Sosyal Medya

Söz ve Dua

Çocuk Sınavımız

Mekke'nin yetimi ve emini Hz. Muhammed (s.a.v) çocukluğun tüm acı ve çileleri ile yoğrulduktan sonra ömrünün sonuna kadar çocuklar için çırpınıp durmadı mı?...



Ramazan Kayan - MÄ°LAT

Elimde günlük gazete, manÅŸetlere göz atıyorum… Suriye'den savaÅŸ haberleri. Yürek burkan, insanlığımızdan utandıran fotoÄŸraflar… Beyaz kefenlere sarılmış, masum yüzleri açık tutulmuÅŸ sıra sıra çocuk cesetleri… Ve cesetlerin baÅŸ ucunda aÄŸlayan anne ve babalar… Son bir öpücükle ötelere uÄŸurlanan yavrular.

Gazetenin haberi…

“Katiller durmuyor… DoÄŸu Guta'da çocuk katliamı…

Suriye'de Esed rejimi, “çatışmasızlık bölgeleri” içinde yer alan, tek taraflı ateÅŸkes ilan ettiÄŸi DoÄŸu Guta'ya saldırılarını sürdürüyor…”

Bu nasıl bir savaÅŸ ki, sınırı, hukuku, ahlakı yok… SavaÅŸ mı, soykırım mı, vahÅŸet mi, soran yok? Sivillere yönelik seri saldırılar aralıksız devam ediyor…

Åžu masum halkın makus talihine bakın ki, dünya Suriye'de olup-bitene kör ve sağır…

Ve en ağır bedeli minik bedenler, körpe bebekler ödüyor…

Aylan bebek, Umran çocuk yaÅŸanan vahÅŸetin sadece dışa yansıyan sembolik yüzü…

Daha önce de sosyal medyada son nefesini vermeden önce üç yaşındaki yaralı Suriyeli çocuk utancımızı yüzümüze vurmamış mıydı?

“Sizi Allah'a söyleyeceÄŸim!”

Bir başka kare de açlıktan ağlayan ve kıvranan çocuğun çığlığını duymadık mı?

“Allah'ım! Ölmek istiyorum. EkmeÄŸimiz yok. Bizi cennetine al da ekmek yiyelim.”

Mekke'nin yetimi ve emini Hz. Muhammed (s.a.v) çocukluğun tüm acı ve çileleri ile yoğrulduktan sonra ömrünün sonuna kadar çocuklar için çırpınıp durmadı mı?

Mekke müşriklerinin kız çocuklarına reva gördükleri zulme ilk itiraz ondan gelmedi mi?

“Nasıl olsa müşriklerin çocukları, zürriyetleri kurusun!” demedi, topraÄŸa gömülen her çocukla birlikte adeta öldü, öldü, dirildi… DeÄŸil mi?

Masum ve mazlum kız çocukları Kur'an'a konu oldu…

“Diri diri topraÄŸa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduÄŸunda.” (Tekvir, 8-9)

Kur'an'a konu olan bu acılar bizlere gündem olmayacak mı?

Biz sadece kendi nüfus kütüğümüze kayıtlı, velisi olduğumuz çocuklarla sınanmıyoruz ki!

Çocuk sınavımızın kapsam alanı oldukça geniÅŸ. Tüm yeryüzü sathı, sınav salonumuz diyebiliriz…

“Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” (Nisa, 75) diyenler olduÄŸu müddetçe sınavımız katlanarak devam ediyor…

Korkarım ki, sadece kendi hanemizdeki çocukları sahiplenir ötekileri unutursak, kendi çocuklarımızı da kaybederiz… Biz öteki çocukların duasını alırsak, Allah bizim çocukları bize bağışlar diye umuyorum…

Åžimdi ÅŸunu daha anlıyorum…

Kur'an-ı Kerim'de Allah (cc) çocuklarla sınanmayı neden bu kadar öne çıkardığını…

Hz. Ä°brahim (a.s) ve Hz. Hacer annemizin Hz. Ä°smail (a.s) ile sınavı… Çöle terk edilen Ä°smailler Hacerlerini bekliyor…

Hz. Musa'nın annesinin Hz. Musa ile sınavı. Nile terk edilen Musa'lar Asiyelerini bekliyor…

Hz. Yakub (a.s)'ın Hz. Yusuf (a.s.) ile sınavı… Kuyulara itilen Yusuflar Yakublarını bekliyor…

Anne Hanne'nin Meryem'le sınavı… Adanmış Meryemler Zekeriyalarını bekliyor… Beytü'l-Makdis adanmış yürekler bekliyor…

Peki biz kimi ve neyi bekliyoruz, yeryüzü bizi beklerken?

Çocuk doğurmaktan ürken annelerimiz varken, kime, ne diyebilirim ki?

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.