elde etmiş ve geleceğin de lider üstadı olarak görülmektedir. Kimilerine göre de, başarı olarak isimlendirilen sonuçların karşılığında asli anlam, değer, ilke, hukuk, hedef ve kaynakları bedel olarak ödemiş, ödettirmiş ve ödettirmeye de devam etmektedir.

Davasının adı Rıza-i Bari olan hiç kimsenin böyle bir durumu geçiştirmesi, derin muhasebe yapmadan, yeniden tariflerle durum idare etmesi düşünülemez.

Bu üstadın; "sanki biz sizin söylediklerinizi dikkate almıyor ve bu hususlarda bir şey yapmıyor muyuz?" tarzındaki aleni veya zımni itirazı, hatta öfkesi karşısında;

Bu dava aynı iddiayı taşıyan herkesin ortak sorumluluğu ve katılımını zorunlu kılar. Elbette sizin de bu hususta çalışan ekipleriniz, size bilgi sağlayanlar ve kendi tespitleriniz de vardır. Ancak dışarıdan bakıp, sistem ve süreç körlüğüne sahip olmayan ve inancı ve samimiyetinden şüphe edilemeyecek olanların tespit, ikaz ve önerileri de dikkate alınmak mecburiyeti söz konusudur diyen birileri ortaya çıksalar. Sadece itiraz etmeyip birde; tespit, analiz, öneri paketi hazırlasalar.

Bu öneri paketi belli bir sürecin; durum, etki, sebep-sonuç, hasar, hedef isabet, sahihlik analizlerini kapsamış olsa;
Bu analizler; cari parametreler, özgün veriler ve kıyas parametreleri ile yapılmış olsa;
Buna ilişkin müessir önerileri de kapsamış olsa..

İşte üstadın önüne sırat kurulmuş olacaktır. "Artık bizde bu davanın sahiplerinden ve sorumlularındanız; söyleyecek sözümüz ve tekliflerimiz var" diyen bir tavırla yüzleşmek zorunda kalınmıştır.

Bu üstatta üç seçenekle karşı karşıyadır.

Duymayacak, dikkate almayacak ve yokmuÅŸ gibi devam edecektir.

Duyacak fakat itibarsızlaştırmayı, hiçleştirmeyi, değersizleştirmeyi tercih edecektir.

Ya da duyacak ve ciddiye alacaktır.

Her yüzleşmenin anlık, kısa, orta ve uzun vadede sonuçları vardır.

Halihazırda yüzleşmeler karşısında en yaygın tavır dört maymun tavrıdır. Duymadım, görmedim, bilmiyorum, iplemiyorum.

Ancak şu gerçek hiç unutulmamalıdır. Yüzleşme, Rabb Mektebi'nin yöntemidir. Rabb tarafından kemali ile uygulanır ve sonuçları yönetilir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.