Sosyal Medya

Güncel

Cemaat - Paralel Devlet - FETÖ

Devletin dindar toplum kesimlerine – ki bu çok çok geniş bir nüfusu oluşturuyordu- karşı ceberut uygulamalar yaptığı dönemlerde “Devlette iyi adamlar olsun” düşüncesiyle “Adam yetiştirme” motivasyonunun tüm dini hizmet yapılarını etkilediği dönemde, bu yapı da, “insana yatırım” yaptı. Yapı, daha sonra uluslararası alana açıldığında yetişmiş insan ihtiyacı daha da büyümüş olmalı ki, “insana yatırım” belki diğer tüm dini hizmet yapılarından farklı olarak çok büyük hacme ulaştı.



Ahmet TaÅŸgetiren - STAR

Önce cemaatti. İyi konuşan bir vaizin öncülüğünde oluşmuş bir cemaat.

Devletin dindar toplum kesimlerine – ki bu çok çok geniÅŸ bir nüfusu oluÅŸturuyordu- karşı ceberut uygulamalar yaptığı dönemlerde “Devlette iyi adamlar olsun”  düşüncesiyle “Adam yetiÅŸtirme” motivasyonunun tüm dini hizmet yapılarını etkilediÄŸi dönemde, bu yapı da, “insana yatırım” yaptı. Yapı, daha sonra uluslararası alana açıldığında yetiÅŸmiÅŸ insan ihtiyacı daha da büyümüş olmalı ki, “insana yatırım” belki diÄŸer tüm dini hizmet yapılarından farklı olarak çok büyük hacme ulaÅŸtı.

Ak Parti iktidar olduğunda devlette yetişmiş insan ihtiyacını bu yapı ile telafi etmek istedi. Aslında Ak Parti kadroları ile bu yapı arasında geçmişte çok dirsek teması da bulunmuyordu.

Cemaat bir süre sonra kendisine “Cemaat” denmesini yeterli bulmamaya baÅŸladı. Kendi içlerinde “Camia” vs gibi isim arayışları oldu.

Ak Parti'nin ilk iktidar yıllarında TSK'da cuntalaÅŸma giriÅŸimleri olduÄŸunda Yapı'nın Yargı ve Emniyet'teki elemanları “Savaşçı” rolünde devreye girdiler. 

Sonra bir ÅŸey oldu. Acaba o ÅŸeyin baÅŸlangıcı MÄ°T'in başına Hakan Fidan'ın getirilmesi midir, baÅŸka bir ÅŸey midir, Yapı'nın iktidarla iliÅŸkileri sarpa sarmaya baÅŸladı. Bu kırılma noktası dikkat çekiyor, çünkü “Ä°rancı” diye suçlanan Hakan Fidan'a bu yapı yanında Ä°srail karşı çıkacak, sonraki dönemde de Yapı adına iktidarın sembol isimlerinin Ä°rancılık yaptığı, Mut'a nikahı kıydırdıkları kampanyası yürütülecekti.

Bu Yapı ile Tayyip ErdoÄŸan'ın kamuoyu gündemine çıkan ilk gerilimi, Hakan Fidan'ın “Şüpheli” sıfatıyla savcılığa çağırılmasıdır. BaÅŸbakan olarak Tayyip Bey “Bu bana karşı yapılmış bir harekettir” diyecektir. Olay çarpıcıdır: Bir savcı, BaÅŸbakan'a ulaÅŸmak için MÄ°T müsteÅŸarından yola çıkmaktadır. Sonradan “PDY” diye devlet hafızasına girecek olan “Paralel devlet yapılanması”nın meÅŸru siyasi iktidarla boÄŸuÅŸmaya talip olmasıdır bu.

Arkası gelecektir. 17-25 Aralık hamlesi. TIR operasyonu. Devletin bütün mahrem alanlarının dinlenmesi. Ergenekon – Balyoz davalarının “Delil üretme” yöntemlerine sahne olması vs.

Evet, “Cemaat” diye yola çıkan hareket “Devlette iyi adamlar olsun” yürüyüşünü “Paralel devlet yapılanması” haline getirmiÅŸ ve meÅŸru devlete karşı kullanmaya baÅŸlamıştır.  

17-25 Aralık hamlesi, PDY'nin Emniyet – yargı ayağının baÅŸlattığı savaşın iÅŸaretidir.

Devlet - Siyasi iktidar, savaşı görmüştür. Ve savunmaya ya da karşı mücadeleye geçmiştir.

Evet savaÅŸ:Bu dönem Yapı'nın bütün unsurlarını savaÅŸa sürdüğü, Devletin - Siyasi iktidarın da hem Devlet içindeki “Paralel yapı”yı görmeye, hem de Yapı'nın iltisaklı alanlarını tasfiye etmeye çalıştığı dönemdir.

Bu hiç şüphesiz kolay değildir. Ne devletteki paralel unsurları görmek kolaydır ne de onun iltisaklı alanlarını çözmek.

Yapı, baÄŸlılar açısından “dini bir hüviyet” niteliÄŸinde, bu, insanları sorgulamaksızın kimi davranışlara itiyor, sivil alandaki yaygın müesseseleÅŸmelerle de, dokunduÄŸunuzda pek çok yerden tepkinin yükseldiÄŸi bir durum ortaya çıkarıyor. Savaşı halka yansıtma boyutu.

Devletteki paralel unsurlar ise Yapı'nın kullandığı “Tedbir” yöntemi ile olaÄŸanüstü bir gizlenme imkanını elde ediyor, bu da kimin nerede yer saldığına dair bir körlük oluÅŸturuyor. CumhurbaÅŸkanı'nın Yaveri, Genelkurmay BaÅŸkanı'nın emir subayı kadar yakınlıklarda yer edinildiÄŸi görüldüğüne göre daha ötesini söylemeye gerek yok. Bir de devletin gözü - kulağı denecek stratejik alanların kontrol edildiÄŸini düşündüğümüzde “Paralellik” akıl almaz boyutlara çıkıyor.

Cemaat diye yola çıkan bir yapı “Devletle savaÅŸ” noktasına geliyor.

Ve nihayet 15 Temmuz. Cinnetin, cinayetin, pörsümenin, başkalaşımın, tefessühün zirve noktası.

17 Aralık'ın hemen peşinden o yapının, yazdığım, konuştuğum tüm organlarından ayrıldım.

“Bu savaÅŸ sürdürülemez. Bu intihardır” diye diye dilimde tüy bitti. Sonunda çağımızda “Cemaat intiharı”nın en çarpıcı olanı gerçekleÅŸti. Cemaat FETÖ oldu. Kendi insanına kurÅŸun sıktı. Milletle vuruÅŸtu. Åžimdi milletle vuruÅŸanların akıbetini yaşıyor. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.