Sosyal Medya

Dünya

Musevi diasporası bölünüyor mu?

İsrail’in dünya Yahudileri için “güvenli yurt” olduğu algısı giderek değişiyor. İsrail’e dışarıdan Yahudi göçlerinde ciddi düşüşler yaşanıyor. İsrail dışındaki ülkelerde yaşayan genç Yahudiler için İsrail artık cazip de değil, güvenli de değil. Yahudi gençleri zengin Batı ülkelerini ve ABD’yi tercih ediyorlar.



Abdullah MuradoÄŸlu - Yeni Åžafak

Netanyahu Hükümeti’nin politikaları baÅŸta ABD olmak üzere Ä°srail dışında yaÅŸayan Yahudi toplulukları arasında bölünmelere ve gerginliklere yol açıyor. Batı’nın adeta şımarık çocuÄŸu muamelesi görerek sırtı sıvazlanan Ä°srail, Batı dünyasındaki desteÄŸini kaybetmeye baÅŸladı.  Ä°srail Hükümetlerinin politikalarına yönelik eleÅŸtirileri “Yahudi karşıtı(antisemitik)” saldırılar olarak gösterme çabalarıysa eskisi gibi kabul görmüyor. Ä°srail’in dünya Yahudileri için “güvenli yurt” olduÄŸu algısı giderek deÄŸiÅŸiyor. Ä°srail’e dışarıdan Yahudi göçlerinde ciddi düşüşler yaÅŸanıyor. Ä°srail dışındaki ülkelerde yaÅŸayan genç Yahudiler için Ä°srail artık cazip de deÄŸil, güvenli de deÄŸil. Yahudi gençleri zengin Batı ülkelerini ve ABD’yi tercih ediyorlar.

The National Interest”ten Paul Pillar 17 Temmuz tarihli yazısında 2015’de Ä°srail’e göçün sıfır düzeyine kadar gerilediÄŸini kaydediyor. Pillar, ABD’nin etkili çevreleriyle Yahudi cemaatleri arasında Ä°srail Hükümetinin pozisyonuyla ilgili yorumları aktarıyor. Buna göre Netanyahu’nun politikaları Ä°srail hükümeti içindeki radikal dinî hiziplerin gücünü yansıtıyor, ancak bu yansıtma Amerika’daki Yahudiler nezdinde ters etki yapıyor. Büyük bir kısmı YahudiliÄŸin ‘Reformist’ veya ‘Muhafazakâr’ kollarına mensup Amerikalı Yahudiler, Ä°srail ile birlikte dünya Yahudilerinin en büyük iki nüfus yoÄŸunlaÅŸmasından birini temsil ediyor.

Pillar’ın aktardığı yorumlarda Ä°srail’in saldırgan ve kışkırtıcı politikalarının Amerikan Yahudilerinin desteÄŸini zayıflatma ihtimali öne çıkıyor. Bu politikalar ABD’nin otomatik hale gelen Ä°srail’e maddi ve diplomatik desteÄŸin azaltılmasına yol açabileceÄŸi belirtiliyor. Ayrıca ABD’deki “Evanjelist Hıristiyanlar”ın Ä°srail’e verdikleri desteÄŸin niteliÄŸinin negatif yönde etkilenebileceÄŸi uyarısı da yapılıyor. ABD’nin koÅŸulsuz Ä°srail desteÄŸinin OrtadoÄŸu’da ABD’ye yönelik derin nefretin kaynağı olduÄŸu düşünülürse bu ciddi bir probleme dönüşebilir.

Netanyahu dindar Yahudileri kazanmak için çılgınca hamleler yaparken, diÄŸer taraftan mutedil Yahudilerin desteÄŸini kaybediyor. Macaristan Hükümeti’nin Amerikalı milyarder George Soros’u hedef alması, daha da ilginci Netanyahu Hükümetinin de bu kampanyaya açıkça destek vermesi Yahudi diasporasında bölünmelere yol açıyor. Macaristan ve Ä°srail hükümetlerince Soros ‘ortak düşman’ ilan edildi. Soros’un Ä°srail Hükümetinin politikalarını ÅŸiddetle eleÅŸtirmesi, Netanyahu’yu Macaristan’ın SaÄŸcı hükümetiyle aynı safta buluÅŸturdu. 

Öte yandan Ä°ÅŸgal altındaki topraklarda nüfus dengesinin Filistinliler lehinde geliÅŸme seyri gösteriyor olması Ä°srail Hükümetlerinin kâbusu. Filistinliler arasındaysa genç nüfus baskın durumda. Ä°srail, güvenliÄŸi ve ekonomisi için genç nüfusa ÅŸiddetle ihtiyaç duyuyor,  bu yüzden dışardan göçlere bel baÄŸlıyor. Diaspora Yahudileriyse baÅŸta ABD olmak üzere Batı ülkelerine entegre olduklarını düşünüyorlar ve nispeten güvenli durumda yaÅŸadıklarını hissediyorlar.

Netanyahu Hükümeti’nin “Mescid-i Aksa”ya yönelik ÅŸiddet politikalarının diaspora Yahudilerini tedirgin etmesi ve Ä°srail’e göçü hızlandırması gibi bir amaca matuf olduÄŸu anlaşılıyor. Zira Yahudi diasporasına yönelik tepkiler Ä°srail hükümetinin “anti-Semitik kartı”nı oynamasına imkan tanıyor. Böylece Ä°srail hükümetinin politikalarına yönelik olarak Batı kamuoylarında artan rahatsızlığın manipüle edilmesi daha kolay hale geliyor. Dolayısıyla “Siyonist” politikalara duyulan haklı öfkenin dışardaki Yahudileri hedef almasından kimin kazançlı çıkacağı, üzerinde ciddiyetle düşünülmesi gereken bir baÅŸlık olarak önem kazanıyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.