Söz ve Dua
“Yâle’l-Kudüs!”

“Beylerim, Emirlerim, Atabeylerim! Ümmet-i Muhammed’in yiğit komutanları!... “Aramızda çekişmek artık bize yakışmaz! İşgalci kontları ve zalim şövalyeleri üzerimize güldürmek bize yakışmaz! Bundan sonra bütün gücümüzü, kuvvetimizi ve imanımızı Kudüs’ün kurtuluşu için hazırlayıp Allah’a dayanacağız! Size ve bize yakışan budur!”
Abdullah Yıldız - Yeni Akit
Kudüs-ü Åžerif’i ve mübarek Mescid-i Aksâ’yı Haçlıların iÅŸgalinden tam 88 yıl sonra geri alıp özgürleÅŸtiren büyük devlet adamı Salâhaddin Eyyubi, Müslümanlara, Kudüs’ün yardımına koÅŸmaları için şöyle sesleniyordu:“Yâle’l-İslâm! (Eyvâh İslâm! / İslâm›a yardıma koÅŸun!...)”
Yeryüzünde Allah için kurulan ikinci mescid, ilk kıblemiz ve Mirac’ın mekânı olan mübarek Mescid-i Aksâ ve Kudüs’ü 1099’da iÅŸgal eden ilk Haçlı sürüsü, 70 bin Müslüman’ı -hem de büyük çoÄŸunluÄŸunu Mescid-i Aksâ’nın haremine doldurarak- vahÅŸice katletmiÅŸti. İslâm dünyasının paramparça bir görüntü arz ettiÄŸi ve Müslümanların birbirleriyle beylik ve benlik kavgası, mezhep ve meÅŸrep yarışı yaptığı bir zamanda gelmiÅŸti bu meÅŸ’ûm saldırı, iÅŸgal ve katliam… Ve bu mübarek mekânın tekrar kurtarılması için tam 88 yıl beklemek gerekmiÅŸti…
Ne yazık ki, ibret alınmayınca tarih tekerrür ediyor: İslâm dünyası bugün yine paramparça! İsrail’e karşı en küçük bir varlık gösteremeyen Suudi Arabistan-Mısır-BirleÅŸik Arap Emirlikleri-Bahreyn-Kuveyt beÅŸlisi Katar’a ambargo uyguluyor; Suriye, Yemen, Irak, Libya vb. ülkelerde iç savaÅŸ devam ediyor; dünyanın birçok yerinde Müslüman Müslüman’ın kanını döküyor; dahası büyük ÅŸeytani güçler bölgesel bir Åžii-Sünni savaşı çıkarmak için bütün entrikaları çeviriyorlar…
Ve bugünün “son haçlıları” olan Siyonistler fırsatı kaçırmayıp Mescid-i Aksâ’yı iÅŸgal ediyor ve Müslüman kanı döküyorlar. İlk Haçlıların yaptığı gibi Mescid-i Aksâ’da ezanlar susturulup, namazlar yasaklanıyor… Ve 1967’den beri ilk kez Mescid-i Aksâ’da Cuma namazı kılınamıyor…
Kudüs fatihi Salâhaddin,“Dostlarıyla uÄŸraÅŸanlar, düşmanlarıyla savaÅŸamazlar”demiÅŸti…
Evet, birbiriyle uğraşan Müslüman dünya, Siyonist katillere karşı mücadele verebilir mi?
İslâm kardeÅŸliÄŸine çok önem ve öncelik veren Salâhaddin Eyyubi’nin tecrübesine bakalım:
Nureddin Mahmud Zengi’nin rahle-i tedrisinde yetiÅŸen ve İslâm BirliÄŸi ideali ile ümmet ÅŸuurunu ondan öğrenen Salâhaddin: “İslâm ve İslâm ümmeti için ancak onları birleÅŸtirecek, kökünü ve dallarını koruyacak ÅŸeyi tercih ederiz” der. Müslümanlar arasındaki iç kavgalara son vermek için bütün gücünü ve imkânını kullanır. Halep yöneticilerine şöyle hitap eder:
“Beylerim, Emirlerim, Atabeylerim! Ümmet-i Muhammed’in yiÄŸit komutanları!...
“Aramızda çekiÅŸmek artık bize yakışmaz! İşgalci kontları ve zalim şövalyeleri üzerimize güldürmek bize yakışmaz! Bundan sonra bütün gücümüzü, kuvvetimizi ve imanımızı Kudüs’ün kurtuluÅŸu için hazırlayıp Allah’a dayanacağız! Size ve bize yakışan budur!”
13 Haziran 1183 günü yapılan devir teslim töreni ile Halepliler Salâhaddin’e tabi olurlar.
“Kudüs’e giden yolun son durağı” dediÄŸi Halep’in kan dökülmeden fethi onu sevindirir…
Bir ara Haçlılar Medine’nin kapısı olan Teyme’yi tehdit ettiÄŸinde Salâhaddin onlara karşı tedbirler alır ve BaÄŸdat Halifesinin veziri Mecdüddin’e gönderdiÄŸi bir mektupta bu kez Musul yöneticilerinin Haçlılarla iÅŸbirliÄŸi yaparak kendisini arkadan vurmalarından yakınır:
“Biz Hz.Peygamber’in (s.a) mezar-ı ÅŸerifini korurken… Musul hükümdarının adaletsizlikle topraklarımızdan bir ÅŸeyler almaya çalışması ÅŸaşılacak ÅŸeydir… Musullular, Müslümanların yerine kâfirleri dost edinip onlara hazineler taşımaktadırlar.”
Nihayet, BaÄŸdat Halifesi baÅŸta olmak üzere bölgedeki tüm etkin idarecileri, komutanları, âlimleri, kadıları 1186’da Åžam’da toplayarak “İslâm BirliÄŸi” için en önemli adımı, atar. Alınan karar ÅŸudur: “Müslümanlar kendi aralarındaki anlaÅŸmazlıklara son verecekler, birbirleriyle savaÅŸmayacaklar ve Haçlılarla savaÅŸmak için Salâhaddin’in emrine asker gönderecekler.”
M. Akif’in deyiÅŸi ile “Åžarkın en sevgili Sultanı” Salâhaddin Eyyubi, Åžam Toplantısında İslâm BirliÄŸi’ni büyük oranda saÄŸladıktan bir yıl sonra (1187) Müslüman orduların desteÄŸi ve elbette Allah’ın inayeti ile Hıttin’de Haçlıları yok edip Kudüs’ü ve Mescid-i Aksâ’yı kurtarmayı baÅŸarır.
Ve ÅŸimdi “Yâle’l-Kudüs!” diye haykırarak ümmeti Mescid-i Aksâ’ya imdat etmeye çağırıp, İslâm BirliÄŸi’ni yeniden saÄŸlayacak ve Kudüs’ü kurtaracak bir Salâhaddin Eyyubî bekleniyor…
Henüz yorum yapılmamış.