YAŞ kararları hakkında AK Partili isimden dikkat çeken yorum!

Yüksek Askeri Åžura’da (YAÅž) alınan kararlarda darbe giriÅŸiminin baÅŸarısızlığa ulaÅŸmasında “can feda” mücadelesiyle öne çıkan ve FETÖ ile etkin mücadele eden önemli isimlerin terfi alamaması ÅŸaÅŸkınlığa neden olmuÅŸtu. AK Parti Ä°stanbul Milletvekili Metin Külünk, bu durumla ilgili detaylı bir deÄŸerlendirme yaptı.

Külünk’ün DiriliÅŸ Postası’nda yayınlanan makalesinde özellikle Korgeneral Ä°smail Metin Temel’e iliÅŸkin verdiÄŸi bilgiler dikkat çekici. Korgeneral Temel, 15 Temmuz gecesi darbeci Orgeneral Adem Huduti’yi darbeye karşı çıkan açıklama yapması için arayan ve bu olmayınca da devreye girerek darbe giriÅŸiminin bastırılmasında önemli rol oynayan bir isim. Korgeneral Temel’e, o gece tüm bu engelleme çabaları önlensin diye FETÖ tarafından suikast düzenlenmek istendiÄŸi de ortaya çıkmıştı.

TERFİLER ÖNÜNDE ENGEL YOK

TSK’da FETÖ temizliÄŸinin baÅŸlatıldığı ve 150’ye yakın general ve amiralin ihraç edilmesinin ardından toplanan geçen yılki YAÅž toplantısının ardından Ä°smail Metin Temel’in adı, CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın tarafından “orgeneral” olarak açıklanmıştı. Ancak aynı gece yayınlanan kararlarda Temel’in korgeneral rütbesiyle Orgeneral rütbesindeki 2. Ordu Komutanlığı’na atandığı görülmüştü. Temel’in bu yıl 2. Ordu Komutanlığı’nı orgeneral rütbesiyle devam ettirmesi bekleniyordu. Ve bunun önünde de bir engel bulunmuyordu. YAÅž öncesi OHAL kapsamında çıkarılan bir KHK ile rütbesinde 1 yılını geride bırakmış olsa da general ve amirallerin terfi yada emekli ettirilebileceÄŸi düzenlendi. Bu da Temel’in terfi edeceÄŸi beklentilerini arttırdı. Ancak düzenlemeye karşın, rütbelerinde 2 yılını geride bırakmış olan Korgeneral Temel de, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na atanan Koramiral Adnan Özbal da terfi alamadı. Metin Külünk, FETÖ ile mücadelesiyle öne çıkan Temel ve diÄŸer isimlerin terfi ettirilmemesi üzerinden yazdığı analizde 15 Temmuz gecesi yaÅŸananlar ve bu yılki YAÅž toplantısında Temel’in terfisi beklentilerine iliÅŸkin ÅŸunlara dikkat çekti:

Ä°NFAZ EMRÄ° VERÄ°LMÄ°ÅžTÄ°

“15 Temmuz’u 16 Temmuz’a baÄŸlayan gece, Åžehit Astsubay Kıdemli BaşçavuÅŸ Ömer Halisdemir’in vurduÄŸu hain Semih Terzi’nin Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı iÅŸgal giriÅŸiminin yanında, gerçekleÅŸtirilmesi için talimat verdiÄŸi bir de cinayet plânı vardı. Bu plân, bugün 2. Ordu Komutanı olan Korgeneral Ä°smail Metin Temel’in öldürülmesi üzerine kuruluydu. Temel, o gece Van AsayiÅŸ Kolordu Komutanı olarak, bugün iÅŸgalci darbe giriÅŸiminden tutuklu olan Adem Huduti’yi -o gün 2. Ordu Komutanı- arayarak, Huduti’den, söz konusu kalkışmanın “F” tipi bir giriÅŸim olduÄŸunu ve 2. Ordu’nun bu kalkışmada yer almadığının belirtildiÄŸi bir açıklama yapmasını istemiÅŸti. Ancak Huduti bunu yapmamıştı! Ä°steÄŸi yerine gelmeyen Korgeneral Temel, bir de Van’da susturuculu silahlarla teçhiz edilmiÅŸ özel bir time infaz ettirilecekti. BaÅŸaramadılar, çatışmadan arkalarına bakmadan helikopterle kaçtılar…”

“2 YIL” ÇITASI

“Ä°ÅŸgalci darbe giriÅŸimine ilk andan itibaren direnen ve gösterdiÄŸi mukavemetle o gecenin asîl kahramanlarından olan Temel,15 Temmuz’dan kısa bir süre sonra Millî Savunma Bakanlığı’nın atama kararıyla Adem Huduti Kara Kuvvetleri emrine kaydırıldığı sırada 2. Ordu Komutanı yapılmıştı. Fakat TSK’nın en kalabalık ve en güçlü birliÄŸine komuta eden Korgeneral Temel, birkaç gün önce geride bıraktığımız Yüksek Askerî Şûra’da terfi ettirilen isimler arasında yer almadı. Sebebi, bunun için daha 2 yıla ihtiyacının olması…”

YÜZDE 80 PİLOT KADROSU İHTİYAÇTI

AK Parti Milletvekili Külünk, yazısında Korgeneral Temel’in yanısıra, bu yılki YAÅž’ta terfi alamayan, 15 Temmuz’un gizli kahramanı diÄŸer isimlere de iÅŸaret etti. Külünk, analizinde, özellikle Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na dair önemli bir tespitte bulundu. Külünk, ÅŸunları kaydetti:

“Daha önce ehil olan personel, FETÖ’nün baskı veya kumpaslarıyla uzaklaÅŸtırılmıştı. Kalan ehil personelse bahsettiÄŸim “çıta”ya takıldı. TSK, niceliksel olarak yara almanın yanı sıra, niteliksel olarak da yara almaya baÅŸladı. Meselâ Hava Kuvvetleri terfilerinde yüzde 80 pilot kadrosu yer almalıyken, tersine hava-yer kadrolarına terfi verildi. Hava Kuvvetleri, hassas vuruÅŸ kabiliyeti ile en önde savaÅŸan kuvvetimiz. Terfilerde “liyakat” yerine aranan “sistemi koruma çabaları” sayesinde savaÅŸma kabiliyeti de zarar görüyor. Bu konunun sonu, ÅŸu soruları sorduruyor: Meselâ El-Bab operasyonunda, ÅŸehirde kaç DAEÅž’li vardı, buna karşı kaç sorti ve kaç bombalama yapıldı ve kaç top atıldı? Sadece bu sorulara bile cevap verildiÄŸinde durum ortaya çıkacaktır.”

ÖDÜL MÜ CEZA MI?

“FETÖ’ye karşı mücadele etmeyen, devleti için mücadele etmek üzere yetkin ve etkin hamle de yapmaz...” diyen Külünk, ÅŸu soruyu yöneltti: “Elbette terfi sistemi geçmiÅŸin ödüllendirilmesi deÄŸil, subayların geçmiÅŸ performanslarının, gelecekte gösterecekleri performanslarını deÄŸerlendirme süreci olarak ele alınmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti için aslolan, ülkenin bekası için savaÅŸacak subayların, kuvvetleri içerisinde asıl savaÅŸan unsurlardan olmasıdır. Yoksa, Sayın CumhurbaÅŸkanımızın bütün teveccühlerine raÄŸmen, onun karşısına geçer bir hâdsizlikle, ülke düşmanlarına karşı mücadele veren personelin sessiz kalmasını mı istiyorlar terfi listelerinden isimlerini silerek? Bu durum, FETÖ’ye ve tüm düşmanlara karşı mücadele verenlere bir ödül mü, yoksa ceza mı? Yahut FETÖ’ye karşı savaÅŸmadan köşede sessizce beklemek, terfi ile mi ödüllendirilecek?”