Güncel
Türk, emaneti gözü gibi koruyandır
Siyasi rant, iğrenç bir popülizm ve hatta kişisel çıkar uğruna Suriyeli misafirler ötekileştirilip “savunmasız” hale getirilmek isteniyor. Bir süredir Suriyeli misafirler üzerinden dönen tartışmaların içeriğine bakarsanız, bu tartışmaların önemli bir kısmının üretilmiş, ranta devşirilmiş ve operasyonel olduğunu görürsünüz. Hedef: Türk insanının (Avrupa’da olduğu gibi) popülizm girdabına sokulması ve Suriyeli misafirler üzerinden siyasi mühendislik.
Ufuk UlutaÅŸ - AKÅžAM
Yazdığınız kelimeleri sürekli sildiÄŸiniz, bir türlü ne yazacağınıza karar veremediÄŸiniz yazılar vardır. Bu yazı onlardan birisi. Kelimelerin yokluÄŸundan deÄŸil bu kararsızlık, yaÅŸanan acıyı ve vahÅŸeti tanımlayacak kelimelerin yetersizliÄŸinden. Göz göre göre tırmandırılan, ilmek ilmek iÅŸlenen ve psikolojik operasyonlarla normale indirgenen acıdan bahsediyorum. Türkiye’ye girdikleri andan itibaren “Suriyeli” ötekileÅŸtirmesiyle siyasi operasyon malzemesine dönüştürülen, “geçici korumamız” altında yaÅŸayan bir kadına, bir çocuÄŸa karşı en temel vazifemizi yerine getirememenin mahcubiyeti ile kaleme alınıyor bu yazı.
Suriyeli mülteci, misafirlere vs. (nasıl adlandırırsanız adlandırın) dair ne ırkçı-ruhsuz ne de romantik bakanlardanım. Ä°ltica iyi idare edilirse fırsat, edilmezse sorun üretir. Son 6 senede çeÅŸitli sebeplerden dolayı Türkiye’de yaÅŸamak durumunda kalmış olan Suriye vatandaÅŸlarının oldukça kozmopolit olduÄŸunu da bilenlerdenim. İçlerinde okumuÅŸ-cahil, fakir-zengin, köylü-ÅŸehirli, azimli-tembel, rejim yanlısı-muhalif, dindar-dindar olmayanlar olduÄŸunu bizatihi gözlemleyenlerdenim. Bu çeÅŸitlilikte bir insan grubunun içerisinde sorunlu tiplerin olması, basit bir istatistiki durumdur. Zira İçiÅŸleri Bakanı Soylu benim de bu köşede daha önce yazdığım gibi Suriyeli misafirlerin asayiÅŸ olaylarına karışma yüzdelerinin oldukça düşük olduÄŸunu ve olayların çoÄŸunun da kendi aralarında yaÅŸandığını dile getirdi. Çok sayıda Suriyeli misafirin kısa sürede Türkiye’ye gelmesinin ürettiÄŸi “gerçek” sorunlar çözülmeyi beklerken gündemimizi yapay sorunlar iÅŸgal ediyor.
Siyasi rant, iÄŸrenç bir popülizm ve hatta kiÅŸisel çıkar uÄŸruna Suriyeli misafirler ötekileÅŸtirilip “savunmasız” hale getirilmek isteniyor. Bir süredir Suriyeli misafirler üzerinden dönen tartışmaların içeriÄŸine bakarsanız, bu tartışmaların önemli bir kısmının üretilmiÅŸ, ranta devÅŸirilmiÅŸ ve operasyonel olduÄŸunu görürsünüz. Hedef: Türk insanının (Avrupa’da olduÄŸu gibi) popülizm girdabına sokulması ve Suriyeli misafirler üzerinden siyasi mühendislik.
“Ä°ktidara gelirsem Suriyelileri geri göndereceÄŸim”, “Suriyeliler iÅŸlerimizi çalıyorlar”, “Suriyeliler parkları iÅŸgal ediyorlar”, “Suriyeliler kızlarımıza laf atıyorlar”, “Suriyeliler fuhuÅŸ yapıyorlar”, “Suriyeliler suç iÅŸliyorlar” gibi onlarcasını duyduÄŸumuz ifadelerin istatistiki yanlışlığı bir tarafa masum, organik ve safiyane olmadığı aÅŸikâr. Bu satırları yazdığım gün bile ana akım medyanın “röportajcısı”, röportaj yaptığı akademisyenin “buradan bir fırsat da doÄŸabilir” ifadelerine raÄŸmen Suriyeli çocuklardan Taliban üretme gayreti gösteriyordu. Daha dün çok sayıda Arap turistin ziyaret ettiÄŸi ve Türk ekonomisine katkıda bulunduÄŸu Ayder Yaylası haberini, “Araplar bu ilçeyi iÅŸgal etti” ÅŸeklindeki bir seviyesizlikle veriyordu ana akım medyamız. Son zamanlarda peyda olan ve kendilerini “Türkçü” olarak pazarlamaya çalışan FETÖ’nün kafayı Suriyeli misafirlere takması bile, son vahÅŸetle içimizi parçalayan bu sürecin bir operasyon olduÄŸunu göstermeye yeter. Sahte bir “Türkçülük”, “milliyetçilik” muhabbetiyle toplumu bindirilmiÅŸ kıtalara çevirmek istiyorlar.
Türklük salt ırki bir ifade deÄŸildir. Türk, saÄŸduyusuyla siyasi mühendislikleri bertaraf edendir (15 Temmuz’u hatırlayın). Türk, kendisine sığınanı koruma adına tüm imkanlarını seferber edendir. Türk, emaneti gözü gibi koruyandır. Bu vahÅŸet, kalbimizde yara olarak kalacak ama Türk insanının son 6 senedir ortaya koyduÄŸu insanüstü misafirperverlik ve fedakarlığa halel getirmeyecektir.
Henüz yorum yapılmamış.