Halep orada ise arşın burada!

Abdurrahman Dilipak - Yeni Akit

CHP, Maltepe etkinlik alanına 1.6 milyon kişi toplamış.

Hani atılır da bu kadar da mı? Halep orada ise arşın burada.

Bana söyler misiniz 1 metrekareye kaç kişi sıkıştırırsınız. Normalde miting alanlarında ortalama 2 kişi hesap etmek gerek. Sahnenin önü dört, arkası 1 kişidir. Ortalama iki.

Bir gazete sayfası normalde 57x82 cm’dir. Yanına 41x27 tek bir yaprak daha ekleyin, ailece üzerine çıkın bakalım, kaç kiÅŸi sığdırabileceksiniz.. BaÅŸkasına sormaya gerek yok, baÅŸkasının ne dediÄŸine de. Siz de hesaplayabilirsiniz. Meydan kaç m2, miting alanı kaç m2 bakın internete, bulursunuz.

Etkinlik alanının tamamı 120.000 metrekare. Etkinlik alanı toplam 55.000 metrekare. Ya da neyse o, siz bakın ve hesaplayın.

Miting Meydanının toplamı 219x517=113.223 metrekare. Metrekareye 2 kişi desen taş çatlasa 230.00 kişi eder. 4 kişi desen 460.000 diyelim. Kullanılmayan alanı da doldursanız en fazla bu. Kaldı ki, kullanılan alanının arka kısımları boş.

CHP’lilerin hesabı ortada. 1.6 milyon kiÅŸi! Atılır da bu kadar da mı atılır.. Sözleri ile gerçek arasındaki orantısal fark bu örnekte de açıkça görülüyor. DiÄŸer iddialarının da bu matematiksel gerçeklerden daha ciddiye alınacak tarafı yok. Hani baÅŸkalarının gözünde çöp arıyorlar da, peki kendi gözlerindeki mertek ne olacak!

Ama yine de, bu kadar kiÅŸiyi toplamış olmaları bile baÅŸarı. Tıpkı bir inat uÄŸruna Ankara’dan Ä°stanbul’a yürümeleri gibi.

Tabii ÅŸu da var: Sonuçta, referandumda %48 Hayır diyen bir kitle var. Bunun %26’sı CHP’den, %8’i HDP’den, %2 Marksist sol partilerden. %2 FETÖ’den ve onun peÅŸine takılanlardan, %4 Meral AkÅŸener yanlıları, %2 diÄŸer saÄŸ grublardan ve diÄŸerleri ve küsuratların toplamı.

Åžunu da görelim, FETÖ iyi çalıştı. Sosyal Media’yı iyi kullandılar. HDP ve FETÖ, bazı saÄŸ, sol, AkÅŸener’e destek veren bir grub, AK Parti karşıtlığında buluÅŸtular.

KılıçdaroÄŸlu ÅŸunları istiyormuÅŸ: OHAL kalksın, Türkiye normalleÅŸsin, adliyeye, kışlaya, camiye siyaset girmesin, hapiste gazetecileri olmayan bir Türkiye olsun, medya özgür olsun,  

Ãœniversiteleri susturulmuÅŸ deÄŸil üniversiteleri konuÅŸan bir Türkiye, düşünceleri susturulmayan bir Türkiye istiyormuÅŸ.  FETÖ ile mücadelenin göstermelik deÄŸil gerçekten yapılmasını ve bu darbe giriÅŸiminin siyasi ayağının kesinlikle ortaya çıkarılmasını istiyorlarmış, “Tek adam” rejimi deÄŸil demokratik parlamenter sistem istiyorlarmış. Hayırdır inÅŸallah. “Tek Adam” kimdi!

TBMM’nin gasp edilen yetkilerinin iadesini, Kadın erkek eÅŸitliÄŸi, Gençlerin potansiyel olarak suçlu gösterilmemesini, Toplumsal barışımızı bozan tüm anti demokratik uygulamaların eÅŸit yurttaÅŸlık temelinde sona erdirilmesini istiyorlarmış.

KılıçdaroÄŸlu sanki Michael Rubin’den danışmanlık hizmeti almış gibi. Sanki FETÖ’cüler için AHÄ°M sürecine hazırlık yapma derdinde, ErdoÄŸan için UCM hazırlık dosyasına fabrikasyon evrak sokuÅŸturmak gibi bir gayretin içindeler.

Bir de 10 Maddelik ÅŸartları var, adını “Maltepe ÇaÄŸrısı” koydukları. 

FETÖ vermiÅŸ olmalı aklı, “15 Temmuz darbe giriÅŸimini açık bir ÅŸekilde lanetliyor”.. FETÖ’cülerle kol kola, PKK’lılarla kol kola terörü lanetliyorlar. “FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır” derken, aslında “Karşı darbe”ye gönderme yapılıyor ama, bu arada KılıçdaroÄŸlu’nun 3. danışmanı da FETÖ’den gözaltına alındı. Kendinin de FETÖ’nün CHP imamı olduÄŸu söyleniyor.

“OHAL bir an önce kaldırılmalı”ymış. Öyle ya, ne var memlekette. Charlie Hebdo’dan sonra Fransa’da hâlâ olaÄŸanüstü hal var, bize ne oluyor? Sınırımızda savaÅŸ mı var. Teröre karşı savaÅŸ mı veriliyor, darbeye teÅŸebbüs mü oldu memlekette!?

Yargı yeniden CHP’nin emrine verilmeli deÄŸil mi? Hükümetten yargıya ne? Meclisten yargıya ne? OHAL maÄŸdurlarına özgürlük! Onlar ÅŸu PKK’lılar ve FETÖ’cüler.

PKK ve FETÖ kumpaslarından dolayı içeri atılan milletvekilleri de derhal bırakılmalıymış!

PKK ve FETÖ’ye hizmet eden, gazeteci kisvesine bürünmüş kripto gazeteciler de serbest bırakılmalıymış. Michael Rubin, F. Gülen ya da DemirtaÅŸ yazsaydı bu bildiriyi baÅŸka ne yazardı! Yoksa onlar mı yazıp gönderdi!

Bak hele bak! KılıçdaroÄŸlu “Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi gayri meÅŸrudur” diyor.  Eee, ne kaldı geriye. Hadi daÄŸa çıkın, silaha sarılın, bir bu kaldı geriye! Darbecileri koru, meÅŸru hükümeti darbecilikle suçla. Kurt kuzulara savcı olsa, böyle bir iddianame hazırlamazdı, kimse inanmaz diye!

EÄŸitim laik olmalıymış, yani yeniden başörtüsü yasağı gelmeli mi demek istiyor? Parlamenter sistem vesayet altına alınıyormuÅŸ. Ya hu, anahtarı, mührü millete vermek ne zamandan beri vesayet oldu?! Ha! Tabii, CHP kafasına göre, demokrasi ve cumhuriyet halka emanet edilemeyecek kadar önemlidir! 

“Adaletsizlik devam ediyor”muÅŸ. MoÄŸultay’ın ruhuna rahmet okutacak bu gidiÅŸle KılıçdaroÄŸlu! “Yoksulluk, yaygın ÅŸiddet, terör gibi sorunlara karşı ortak irade geliÅŸtirilmeli”ymiÅŸ de “Milli irade”ye karşı çıkan sen deÄŸil misin be adam!  Toplumsal adalet, kadın hakları aklına gelen ne varsa yazmışlar ve son söz: “Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemiz içindeki sorunları da kökleÅŸtirmiÅŸtir. Türkiye coÄŸrafyasındaki tüm halklara  kardeşçe yaklaÅŸan adilane bir dış politikaya dönüş yapmalıdır. “Hayda! Åžimdi bu ne anlama geliyor. NATO’ya, FETÖ’ye itaat demenin KılıçdaroÄŸlucası mı?

Kılıçdaroğlu adalet ya da barış değil, kavga istiyor ve millet bu komploya, yeni bir Gezi kışkırtmasına, PKK seviciliğe, FETÖ ayaklanmasına prim vermiyor! Bir kez daha deşifre oldular. Adalet ve barış maskeli bir komplo başladığı gibi bitti, geldikleri gibi şimdi geldikleri yere dönecekler. Selâm ve dua ile..