Güncel
'Bu filmlerin bize önerdiği dolmaları yersek bize de yazıklar olsun.'
'Vaktiyle çekildiğinde de çok kötü olan fakat nedense ‘beklendik başarılar’ yakalayan filmlerin aynı kötülükte çekilip tekrar vizyon şansı denediği, tuhaf, aptal bir aralıktayız bence şu aralar.'
İsmail Kılıçarslan / Yeni Şafak
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Bu filmlerin bize önerdiği dolmaları yersek bize de yazıklar olsun.
Önce ülkemizden baÅŸlayalım. O iÄŸrenç yerli filmin adı ‘Eyvah Åžeriat Geliyor.’ BaÅŸrolde gerzek bir özel güvenlik ve ‘kıyafetime dokunma’ diye bağıracak bir kadın var. Gerzek güvenlik, kadına ‘seni bu kıyafetle parka alamam’ der, kadın da ortalığı ayaÄŸa kaldırır ve olaylar geliÅŸir. Yanlış anlaşılmasın. Bu filmde özel güvenlik görevlisi de, maÄŸdur kadın da gerçekten rol yapmıyor olabilirler. Zaten film bu sahneden hemen sonra baÅŸlar. Gazeteler önceki filmden iyi hatırladığımız haber dillerini devreye sokarlar; zaten bir süredir ‘kıyafetime karışma’ kampanyası yürüten bazı kiÅŸi ve kuruluÅŸlar derhal olay yerinde eylem yaparlar.
Aslında bir de aynı filmin yan hikayesi var. Orada da ailesi tarafından ‘bu adam uyuÅŸturucu bağımlısı’ denilen biri elinde tahra ile Mustafa Kemal heykeline saldırıp ‘dinimizde putperestlik yoktur’ diye bağırır. Önceki filmden bu sahneyi de hatırlıyoruz.
Ä°lk filmden hatırladığımız ‘bu ÅŸeriat çok kötü’ cümlesinden hemen sonra oluÅŸan 100 milyar dolarlık boÅŸluk bu filmde henüz yakalanmış deÄŸil. Ancak asıl amacın o olduÄŸunu film severler gözden kaçırmasınlar. Çünkü ÅŸeriatı gösterip banka boÅŸaltmak, hatta sırtında para çuvalıyla kendi sahibi olduÄŸu bankayı soymak önceki filmin ‘en ÅŸaşırtmayıcı’ baÅŸarısıydı. Kulağımıza gelen haberlere göre filmin yapımcıları ÅŸu ara ÅŸehrin meydanlarında cumhuriyet, Mustafa Kemal ve laiklik aleyhine konuÅŸup zikir falan çekecek sakallı, sarıklı bir oyuncu topluluÄŸu ile görüşme halindeymiÅŸ. EÄŸer bu da gerçekleÅŸirse film ‘aynı çokun iki bininci laciverti’ olarak yine tarihe geçecek.
Ä°kinci filmimiz ‘en iyi küresel pislik’ dalında ödül almış iki filmin tekrarı niteliÄŸinde. Adı ‘Pislik Ä°mam Pakistan’da Darbe Yapıyor.’ Filmin baÅŸrolünde dinler arası diyaloÄŸa inanan, rüyasında sık sık Peygamber Efendimiz(sav)’i gördüğünü iddia eden ve insanlara O’nun mesajlarını ilettiÄŸini söyleyen, CIA-Vatikan-MI5 falan gibi merkezlerle arası çok iyi bir köpek var: Tahirul Kadri. Filmin en önemli sahnesinde bu köpek, vesayeti altında tuttuÄŸu hukuk mekanizması sayesinde son derece muÄŸlak bir yolsuzluk dosyasını öne sürüp Pakistan’da 3 dönemdir BaÅŸbakan seçilen Navaz Åžerif’i görevden aldırtmayı baÅŸarıyor. Navaz Åžerif, 200 milyonluk Pakistan’da devrim niteliÄŸinde iÅŸler yapıyor, bu arada küresel emperyalizme de gücü nispetinde kafa tutmaya çabalıyordu. Anlayacağınız, bu berbat film Brezilya’da vizyona konulan ve baÅŸarılı olan ‘Dilma’yı Görevden Al’ filminin bir tekrarı. Tabii, Türkiye’de baÅŸarılı olamayan ‘Sümüklü Çakma Mehdi Darbe PeÅŸinde’ filminin de.
Bu filmin tutup tutmayacağına tam da Türkiye’de olduÄŸu gibi halk karar verecek. Vizyona sokulan bu filmi ‘ne yapalım, izleyeceÄŸiz mecbur’ diyerek kabullenirlerse film baÅŸarılı olacak. Yok 15 Temmuz’daki gibi ‘bir dakika ulan it herifler’ diyebilirlerse film Tahirul Kadri denilen pisliÄŸin elinde patlayacak. Bekleyelim, görelim.
Üçüncü filmimiz aslında tekrar çekim deÄŸil, ‘esinlenme yoluyla elde edilmiÅŸ bir uyarlama.’ Bu özelliÄŸi ile Engin Günaydın’ın muhteÅŸem oyunculuÄŸuna raÄŸmen izlemeye tahammül edilemeyen Demirkubuz filmi Yeraltı’na falan benziyor. Adı ‘Bir SavaÅŸ Gerekçesi Hakkında Her Yalan’ olan film, ‘Irak’ta Vallaha Kimyasal Silah Var’ filminin serbest uyarlaması. Bu kez baÅŸrolde Amerika’nın ipli kuklası Suud Kralı var.
Film, Suud DışiÅŸleri Bakanı'nın yaptığı ‘bu teklifi savaÅŸ gerekçesi sayarız’ cümlesiyle açılıyor. Güya Katar, ‘Kabe’nin yönetimini uluslararası bir konsorsiyuma devretmek gerekir’ demiÅŸ de cesareti dillere destan Suud Krallığı da bunu savaÅŸ gerekçesi sayıyor. Senaryosu ‘aşırı fantastik’ bu filmin vizyona girip girmeyeceÄŸi merak konusu. Åžu ‘cesareti dillere destan’ lafzına da bir açıklık getirelim. Suud’un cesareti Müslüman’a kadar. Gavura, kafire, müşriÄŸe karşı cesaret geliÅŸtirebildiÄŸini gören de yok iÅŸiten de. Zira kukla olmak bunu gerektirir.
Son olarak hiç sürpriz barındırmayan bir yerli filmden söz edeyim. Filmin adı ‘Cebenoyan’ı Hayata Küstürmek.’ Birgün Gazetesi’nde çalışan film yazarı Cüneyt Cebenoyan’ın PKK ve onun destekçileri aleyhine yazdıkları neticesinde olacak olan Cebenoyan’ı hayata küstürmektir. Bir dünya aşırı özgürlükçü insan milyon küfür, hakaret ve aÅŸağılama eÅŸliÄŸinde Cebenoyan’a ‘biz terör örgütünü seviyoruz, sana ne’ diyecek, finalde aşırı özgürlükçü Birgün Gazetesi Cebenoyan’ın yazılarına son verecektir. Bu böyledir özgürlüğünü sevdiÄŸiminin yurdum solcuları için. Terör sevmek özgürlük, onu kınamak insanlık suçudur. Tuhaf evet, ama böyle.
Kaynak: Yeni Åžafak
Henüz yorum yapılmamış.