Dünya
'Kudüs'te yaşananlar tüm İslam aleminin sorunudur'
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Mansour, "Bu sadece Filistin'in değil, tüm İslam aleminin sorunudur çünkü Kudüs sadece Filistinliler için değil, İslam dünyası ve insanlık için önemli kenttir." dedi.
Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcisi Riyad Mansour, İsrail'in Mescid-i Aksa üzerinde kurmak istediği egemenlik çabalarının sadece Filistin'in değil, tüm İslam aleminin sorunu olduğunu söyledi.
Mansour, Uluslararası Kudüs Sorunu Konferansına katılmak için geldiği Bakü'de AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
İşgalci İsrail güçlerinin her gün Filistin halkına karşı operasyon düzenlediğini söyleyen Mansour, saldırıların son günlerde kutsal mekanlar olan Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif'e yoğunlaştığını kaydetti.
Mansour, Filistinlerin ibadet hakkını İsrail tarafından engellendiğine vurgu yaparak "Biz bunu kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. İbadete gelen insanların elektronik ve manyetik cihazlarla kontrol edilmesini kınıyoruz. Uluslararası kamuoyundan, İsrail'in Mescid-i Aksa'yı bir daha kapatmamasını temin etmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.
BM'nin İsrail'e baskı yapması gerektiğini vurgulayan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) ilgili kararlarını hatırlatan Mansour, "BM, bu kararların uygulanmasından sorumludur. Fakat bizim her birimizin de sorumluluğu var. Bu sadece Filistin'in değil, tüm İslam aleminin sorunudur çünkü Kudüs sadece Filistinliler için değil, İslam dünyası ve insanlık için önemli kenttir." ifadelerini kullandı.
Mescid-i Aksa'ya ibadet etmeye gelen Filistinlilerin metal dedektörleri kabul etmeyeceğini vurgulayan Mansour "Filistin halkı çok güçlü halktır ve İsrail'e karşı direnç gösterecektir. Filistin halkının milli birliği, Gazze şeridinin bölünmesini önlemişti. İşgalci İsrail'in bize ve bizim için en önemli yerler olan Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif'e saldırılarına karşı birleşmeliyiz." yorumunda bulundu.
"Harem-i Şerif, Müslümanların ibadet yeri olarak tanınmalı"
Terrestrial Jerusalem (TJ) Fonu Başkanı Daniel Seidemann, Müslümanların ibadet yeri olan, aynı zamanda Müslüman olmayanların da ziyaretine açık olan Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerif'in zor ve tartışmalı bir konuya dönüştüğünü söyledi.
Seidemann, "Harem-i Şerif, Müslümanların ibadet yeri olarak tanınmalıdır. İsrail de resmen bunu kabul ediyor fakat bazı faaliyetleriyle bu gerçeğin aksine hareket ediyor. Bu da can sıkıcıdır. Her iki tarafın da inanç ve onuruna uygun şekilde bir sistem geliştirilmesi gerekir. Bu, işgalle mümkün olmayacak. İşgal ederek krizi öteleyebilirsiniz, çözemezsiniz. Bu sorunun çözümü için Harem-i Şerif'i de kapsayan siyasi karara ihtiyaç var." dedi.
aa
Henüz yorum yapılmamış.