Bir mücadelenin çarpıtılması, bünyeyi zehirliyor

Selahaddin E. Çakırgil - Star

CumhurbaÅŸkanı Tayyib ErdoÄŸan’ın 27 Temmuz günü partisinin m.vekillerine yaptığı konuÅŸmada, FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceÄŸini vurguladıktan sonra,  ‘ilgisiz kimselerin tutuklandığı ÅŸeklindeki ÅŸikayetlerin gözönünde bulundurulmasına‘da dikkat çekmiÅŸti. Çünkü, hem ilgisiz kiÅŸilere bile belki de kasden baskı uygulanmış oluyor ya da birileri bu mücadeleyi sıradan bir yasak savma ÅŸekline dönüştürüyor; konuyu çarpıtanlar görülüyordu.

Belki, onbinlerce insanın haksız uygulamalara maruz kalmış olması ihtimali bile sözkonusu.. Kaldı ki, tek kişinin bile zulme mâruz kalması önemsiz görülemez.

***

15 Temmuz Darbe Hıyaneti’nden hemen sonra, ilk tutuklamalar yapılmaya baÅŸlandığında, bu sütunda bu konuya dikkat çekilmiÅŸ ve 21 Temmuz 2016 günü, ‘Bu yara bizi öldürmez, ama haksızlıklar mahveder..’ baÅŸlıklı yazı kaleme alınmıştı.

Ayrıca, bu satırların sahibi, bir çok yazısında, halkın ve devletin temel kurumları üzerine füzelerle, roketlerle, tanklarla saldıran ve yüzlerce insanın hayatını söndüren bu hıyanetin sanıkları hakkında aylarca süren iddianâme hazırlıklarına gerek olmadığını, onlar hakkında ‘cürm-ü meÅŸhud / suçüstü’ yargılama hükümlerinin uygulanması gereÄŸini defalarca yazdı. Çünkü iÅŸlenen hıyanet baÅŸka delillere gerek bırakmayacak kadar ortadaydı. O kalkışmanın hemen ardından ilk günlerde bizzat katılan yüzlerce kiÅŸi, hemen yargılanıp mahkûm edilirdi. Ne de olsa idâm cezası yok.. Verilecek cezalarda bir takım yanlışlar varsa, onların Temyiz tarafından düzeltilmesi imkânı vardı. Aslî fail durumunda olmayan diÄŸerleri için normal yargılama yapılırdı.

Bu yapılmadı; hainlerin, mahkemelerde, milletle alay edercesine küstahça tavırlar sergilemelerine  fırsat verildi. Ama, bu cemaatin içinde yer alıp, tongaya düşürülen binlerce insan tutuklandı, tutuklanıyor. Çok fazla kiÅŸiyi tutuklamakla baÅŸarılı mücadele verileceÄŸi sanılıyor herhalde.

***

Bu konuda son bir örneği zikretmek istiyorum:

Bir kitab-kahve salonunu iÅŸleten bir arkadaşın geçen hafta, sabaha karşı yapılan bir operasyonda gözaltına alındığını duydum. Bu arkadaşın, 15 Temmuz Darbe Hıyanetisırasında ve sonrasında kendi bölgesini nasıl örgütleyip tankların yolunu kesen isimsiz kahramanlardan olduÄŸuna bizzat ÅŸahidim.

Hakkındaki suçlama ne mi? Ä°ÅŸyerindeki internetten ByLock’a girilmiÅŸ. Sadece bu! O okuma salonuna, her gün yüzlerce insan geliyor, lap-top’larını o yerin ÅŸifresine göre açıyorlar.

Dahası.. Arkadaşı götürecekler. Sabah namazı vakti girmiÅŸ.. ‘Namazımı kılıp öyle gideyim’diyor. Polis, izin vermiyor. ArkadaÅŸ da, ‘Ben namazımı kılmadan çıkmam..’ diyor. Ortam geriliyor. Polis ise ceberrutluÄŸu elden bırakmıyor.

Neyse, sonra dışarda bekleyen diğer polislerden birisi geliyor da namaz kılmaya izin veriliyor.

Düşünebiliyor musunuz, bu zorbalık, Tayyib ErdoÄŸan’ın cumhurbaÅŸkanı olduÄŸu bir ülkede yapılabiliyor.. Duy bunları İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu Bey..

***

Sonra götürüyorlar. 170 kadar kiÅŸi dolduruluyor hücrelere.. Aralarında Siirt’li, 60 yaşında bir hamal da var, ne olduÄŸunu anlayamıyor bile.. Ä°ÅŸsiz iken FETÖ’ye aid bir kurumda temizlikçi olarak istihdam edilmeye baÅŸlayan Bitlisli bir genç de aynı durumda.. MeÄŸer, bu çocuÄŸun adına iki tlf. hattı almışlar. Bu usûl onların bilinen yöntemlerinden..

Arkadaş, bir hafta sonra serbest bırakılmış, diğerlerinden 150 kadarı tutuklanmış..

ArkadaÅŸla uzuuunca sohbet ettim.

Sabahın saat 04.00 sularında evlere âni bir baskın yapılmasını anlamıyor. Halbuki, adam gibi davet edilseler yine gidecek karakola, çoğu.. Bütün mahalle ayakta.. Başta çocuklar olmak üzere, aile efradının nasıl dehşete düşecekleri hesab edilmiyor.

Bu tek bir vak’a deÄŸil.. Binlercesinden bir örnek.. DehÅŸet salmak mı mücadele yöntemi?

Kalınan hücrelerde ise, kir-pastan kaşarlanmış bir battaniye.. Dışardan yiyecek bile getirtilemiyor. Orada verilenler ise..

***

Bu mücadele tarzı, en fazla da FETÖ’nün iÅŸine yarıyor ve bu uygulama bünyeyi zehirliyor, yazık oluyor.

Bizden hatırlatması..