Sosyal Medya

Dünya

Zayıf mı görülüyoruz da üzerimize geliniyor?

“Şu an bir curcuna var, bir şeyler atlanıyor olabilir. Her yerle problem yaşanıyor. Bizi zayıf gören herkes saldırmaya başladı. Tatsız bir gidişat söz konusu.”



Ahmet TaÅŸgetiren - STAR

 

Olan biteni doğru okumak geliştirilecek tavrın doğruluğu için de kaçınılmaz bir gerekliliktir. Dün medyayı tararken bir okuma tarzı dikkatimi çekti. Şu ifade ediliyordu:

“Åžu an bir curcuna var, bir ÅŸeyler atlanıyor olabilir. Her yerle problem yaÅŸanıyor. Bizi zayıf gören herkes saldırmaya baÅŸladı. Tatsız bir gidiÅŸat söz konusu.”

Kimi ait bu söz? Mehmet Eymür'e. MÄ°T Kontrterör Dairesi eski BaÅŸkanı. Milliyet'ten Tunca Bengin'e konuÅŸmuÅŸ. “Adil Öksüz CIA ajanı mı?” diye baÅŸlıklanan bir yazıda geçiyor yukardaki ifade.

Bu bir okuma tarzı. Curcuna iddiası... Bir şeylerin atlandığı iddiası. Her yerle problem yaşandığı iddiası. Bizim herkes tarafından zayıf görüldüğümüz ve bu sebeple herkesin üzerimize geldiği iddiası ve gidişatın tatsız olduğu iddiası.

Bütün bu iddialar tartışılabilir.

Ama bazı olaylar var ki gerçekten şaşırtıcı.

Amerika'nın NATO ortaklığımızı, stratejik ittifakımızı ıskalayarak Türkiye'yi tehdit eden bir yapıyı silahlandırması. Daha doğrusu bölgesel politikalarda farklı oynaması.

Almanya'nın, ekonomik, siyasi, askeri tüm iliÅŸkileri ıskalayarak CumhurbaÅŸkanımızın “Ä°ntihar ediyorlar” tanımlamasının içini dolduracak tavırların içine girmesi.

Avrupa Parlamentosu'nda,kahir ekseriyetle “Türkiye ile iliÅŸkilerin askıya alınması tavsiyesi”ne yönelinmesi.

Suudiler'in ve Körfez ülkelerinin, darbeci general Sisi ile el ele tutuÅŸup Katar'la mücadelesinin bir boyutuna “Türkiye karşıtlığı”nı ilave etmesi.

Kürt yönetiminin, Türkiye'nin karşı tavrını biliyor olmasına raÄŸmen “Bağımsızlık referandumu”nu gündeme getirmesi.

France 24 televizyonunun CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'la yaptığı mülakatta muhabirin “Kuzey Irak referandumu” ile ilgili sorunun ardından “Türkiye'de de böyle bir referandumun olabilme ihtimali” Ã¼zerine bir soru sorabilmesi...

Sayın Cumhurbaşkanı, böyle bir sorunun cevabını tabii ki veriyor. Ama bu sorunun sorulabilir hale geldiği bir durumun acayipliğini not etmek gerekiyor.

Eminim ki Cumhurbaşkanlığı nezdindeki müzakerede böyle bir sorunun nasıl sorulabildiği de irdelenmiştir ya da irdelenecektir.

Aynı şekilde, diğer tüm alanlardaki problemli durumların nasıl oluştuğunun irdelenmesi de hayati önem taşıyor.

Mehmet Eymürdiyor ki, “Bizi zayıf görüyorlar ve herkes üzerimize geliyor.”

Zayıf görüp üzerimize gelmek var, kontrol dışı güçleniyor görüp üzerimize gelmek var.

BaÅŸlı başına “üzerimize geliniyor olması” gibi bir olguyu da deÄŸerlendirmek gerekiyor.

Amerika bize rağmen neden FETÖ'ye ya da PKK uzantısı bir yapıya oynar?

Almanya, ne umar Türkiye CumhurbaÅŸkanı'na “ölüm tehdidi” yönelten pankartların sokaklarına asılmasından?

Amerika'ya, Almanya'ya en tepeden, bizzat sayın CumhurbaÅŸkanı'nın dilinden güçlü tepkiler veriyoruz; dostluÄŸu, müttefikliÄŸi, terör karşısındaki tutarsızlığı sorguluyoruz. Daha ötede “Nazi, FaÅŸist” suçlamaları da dillendiriliyor.

Ama Türkiye'yi ıskalayan tavırları değiştiremiyoruz.

Bunu da deÄŸerlendirmek gerekiyor:

- Neden yankı bulmuyor isyanlarımız? Kıymet-i harbiyemiz mi önemsenmiyor, yoksa tepkilerimizin daha acıtıcı bir icraata dönüşmeyeceÄŸi gibi bir ön yargıları mı var? Ya da, Türkiye'yi yöneten kadroları “bir ÅŸekilde” deÄŸiÅŸtirebilecekleri gibi bir yargıdan mı hareket ediyorlar?

Belki bir değerlendirmeye daha ihtiyaç var:

- Türkiye olarak elimizde diyelim Türkiye'yi ıskalamakta birbiri ile yarışan iki ülke, Amerika ve Almanya'nın canını acıtacak enstrümanlarımız mı yok? Dolayısıyla öteki cenahtaki bildiÄŸini okuma tavrı, “Söylem'den ibaret bir tepki ile yetinirler, ilerisi olmaz” gibi bir algı ile mi ilgili?

Toplum olarak canımızın acıdığı muhakkak.

FETÖ savaşı baÅŸlattığında “Tayyip ErdoÄŸan'ı gözünüze kestiriyorsunuz. Amerika ile Avrupa ile bir olup bir müslüman lideri döveceÄŸinizi düşünüyorsunuz” diye yazmıştım.

Böyle bir savaşla yüz yüzeyiz.

Mukabil mücadeleyi stratejik akılla yürütmek zorundayız.

Kimsenin gözüne kestirdiği ülke olmamak lazım.

“Gözüne kestirilmiÅŸlik”izlenimi veren alanları görmek ve sür'atle tahkim etmek lazım.

Allah yardımcımız olsun!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.