Yorum - Analiz
Åžeriat geliyor mu?
Dini, dindarı ve toplumumuzu bilmedikleri için ezanı, Kur’an’ı, tarikatları, din eğitim ve öğretimini, dini kıyafetleri ve merasimleri yasaklayarak amaçlarına ulaşabileceklerini zannederler. Bu batıl zan üzerine bina ettikleri değişimler ve devirmeler amaçlarının tersini doğurur; onları iktidardan eder, ebedi muhalefet vazifesini üstlenirler; bize göre de yasaklar sebebiyle yer altına inen kontrolsüz, usul dışı dini hayatın birçok sakıncası söz konusudur.
Hayrettin Karaman - Yeni Åžafak
CHP’nin eskisi ve yenisi, Kemalistler, Batıcılar, Marksistler, masonlar… oldum olası Ä°slam’ı ve dindar Müslümanları sevmezler; dinin toplum hayatında görünür olmasına razı olmazlar, laikliÄŸi “devlet eliyle dindarlığın azaltılması, dinin özel alanlara hapsedilmesi, din hürriyetinin olabildiÄŸince daraltılması” olarak anlar ve uygularlar.
Dini, dindarı ve toplumumuzu bilmedikleri için ezanı, Kur’an’ı, tarikatları, din eÄŸitim ve öğretimini, dini kıyafetleri ve merasimleri yasaklayarak amaçlarına ulaÅŸabileceklerini zannederler. Bu batıl zan üzerine bina ettikleri deÄŸiÅŸimler ve devirmeler amaçlarının tersini doÄŸurur; onları iktidardan eder, ebedi muhalefet vazifesini üstlenirler; bize göre de yasaklar sebebiyle yer altına inen kontrolsüz, usul dışı dini hayatın birçok sakıncası söz konusudur.
Ak Parti iktidarı ne yaptı?
Laik ve seküler demokrasilerde var olan din özgürlüğünü Türkiye’de de uygulamaya koydu. Bu ülkede kimsenin inancına, inançsızlığına, özel hayatında uyguladığı ahlak anlayışına, kılık ve kıyafetine… karışma, müdahale ve engelleme yok. Eskiden dindarlara din ve düşünce özgürlüğü yoktu, Ak Parti bu özgürlüğü onlara da getirdi, olup biten bundan ibarettir.
Bir önceki yazımda bir yazarın “Türkiye’de sessiz bir devrim oluyor, Ä°slâmî düzen geliyor” mealindeki yakınmasını nakletmiÅŸtim. Bu yazarın argüman olarak kullandığı deÄŸiÅŸimi hatırlayalım:
“Zorunlu din dersleri, Kur'an kursları, Arapça ve Osmanlıca dersleri, tüm okulların imam hatiplileÅŸtirilmesi, ÅŸeriat eÄŸitiminin din eÄŸitimi içine serpiÅŸtirilmesi, son olarak tüm okullara zorunlu ibadet ünitelerinin eklenmesi...”
Yazara göre bunlar sebebiyle “laik cumhuriyet sonlandırılıyor”, yerine “Ä°slam cumhuriyeti kuruluyor”.
Ve yine baÄŸnaz ve cahil yazara göre bu yüzden “Cumhuriyet aydınlanması ve Anadolu rönesansı, yerini karanlığa bırakıyor”.
Demokrasilerde uygulanan din özgürlüğünün gereÄŸi olan bu deÄŸiÅŸim, bu birkaç isteÄŸe baÄŸlı ders ve isteyen öğrencinin ibadetini yapabilmesi için özel bir mekanın tahsisi ile bir ülkede rejimin deÄŸiÅŸtiÄŸini iddia etmek akıl kârı deÄŸildir; ama “inkılap yobazlığı” aklı kullanmaya da engel olabilir.
“Cumhuriyet aydınlanması ve Anadolu rönesansı, yerini karanlığa bırakıyor” ifadesi ise Ä°slam’a, Müslümanlara ve Ä°slam medeniyetine hakarettir. Ä°slam karanlığa deÄŸil, aydınlığa, nura, düşünmeye, bilgiye, güzel ahlaka, adalete… çağırır; bu çaÄŸrıya uyan Müslümanlardır Batı’yı ortaçaÄŸ karanlığından kurtaranlar.
Bu milletin aydını Cumhuriyetten önce de sonra da aydındır; aydın ise Batı taklitçisi değildir, kendi din, kültür ve medeniyetini terk etmeden çağdaşlaşmayı bilen ve beceren insanımızdır.
Rönesans Hristiyanlıktan eski Yunan uygarlığına göç olduÄŸuna göre bu yazara göre Anadolu rönesansı Ä°slam’dan nereye göç ile gerçekleÅŸmiÅŸtir?
Yazarın takıldığı “zorunlu din dersi”ne gelelim.
Türkiye’de böyle bir ders yok. “Din kültürü ahlak bilgisi” dersi var. Bu dersin amacı ise insanları zorla Müslüman yapmak, istemeyene din eÄŸitimi vermek deÄŸildir. Maksat milli birlik ve beraberliÄŸi zedeleyen cehalet ve taassubu ortadan kaldırmak, insanımızın dinler, ahlak, Ä°slam, kültürümüz ve medeniyetimiz hakkında doÄŸru bilgi sahibi olmalarını saÄŸlamaktır.
Eğer yazar da bu dersi okumuş olsaydı yine Müslüman olmayabilirdi ama bu kadar yanlış yapmaz, saçmalamaz, sapı samana karıştırmaz, bu denli bir taassup ve cehalet içinde kalmazdı.
Henüz yorum yapılmamış.