AK Parti'yi işgal girişimi davasında 7 tutuklama

Ä°stanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruÅŸmada, AK Parti Ä°stanbul Milletvekili Metin Külünk "müşteki" sıfatıyla ifade verdi. 

Darbe giriÅŸimi haberini alır almaz il baÅŸkanlığına gittiÄŸini anlatan Külünk, oradaki darbeci askerlere, il baÅŸkanlığını teslim etmeyeceklerini söylediÄŸini aktardı.  Külünk, kitle yoÄŸunlaşınca barikat kuran iÅŸgalciler karşısında, vatandaÅŸlar iradelerini beyan edince askerlerle aralarında bir sürtüşme yaÅŸandığını söyledi. 

Olay yerindeyken silahla ateÅŸ edildiÄŸini duymadığını ancak yanında bulunan arkadaÅŸlarının kendisine silah sıkıldığını söylediÄŸini belirterek, "İçeri girmek için adım attığımızda askerlerin hattı yarıldı. Sanıklardan üsteÄŸmen Muzaffer Dikencik gelip 'siz geçin' dedi. Yanımdaki yardımcımla içeri girdikten sonra barikat yarıldı ve il baÅŸkanlığını darbecilerin elinden aldık" diye konuÅŸtu. 

Külünk, saat 23.25 sıralarında AK Parti Ä°l BaÅŸkanı Selim Temurci ile görüştükten sonra baÄŸlandığı radyo ve kanallarda "sokaÄŸa çıkın" çaÄŸrısı yaptığını dile getirerek, bu sırada aradığı Ä°stanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ãœmit Dündar'la köprüye çıktığını söylediÄŸini bildirdi. 

Olay gecesi saat 23.40'ta A Haber canlı yayınına baÄŸlanarak, "Bu iÅŸgal giriÅŸimidir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini teslim etmeyeceÄŸiz" dedikten sonra, Asya kıtasındaki vatandaÅŸların CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın konutunun bulunduÄŸu Kısıklı'ya, Avrupa yakasındaki vatandaÅŸların da il binasına gelmesi yönünde çaÄŸrı yaptığını ifade etti. 

Külünk, daha sonra il binasından aÅŸağı indiÄŸini belirterek, buradaki askerlere, "Bu kalkışma hedefine ulaÅŸamayacak. Siz ÅŸu anda anne ve babanıza karşı silahla çıkmışsınız, kışlanıza dönün" dediÄŸini anlattı. 

Burada sürekli tansiyonun yükseldiÄŸini, bu tansiyonu düşürerek süreci yöneteceÄŸini düşündüğünü ifade eden Külünk, rampa olan bölgede barikatla karşı karşıya geldiklerini ve burada da sürekli "sakin olun" dediÄŸini vurguladı. 

Metin Külünk, sanıklardan Muzaffer Dikencik'in yanına gelerek, "Tansiyon çok yüksek, bana 'vur' emri verilmiş. Emir verildi" dediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Muzaffer Dikencik, üniformasının önünü açarak, 'bu asker elbisemi çıkarma pahasına da olsa vatandaşıma kursun sıkmam' dedi. Ben de bunun üzerine iki yanağından öptüm, teşekkür ettim ve size bir koridor açıp güvenli bir şekilde araçlara binip kışlaya gitmenizi sağlayacağım, çıkın ve birliğinize dönün' dedim. Sonra üsteğmen Muzaffer, askerini korumak tedirginliği hissetti. Ona, 'araçlara ben bindireceğim' dedim. O da tereddüt ettikten sonra 'arka taraftan çıkalım' dedi ve il binası kısa bir işgalin ardından tekrar teslim alındı. Vatandaşlarımız il binasının bütün katlarına girmişti."

"CUMHURBAÅžKANIMIZA ÇELÄ°K YELEK GÄ°YDÄ°RMESÄ°NÄ° SÖYLEDÄ°M" 

Tutuklu sanıklardan Muzaffer Dikencik'in "çıkıyoruz" demesinin ardından, tekrar il binasına çıktığını anlatan Külünk, şöyle devam etti:

"CumhurbaÅŸkanımızın geleceÄŸi bilgisine ulaÅŸtım. Sonra koruma müdürünü arayarak, CumhurbaÅŸkanımıza çelik yelek giydirmesini söyledim. Ardından köprüdeki olaylar, Saraçhane ve diÄŸer yerlerdeki durumu takip ediyorduk, köprüde durumun çok vahim olduÄŸunu gördüm. Emniyet Müdürünü aradım kendisi bana 'bunlar teslim olmuyor' dedi. Ben de vatandaÅŸlara sokaÄŸa çıkın çaÄŸrısı yaptık dedim." 

Külünk, Ä°l BaÅŸkanı Temurci'nin CumhurbaÅŸkanının Atatürk Havalimanı'na geleceÄŸini söylemesi üzerine, iÅŸgalcilerden aldıkları il binasından çıkarak havalimanına gittiklerini aktardı. 

"VUR EMRÄ°NÄ°N MUHATABI BENDÄ°M" 

Mahkeme Heyeti BaÅŸkanı Ali Öztürk'ün, "Åžikayetçi misin, davaya katılma talebin var mı?" diye sorması üzerine, Külünk "ÅŸikayetçiyim ve katılma talebim vardır." dedi. Külünk, "Bu planlı bir iÅŸgal giriÅŸimidir. Benim il binasına giriÅŸim engellenmiÅŸ, 'vur' emri verilmiÅŸ ve bu emrin oradaki doÄŸrudan muhatabı benim, vatandaÅŸların da il binasına giriÅŸleri engellenerek anayasal hakları bu iÅŸgalciler tarafından engellenmiÅŸtir. Milletvekili kimliÄŸimin yanı sıra bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak da ÅŸikayetçiyim" diye konuÅŸtu. 

Külünk, Mahkeme Heyeti BaÅŸkanı Öztürk'ün, oradaki askerleri teÅŸhis edip edemeyeceÄŸini sorması üzerine, olay yerinde uzakta iki rütbeli daha gördüğünü ancak Dikencik dışındaki diÄŸer askerleri teÅŸhis etmesinin zor olduÄŸunu söyledi. 

"SAT KOMANDOLARI HALİÇ'TE BEKLÄ°YORDU BÄ°LGÄ°SÄ° GELDÄ°" 

Kendisine özel bir bilgi geldiÄŸini ancak bunların teyide muhtaç olduÄŸunu ifade eden Külünk, "SAT timlerinden oluÅŸan bir grubun Haliç'te beklediÄŸine dair teyide muhtaç özel bir bilgi aldım ama bunun tanığı deÄŸilim" dedi. 

Külünk, sanıkların ifadelerinde, "terör saldırısı olacağının söylendiğine" dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bunun doÄŸruluÄŸu mümkün deÄŸildir, İçiÅŸleri Bakanı, BaÅŸbakan, CumhurbaÅŸkanının bilgisi dışında bir grup öğlen saatlerinde toplantı yapıyor, içtima alıyor, bir kısmına ihtiyaç duyulma ihtimaline karşı izin verilip, raporlar aldırılıyor. Kalkışmanın planlı olduÄŸu çok açık. Muzaffer Dikencik'in paniklemiÅŸ ve bir büyük yanlışın içinde olduÄŸunu hissettim. Bu planlı bir kalkışmadır ve saati de 03.00 olarak planlanmıştı." 

DuruÅŸmada söz alan bazı sanıklar da Külünk'e teÅŸekkür ederek, olay gecesi saÄŸ salim bölgeden ayrılmalarında büyük emeÄŸinin olduÄŸunu söyledi. 

Külünk, tutuklu sanıklardan birinin AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın olay günü il binasına ne zaman geldiÄŸini sorması üzerine, "Ä°l binasını iÅŸgalcilerden aldıktan sonra Atatürk Havalimanı'na gitmek istediÄŸimiz sırada Genel BaÅŸkan Yardımcımız Hayati Bey teÅŸrif ettiler" dedi. 

Tutuklu sanığın olay yerinde provokatörlerin olup olmadığını sorduğu Külünk, "Demek ki orada provokatörler yoktu, sadece millet vardı ki milletin sağduyusuyla teslim alındı" yanıtını verdi.

DAVADA TUTUKLU SAYISI 14'E YÃœKSELDÄ°

Külünk'ün ifadesinin ardından SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan sanıkların savunmaları alındı. Sanık savunmalarına ara veren Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Öztürk, celse arasında elde edilen yeni deliller doğrultusunda 10 sanık hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldığını anımsattı.

Öztürk, hakkında yakalama kararı bulunan ve duruşmada hazır bulunan uzman çavuşlar Şahin Kurt, İbrahim Tıraş, Cem Karaaslan, Hüseyin Can Çatal, Berkay Demir, Arif Emre Esen ve Ali Aydoğan'ın kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından yakalama kararının gerekçesini okudu.

BaÅŸkan Öztürk, yakalama kararına gerekçe olarak sanık Mustafa UlaÅŸ'ın ifadesi ile Ä°stanbul Emniyet Müdürlüğünden mahkemeye gönderilen dijital döküm belgesinde yer alan sanıklara ait dijital dökümlerin olduÄŸunu söyledi. 

Yakalama kararına iliÅŸkin söz alan sanık avukatları da müvekkilleri hakkında çıkarılan yakalama kararının tutuklamaya çevrilmemesini talep etti. 

Mahkeme heyeti, 7 sanık hakkındaki yakalama kararını tutuklamaya çevrilmesine karar vererek, duruÅŸmayı yarına erteledi. 

Sabah yapılan duruşmada hakkında yakalama kararı bulunan tutuksuz sanık uzman çavuşlar Fahrettin Kemal ve Feyyaz Yörük de tutuklanmıştı. Mahkemenin son kararı ile birlikte hakkında yakalama kararı bulunan 10 kişiden 9'u tutuklanmış oldu. Böylece davada tutuklu sayısı 14'e yükseldi.

Ä°STANBUL/AA