Sosyal Medya

Güncel

Kudüs direnmeye devam ediyor

“İsrail işgalcileri tarih konusunda doğru bir kavrayışa sahiplerse, Kudüs’ün işgalinin sona ereceğini de fark etmiş olmalılar. Çünkü onlardan önce birçok işgalci Kudüs’e kendi karakterini dayatamadı. İşgal ettiler, kötüye kullandılar, öldürdüler ve yerleştiler. Sonra da gittiler, Kudüs ve halkı kurtuldu. Direnişle yaşayan Kudüs, işgalcileri yok olurken hayatta kalmaya devam edecek.”



Abdullah MuradoÄŸlu - Yeni Åžafak

Osmanlı’nın son dönemindeki fikir hareketlerine damgasını vuran isimlerden Yusuf Akçura, “Åžark Meselesi”nin hakikatte “Kudüs”ün Hazreti Ömer tarafından fethedilmesiyle birlikte baÅŸladığını savunur. Kudüs, Ä°slam’ın koruyuculuÄŸu altına girdikten sonra “Müslümanlar”, “Hıristiyanlar” ve “Yahudiler” kendi alanları içinde özgürce ibadet hakkına sahip oldular. 11. Yüzyıl'ın sonlarına doÄŸru, “Birinci Haçlı Seferleri” sırasında Kudüs’ü iÅŸgal eden Haçlılar, kentin Müslüman ve Yahudi sakinlerine yönelik korkunç katliamlara imza attılar.

88 yıl kadar Haçlı yönetimi altında kalan Kudüs, 1187’de Selahaddin Eyyubi tarafından özgürleÅŸtirildi. Ancak Haçlılar Kudüs’ü ele geçirmek için defalarca sefer düzenlediler. “VI. Haçlı Seferleri” sırasında Kutsal Roma-Germen Ä°mparatoru II. Friedrich 1228’de DoÄŸu’ya geldi. Eyyubi Hükümdarı el-Melikü’l-Kamil 1229’da Kudüs’ü savaÅŸmadan Friedrich’e teslim etti.  Bu onursuz teslimde dönemin Müslüman emirliklerinin biribiriyle çekiÅŸmesi büyük rol oynadı. Hadise Ä°slam alemini ikinci kez mateme boÄŸdu. Matem havası 15 yıl devam ettiyse de 1244’de bölgede bulunan HarzemÅŸah birlikleri Kudüs’e girerek iÅŸgale son verdiler.

Ä°stanbul’un 1453’te fethedilmesiyle “Åžark Meselesi” yeni bir boyut kazandı. “Osmanlı Nizamı” sayesinde Kudüs 400 yıl huzur içinde yaÅŸadı. Ancak “Åžark Meselesi” devam etti ve 1914’te “Birinci Dünya Savaşı”yla sonuçlandı. Ä°ngiliz generali Allenby komutasındaki birlikler 1917’de Kudüs’e girdi. Böylece Kudüs üçüncü kez iÅŸgal edildi. Siyonistlere peÅŸkeÅŸ çekilen Kudüs, 1967’deki “Arap-Ä°srail savaşı”nda tümüyle iÅŸgal edildi. Aradan 50 yıl geçti, Müslümanlar DoÄŸu Kudüs’e sıkıştırılmış olsalar bile ÅŸehirdeki “direniÅŸ ruhu” yok olmadı.

Ä°srail yönetiminin Kudüs’ün Müslüman, Musevi ve Hıristiyan sakinleri için kalıcı bir barış düzenini tesis edemeyeceÄŸi ortada. Kudüs’te 400 yıl Osmanlı nizamının saÄŸladığı düzen ve barışın kırıntısı bile görünmüyor. Siyonistler, Batı zihninin derinliklerinde yerleÅŸik bulunan “Åžark Meselesi”nin kendilerine saÄŸladığı kolaylıkları ziyadesiyle suiistimal ettiler. “Kudüs’ü YahudileÅŸtirme” politikaları ise sadece tiksinti uyandırıyor. Batı dünyası artık bu istismara izin vermemeli. Zira Kudüs özgürlüğüne kavuÅŸmadan ne bölgede, ne dünyada, barış olmaz.

Kudüs’ün tarihi, direniÅŸin ve özgürlüğün de tarihi. Kudüs’ün üzerindeki karanlık elbet son bulacak, bundan hiç kuÅŸkumuz yok. Ä°srail yönetiminin Kudüs’ün direnişçi ruhunu teslim alamadığı ve alamayacağı da aÅŸikar. “Filistin Ulusal GiriÅŸimi” liderlerinden, Kudüs’lü Dr. Mustafa Barguti,  birkaç hafta önce kaleme aldığı yazıda Kudüs’ün tarihini şöyle özetler:

“Ä°srail iÅŸgalcileri tarih konusunda doÄŸru bir kavrayışa sahiplerse, Kudüs’ün iÅŸgalinin sona ereceÄŸini de fark etmiÅŸ olmalılar. Çünkü onlardan önce birçok iÅŸgalci Kudüs’e kendi karakterini dayatamadı. Ä°ÅŸgal ettiler,  kötüye kullandılar, öldürdüler ve yerleÅŸtiler. Sonra da gittiler, Kudüs ve halkı kurtuldu. DireniÅŸle yaÅŸayan Kudüs, iÅŸgalcileri yok olurken hayatta kalmaya devam edecek.”

Meselenin özüne gelirsek, “Kudüs’ün özgürleÅŸtirilmesi” ve “Filistin sorunu”nun adil bir çözüme kavuÅŸturulması Müslüman ülkelerin birbirleriyle didiÅŸmekten vazgeçip birlikte hareket etmeleriyle mümkün. Ä°srail yönetiminin “Mescid-i Aksa”ya yönelik saldırılarının dozunu, Müslüman ülkeler arasındaki çekiÅŸmeler sayesinde artırdığı da bir vakıa. Åžimdi 57 üyesi olan “Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı”nın 1969’da “Mescid-i Aksa”nın kundaklanması sonucunda kurulduÄŸunu hatırlatalım. Müslüman ülkeler arasındaki iÅŸbirliÄŸini ortak sorunlar baÄŸlamında sonuç alıcı niteliÄŸe kavuÅŸturmak ise 57 ülkenin liderlerinin ilk vazifeleri olmalı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.