Para gavurdan, sövgü yerli uşaktan!

Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit

Büyükada’da suçüstü yapılan yarı Türk, yarı Avrupalıların ve benzerlerinin çalışmalarını ilk defa okuyanlar, “Ne kadar duyarlı insanlar.. Barış, kardeşlik, insani değerler için fedakarlıklarda bulunuyorlar. Üstelik bir kısmı da Avrupa’dan gelmiş” der, gözyaşlarını tutamazlar..

Ama işin biraz ayrıntısına girerseniz..

 Bu işlerin öyle bedava yapılmadığını keşfedersiniz..

Demokrasi demokrasi diyenlerin..

Sisi darbecisi ile Mısır’da nasıl iş tuttuklarını görünce, midenizin bulantısından kendinizi kaybedersiniz..

“Hak, hukuk özgürlük, barış, kardeşlik” diyenlerin, üç kuruş fazla silah satmak için, halkı müslüman olan ülkeleri birbirine düşürüp, sonra istediği miktarda silahı sattırınca da, “Benim açımdan sorun yok” açıklamasını nasıl yaptıklarını görünce, hayretten küçük dilinizi yutarsınız..

Hristiyanların küçücük bir kilisesinde, ayin yapılmasına yönelik bir engelleme olsa, kıyametleri kopartanların.... İslam’ın ilk kıblesi Mescid-i Aksa’daki İsrail zulmüne karşı “görmedim, duymadım, bilmiyorum” numaralarına yatmalarına şahit olunca..

Şaşar kalırsınız..

Kendi ülkelerindeki bu soytarılıkların üzerine gitmesi gerekenlerin de, Türkiye’ye gelip, burada sivil toplum çalışmalarına katılmalarının arka planında neler yattığını gördüğünüzde..

Gerçeği kabul edersiniz: “Atalarımız, ‘Ayıdan post, gavurdan dost olmaz’ diye boşuna mı demiş!”

¥

Dini yönleri olmayan, ama hiçbir karşılık beklemeksizin insancıl eylemler içinde imişler gibi görünen solakların biraz içlerine girdiğinizde..

“Bağımsızlık, özgürlük” adı altında..

Hangi satılmışlıklara imza attıklarını görürsünüz..

Bir internet sitesi var..

Adını vererek, meşhur etmeye niyetim yok..

Merak edenler, küçücük bir araştırma ile bulabilirler..

Hasan Cemal’in başında olduğu bir site..

Sitelerinin isimlerini yazıp, ardından da “... ve Şeffaflık” başlığı altında, mali kaynaklarını açıklıyorlar..

Bakıyorum, “Mali kaynakları ne imiş?” diye..

“Açıkladığı ve bağımsız denetimden geçirdiği projeler dışında hiçbir faaliyet ve kaynak trafiği bulunmayan ..’ün bugüne kadar aldığı fonlar ve harcadığı/harcayacağı yerler şöyle” başlığı altında, bakın parayı nerelerden aldıklarını, nasıl itiraf ediyorlar:

“2013-2014

National Endowment for Democracy (NED): 50.000 USD 

(....  sitesinin teknik tasarım, kurulum ve güncellenme giderleri, Medya Günlüğü yazıları ve sitede yayımlanan makale ve çevirilerin sahiplerine ödenen telifler ve editörlük telifi)

İsveç Başkonsolosluğu: 110.000 TL

(... temel ofis harcamaları, ofis kirası, elektrik, doğalgaz, kırtasiye vb. giderleri ve kuruluş aşamasında satın alınan demirbaş eşya)

NIRAS: 70.000 EUR

(Nasıl Yapmalı Gazetecilik Atölyeleri’nin koordinatör ve konuşmacılarına ödenen şerefiye ve öğrencilere verilen proje ödülü – Yerel Seçim 2014 ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2014’te Türkiye’nin farklı bölgelerine seçim yoklaması turlarında katılımcıların uçak, konaklama ve minibüs masrafı – Avrupa Birliği Katılım Müzakereleri 23’üncü Faslın Açılmasına Dönük İzleme Raporu)

2014-2015

Guardian Foundation: 37.000 GBP

(.. ile birlikte yürütülecek Bilme Hakkı Projesi’nde çalışacak gazetecilere sağlanacak proje fonu, gazeteci ve bürokratların eğitiminde görev alacak uzmanlara verilecek şerefiye, proje yürütücülerinin aylık çalışma bedeli)

Norveç Büyükelçiliği: 21.000 EUR

(Kitap/yayın dünyasına ilişkin haber, kritik ve söyleşi yayını için planlanan K24’ün web sayfasının tasarım, kurulum, güncellenme giderleri ile editör ve yazar telifleri)

İsveç Başkonsolosluğu: 88.000 TL

(İşini kaybeden, ‘kovulmuş’ gazetecilerle ilgili olarak hazırlanan “Persona Non Grata” belgeseli için sağlanan fonun tamamı, yönetmenlik, çekim, kurgu, montaj ve diğer giderlerin karşılanması amacıyla Tuluhan Tekelioğlu ve ekibine kullandırılmıştır.)”

Şeffaflık falan diyorlar ama..

Onların şeffaflıkları da bu kadar..

2013 ile 2014’ü vermişler..

2015 ve sonrası yok..

Verdikleri rakam üzerinden kanaatimizi söyleyelim..

Parayı kimden alıyorlarsa, onların borusunu öttürüyorlar..

Nasıl yani?

Şöyle yani:

Hemen hemen tüm masrafları dış ülkelerden karşılanan, Hasan Cemal’in başında olduğu bu internet sitesinin dünkü haberlerine şöyle bir bakayım dedim..

Bakın neler vardı:

- RSF Başkanı Haski: “İşte Ahmet Altan böyle bir adam!”

- Cumhuriyet davası gelecek hafta başlıyor

- Af Örgütü: Tutuklamalar insan haklarına ağır bir saldırı

- Hak örgütlerinden Büyükada açıklaması

- İnsan hakları savunucularına gözaltı

- Olağanüstü Hâl’de Gazeteciler – 84

Gördünüz işte..

Adamların oturdukları, kalktıkları, yattıkları, tek konu..

Türkiye’nin altını oymak isteyenlere yönelik adli operasyonlarda gözaltına alınan şüphelileri korumak..

FETÖ ile işbirliği yapan, “darbe tehdidi” yapan Ahmet Altan’ı koruma.. 

FETÖ ile ittifak kuran, devletin istihbarat teşkilatının faaliyetlerini çarpıtarak kamuoyuna sunan Cumhuriyet gazetesi yönetimini koruma..

Dış bağlantılı yeni bir darbe girişimine zemin hazırlamak isteyen Büyükada casuslarının sözcülüğünü yapma..

FETÖ’cü sanıkların savunmasını yapma..

FETÖ’cü gazetecilerin avukatlığını yama..

Şimdi anlıyor musunuz, Türkiye düşmanlarının niçin ciyakladıklarını..

Almanya’sı ile.. Hollanda’sı ile.. Avusturya’sı ile..

Dört koldan, Türkiye’ye yönelik saldırıları başlattıklarını..

Adamlar para verip, buradaki elemanlarına borularını öttürüyorlar..

Olmuyor, adamlarını yollayıp, yeni darbe girişimlerinin hazırlıklarını yaptırıyorlar..

Suçüstü olunca da..

“Türkiye’de insan hakkı ihlalleri var” diyerek..

Finanse ettikleri medya organlarını tekrar devreye sokup, kamuoyu oluşturmaya yelteniyorlar..

Türkiye’yi diktatörlükle yönetiliyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar..

Perdenin arkasında planlanan oyun işte bu..

Türkiye aleyhinde yayın yapan medya organlarının finansörleri işte bunlar..

Bunları bilin ki..

O haberlerin ne karşılığında yapıldığının da farkına varasınız..