Sosyal Medya

Güncel

15 Temmuzda neyi başardık? Neye direndik?

Bir sene önce ne yaşadık? Bugün bunu daha doğru bir şekilde değerlendirebiliyoruz. Nerelerden döndüğümüzü artık rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Sadece bir grup vatan ve vatandaş haini darbeciyle karşı karşıya olmadığımızı biliyoruz. İhaneti ve cinayeti hafifletmeye çalışanların çabalarını görüyoruz. Hatalı yürüme. İbrahim Tenekeci - Yeni Şafak



15 Temmuz, millet hayatımızın dönüm noktalarından biri olmuştur. Malazgirt gibi, Çaldıran gibi. Yıllar geçtikçe mesele daha iyi anlaşılacaktır. Neyi başardığımız, neye karşı direndiğimiz iyice açığa çıkacaktır.

Karşımızda belli bir sayıya, imkâna ve cesarete ulaÅŸmış ihanet ÅŸebekesi yok sadece. Åžahitlik ettiÄŸimiz ÅŸey, bir kiÅŸinin cinnete varan ihtirası deÄŸil yalnızca. Biz o gün kimleri, hangi adresleri yendik? Bize kalırsa, bu soru büyük ölçüde cevabını bulmuÅŸtur.  Bazı batılı ülkelerin tavrına, tutumuna bir bakalım. Neredeyse darbeyi bastırmak suçlamasına maruz kalacağız.

Zorluğun arkası kolaylıktır. Zahmetin devamı rahmettir. Allah bütün tuzakları tersine çevirecek kudrete sahiptir. Ülkemizi yıkıma sürüklemek isteyenler yeni bir dirilişe vesile olmuşlardır.

Onca bilgi kirliliğine, belirsizliğe ve münafıklığa rağmen, milletimiz ilk andan itibaren ne yapması gerektiğini bilmiştir. Vatanı vatansızlara bırakmadık.

Milletimizin en berrak özelliğidir bu: Ayağa kalkacak takatimiz yokken bile ihtiyaç durumunda yürüyebiliyor, hatta koşabiliyoruz. İlâhi ilham.

***

Hoşgörü diyenlerin kendilerine tâbi olmayan müslümanlara nasıl hor baktığını zaten biliyorduk. Ecnebilere gösterdikleri hoşgörünün onda birini müminlere göstermediler. İşin sonunda, onlar gibi oldular, onlarla beraber oldular. Ne acı.

Her açıdan sakıncalı olan bu durumu ve tehlikeli gidişatı yirmi yıla yakın zamandır yazıyor, söylüyorduk. Keşke haksız çıksa idik.

Adanmış ile Aldanmış arasındaki birinci fark, akletmektir. Hiç akletmez misiniz?

***

Yıllar boyunca milletin evlatlarına ve kazancına adeta ortak olan bir yapıdan söz ediyoruz. İnsanların emeğini, alın terini himmet adı altında zimmetlerine geçirmişler. Tertemiz çocukları emanet olarak almış ve neredeyse hepsini ziyan etmişler. Millî duyguları ellerinden alınmış, içleri boşaltılmış sayısız evlat. Özellikle hep belli bölgelerden, yörük nüfusun yoğun olduğu yerlerden seçilmiş. Neden?

Vatan duygusu en yüksek kesimden devşirdikleri çocukları dünya vatandaşına dönüştürmüşler. Suyu çömelip içiyor, sonra masum ve savunmasız bir mümini katlediyor. Suya gösterdiği hürmetin zerresini müslüman kardeşine göstermiyor.

Bu yapının derin çözümlemesi henüz yapılmış, yapılabilmiÅŸ deÄŸil. Ağırlıklı olarak yörükleri niçin tercih ettikleri araÅŸtırılmalı mesela. Yörükler bu ülkenin kilit taşıdır, savunma hattıdır. Kara gün dostudur. Birinci Cihan Harbi’nde ayakta kalan ve Ä°stiklâl mücadelesini verenler. Sistemli ve sinsi bir ÅŸekilde bu hattı zayıflatmaya çalışmışlar. Ãœzüntümüz, öfkemiz ve mesuliyetimiz her geçen gün artıyor.

Giden gitmiştir artık. Kalan evlatlarımızı korumalıyız.

***

Askerinden polisine, korucusundan memuruna kadar bütün ÅŸehitlerin üstümüzde hakkı, hukuku vardır. Viyana kuÅŸatmasından dönemeyen, Yanya’dan Yemen’e kadar uzak topraklarda kalan, terörle mücadele ederken ÅŸehadet ÅŸerbeti içen.

15 Temmuz ÅŸehitleri daha baÅŸka. Çünkü vatanı savunması gerekenlere karşı vatanı savunurken ÅŸehit oldular.  Sözümüz önce siyasilere, yargı mensuplarına, sonra herkese, hepimize. Åžehitlerimizin hakkını ve hatrını gözetmeden attığımız adımların, yaptığımız iÅŸlerin, aldığımız kararların vebali ağırdır.

Devam edeceÄŸiz inÅŸallah.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.