Güncel
Srebrenitsa
Ne Srebrenitsa’daki Hollandalı generalin, ne Saraybosna’daki İngiliz ve Fransız komutanların ne de katliamdan haberdar oldukları halde kıllarını bile kıpırdatmayan Batılı liderlerin adı geçti. (Yeri gelmişken: Sırpların kurduğu toplama kamplarındaki tecavüz partilerine katılarak esir Boşnak kızlarının ırzına geçen Kanadalı general hakkında hala dava açılmış değil!)
Hakan Albayrak - KARAR
Bosna-Hersek’in doÄŸu bölgesindeki Srebrenitsa ÅŸehri, Temmuz 1995.
Elinde 200 bin BoÅŸnak’ın kanı olan General Ratko Mladiç komutasındaki Çetnik (FaÅŸist Sırp) ordusu, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in silahsızlandırıp “güvenli bölge” ilan ettiÄŸi Srebrenitsa’ya saldırmaktadır.
Åžehrin BoÅŸnak ahalisi, kendilerini korumakla görevli olan Hollanda birliÄŸinin komutanına görevini hatırlatır; “Sırplar ÅŸehre girmek üzere. Hemen harekete geçmezseniz burada da büyük bir katliam olacak. Ya bizi koruyun, yahut kendimizi savunabilmemiz için silahlarımızı iade edin” der.
Hollandalı komutan hiç oralı olmaz.
Bosna-Hersek’teki “BM Koruma Gücü”nün Ä°ngiliz ve Fransız komutanları da hiç oralı olmazlar.
Bir ara, Sırp topçusunun ateÅŸi BM kışlasını da yakınca, Ä°talya’dan birkaç savaÅŸ uçağı havalanıp burunlarını Srebrenitsa yönüne çevirir; fakat Sırpların kışlaya saldırmaktan vazgeçmeleri üzerine bu uçaklar yarı yoldan geri döner.
BM, ne Sırpları durdurmaya çalışır ne de Boşnakların Sırpları durdurmasına izin verir.
Neticede Mladiç ve ordusu ÅŸehre girer…
***
Boşnaklar, Hollanda birliğine sığınırlar.
Birleşmiş Milletler bayrağı altında emniyette olduklarını zannetmektedirler.
Fakat, kameralar önünde Mladiç’le kadeh tokuÅŸturan Hollandalı komutan, 8 ila 10 bin Srebrenitsalı erkeÄŸi Sırplara teslim eder.
Bıyığı terlememiş delikanlılardan bastonla yürüyen ihtiyarlara kadar 8 ila 10 bin Srebrenitsalı erkek, 11-15 Temmuz tarihleri arasında, boğazları kesilerek veya kafalarına kurşun sıkılarak öldürülür.
Hollandalılar, Fransızlar, İngilizler, müdahale edip durdurma imkânları olduğu halde, bu soykırıma seyirci kalırlar.
Amerika Birleşik Devletleri de soykırımı uydu vasıtasıyla doya doya seyreder!
***
2005’te, Srebretnitsa’da, katliamın 10’uncu yıldönümü münasebetiyle düzenlenen anma toplantısına katılmıştım.
Orada BM Genel Sekreteri ve ABD BaÅŸkanı’nın birer temsilcisi, Ä°ngiliz DışiÅŸleri Bakanı Jack Straw ve Siyonist-Protestan Fundamentalist terörün önde gelen isimlerinden Paul Wolfowitz de vardı.
Duygusal konuşmalar yaptılar.
Srebrenitsa şehitleri için ne kadar üzgün olduklarını söylediler.
Uluslararası topluluğun bu katliamı engellemek için üzerine düşeni yapmadığını itiraf ettiler.
Hatta, BM temsilcisi, “Bu katliam, BM için ebediyen utanç mevzuu olacaktır” gibi laflar bile etti.
Hepsi de, katliamın sorumlularının cezalandırılması gerektiğini söylediler.
Fakat Çetniklerin lideri Radovan Karacic ve genelkurmay baÅŸkanı Ratko Mladic’ten baÅŸka sorumludan söz edilmedi.
Ne Srebrenitsa’daki Hollandalı generalin, ne Saraybosna’daki Ä°ngiliz ve Fransız komutanların ne de katliamdan haberdar oldukları halde kıllarını bile kıpırdatmayan Batılı liderlerin adı geçti. (Yeri gelmiÅŸken: Sırpların kurduÄŸu toplama kamplarındaki tecavüz partilerine katılarak esir BoÅŸnak kızlarının ırzına geçen Kanadalı general hakkında hala dava açılmış deÄŸil!)
Srebrenitsa Katliamı -BM’nin de resmen kabul ettiÄŸi gibi- bir soykırımdır.
Ve bu soykırım Batılı devletlerin kollektif suçudur; özellikle de Avrupa devletlerinin.
Ne diyordu Fransız filozof Jean Baudrillard?
“Eski Yugoslavya’daki Müslümanların maruz kaldığı soykırım, Yeni Avrupa Düzeni’nin tekâmül sürecinde bir merhaledir. ‘Etnik temizliÄŸin’ infazcısı olan Sırplar, yeni ÅŸekillenen bir Avrupa’nın öncülüğünü yapıyorlar.” (Lettre dergisi, Kış 1995)
***
Yarın, Srebrenitsa Katliamı’nın 22’nci yıldönümü.
Hunharca katledilen Srebrenitsalı kardeşlerimizi bu vesile ile bir kere daha rahmetle anıyor, bütün Bosna şehitlerimizi hürmetle selamlıyoruz.
Unutmadık, unutmayacağız!
Henüz yorum yapılmamış.