Sosyal Medya

Güncel

Güvenlik birimlerinden 'sistem' uyarısı!

"Eğer sistem zafiyeti giderilmez ve sivil asker ilişkisi Batı normlarına taşınmazsa bir buçuk iki yıl içinde ordudaki Ulusalcılar yeni bir darbeye kalkışabilir.”



Türkiye gazetesinden Nuri Elibol'un haberine göre; BaÅŸarısızlıkla sonuçlanan 15 Temmuz hain darbe giriÅŸiminin bize ve hatta dünyaya öğrettiÄŸi önemli bir ÅŸey oldu. Emir komuta zinciri olmadan bir darbe giriÅŸiminin baÅŸarılı olması çok zor bir ihtimal.

Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hulûsi Akar paÅŸanın o gece gösterdiÄŸi cesaret önemlidir. Kaynaklarımın ortaya koyduÄŸu tablo çok net. YAÅž’ta tasfiye edilmekten korkan FETÖ’cülerin Akar PaÅŸayı etkilemesi ya da yönlendirmesi neredeyse imkânsızdı. Bu nedenle ordu içindeki FETÖ’cülere son çare olarak darbe yapmak kalmıştı.

SÄ°YASÄ° SUÄ°KASTLER...

Evet, yanlış okumadınız. Güvenlik bürokrasimizin aslında ‘ikinci bir darbe olur mu’ sorusuna cevabı aslında bu satırlarda yer alıyor. FETÖ’nün asker içindeki hareket kabiliyetini kaybettiÄŸini ifade eden kaynaklarım, “Komuta ve birlik komutanlık kademelerinde hiçbir adamları kalmadı. Bir darbenin gerçekleÅŸebilmesi için komuta kademesinde ve birlik komutanı seviyesinde adamların olması lazım. Bu haliyle bir darbe yapmaları mümkün deÄŸil ancak siyasi suikastlara kalkışabilirler. Bu nedenle atanan birlik komutanlarının ince elenip sık dokunması gerekiyor” uyarısını yapıyor.

FETÖ’nün asker içinde kalan elamanları ya etkisiz/yetkisiz konumdalar ya da kripto eleman durumundalar. TSK’nın komuta kademesinde ve birlik komutanları içinde FETÖ’cü kalmaması için çok sıkı bir çalışma yapıldı. Helen bu çalışmalara büyük bir titizlikle devam ediliyor. Yeni YAÅž’ta ve atama kararnamesinde bunun etkilerini görürüz. Yani iÅŸin özeti FETÖ’nün TSK içinde bir darbe giriÅŸiminde bulunma imkân ve kabiliyeti kalmamıştır.

SÄ°STEM AÇIKLARI GÄ°DERÄ°LMEZSE...

 Ancak, güvenlik bürokrasindeki kaynaklarımla yaptığımız deÄŸerlendirmelerde 15 Temmuz ve öncesinde olup bitenleri sorguladığımızda, büyük bir sistem zaafının olduÄŸu gözleniyor. Kaynaklarım buna örnek olarak, 14 Temmuz günü askeri kışlalarda birçok hareketlilik olması, o gün bir çok askerin yer deÄŸiÅŸtirmesi ama bunu hiç kimsenin fark etmemesini gösteriyor. “Sistemde zafiyet var” yorumunu yapan kaynaklarım, “Bu zafiyet körlük yapmış. Tanklar boÄŸaza yürürken hiçbir polis ‘siz nereye gidiyorsunuz’ diye soramamış, hatta bu hareketliliÄŸi bir üst amirine iletme ihtiyacı hissetmemiÅŸ” diyerek ivedilikle sistemin açıklarının giderilmesi gerektiÄŸi uyarısında bulunuyor.
FETÖ’cüler TSK içinde yeni bir darbeye kalkışmasının imkân ve kabiliyeti ortadan kaldırıldığına göre ‘Türkiye’de gelecekte yeni bir darbe tehlikesi var mı’ sorusuna kaynaklarım eminim beni ÅŸaşırttığı kadar siz deÄŸerli okuyucularımı da ÅŸaşırtacak ÅŸu cevabı verdiler: “FETÖ’cülerin TSK içinde yapılanmalarını engelleyemeyen, darbe hazırlıklarını tespit edip tedbir alınmasını saÄŸlayamayan bir sistem zafiyeti söz konusu. EÄŸer bu sistem zafiyeti giderilmezse ve sivil asker iliÅŸkilerini Batı normlarına taşıyacak reformlar ve hukuki düzenlemeler yapılamazsa bir buçuk iki yıl içinde ordudaki Ulusalcılar yeni bir darbeye kalkışabilir. Küresel aktörlerin ve Türkiye karşıtlarının ordu içerisinde darbe yaptıracak birilerini her zaman bulma imkânları vardır. Bu iÅŸe engel olmanın yolu kiÅŸilere deÄŸil sisteme endeksli önleyici tedbirlerin alınmasıdır.”
Bu uyarıyı dikkate alırsak kanaatim odur ki 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bu reformların ve hukuki düzenlemelerin hızla yapılması kaçınılmazdır.

FETÖ, BATININ TAÅžERONU  

Bir diÄŸer dikkat çekici deÄŸerlendirme ise, FETÖ’nün deÅŸifre olduÄŸu halde uluslararası alanda neden halen himaye gördüğü... Kaynaklarım, “Almanya-ABD ve Batılı güçler FETÖ’yü himaye etmeye devam ediyor. Büyük devletler kendi ulusal çıkarlarına hizmet eden kuklaları, taÅŸeronları hemen satıp ortada bırakmazlar. Çünkü onların yerine ikame edecekleri yeni tetikçiler bulmakta zorlanırlar. Siz iÅŸin görüntüsüne bakmayın. Küresel ve bölgesel denklemlerde Almanya, ABD’nin kendisine verdiÄŸi rolü oynar. Bu bakımdan FETÖ’yü koruma görevi ABD tarafından Almanya’ya verilmiÅŸ durumda” yorumu ile Almanya’nın neden bu kadar çok FETÖ’cüye kucak açtığının cevabını veriyor.

FETÖ MALLARINI DEVREDÄ°YOR  

17/25 Aralık ve sonrasında 15 Temmuz ile sadece “eÄŸitim” alanında faaliyet göstermeyen FETÖ’nün uluslararası ticari networkü de deÅŸifre olmuÅŸtu. Güvenlik birimleri FETÖ’nün dünyanın farklı ülkelerindeki faaliyetlerini hâlâ dikkatle takip ediyor. Görüştüğüm kaynaklar, FETÖ dünyanın farklı yerlerindeki faaliyetlerini ve çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ediyor. Ancak bana söylenenlere göre örgüt, taşınır ve taşınmaz mallarını o ülkelerin dokunulması zor ÅŸahıslarının üzerine devrediyor ya da bazı Avrupalı ÅŸirketlerin üzerine devrediyor. Kaynaklarım, yine de Türkiye içinde mali olarak çok zor durumda olduklarını, artık himmet toplayamadıklarını ifade ediyor. Buna raÄŸmen cezaevindeki yandaÅŸlarına hâlâ para göndermeye çalışıyorlar.

ROBOSKÄ° VE OSLO FETÖ’NÃœN İŞİ
  

15 Temmuz’un hain kalkışmasının psikolojik izleri hâlâ duruyor. Hatta bu tarihten daha öncesinde yaÅŸadığımız olayların da... Ankara görüşmelerimde önüme çıkan bir baÅŸka ilginç olay da Roboski ve Oslo görüşmeleri sürecine dairdi. Roboski olayının amasız ve fakatsız bir ÅŸekilde FETÖ iÅŸi olduÄŸunu özellikle vurgulayan kaynaklarım, “BaÅŸbakanlık konutunda ve BaÅŸbakanımızın makamında dinleme cihazları tespit edildi. Ä°dari ve hukuki süreç baÅŸlatıldı. Ve bir iki hafta geçmeden Roboski olayı ve 7 Åžubat‘ta MÄ°T müsteÅŸarı Hakan Fidan’ın savcılık tarafından derdest edilip sorgulanması süreci baÅŸladı. Bu iki olay da o dönem FETÖ’nün bulunan dinleme cihazlarına karşı bir mesajdı” yorumunu yaptı. Kaynaklarım, Oslo süreci ve sonrasına dair her ÅŸeyi FETÖ’nün her fırsatta sabote ettiÄŸini de belirtti.

Bilgileri Türkiye Gazetesi yazarı Nuri Elibol köşesinden paylaştı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.