Güncel
Katar hamlesi boşa mı çıktı? - İbrahim Kiraz yazdı
Peki, Suud-BAE bloğunun taleplerinin sürüncemede bırakılması veya zamana yayılarak tamamlanması düşünülemeyeceğine göre, tecrit hamlesi neden derhal sonuç vermedi? Hiç değilse neden bugüne kadar hâlâ bir sonuç alınamadı?
Ä°brahim Kiraz - KARAR
Katar’a yöneltilen kuÅŸatma ve tecrit hamlesinin boÅŸa çıktığına dair bir algı var. Tecridin baÅŸlamasından itibaren geçen süre boyunca hiçbir ÅŸeyin deÄŸiÅŸmemiÅŸ görünmesi bu algıyı destekliyor. Bazıları ise baÅŸlangıçta Suudi Arabistan ve BAE’ye yeÅŸil ışık yakarak sürece ebelik eden ABD’nin sonradan bu iÅŸten yan çizdiÄŸi iddiasına baÄŸlıyorlar bu hareketsizliÄŸi…
DoÄŸrusu, bir yere kadar Trump’ın kendine özgü politika anlayışına ve hatta kiÅŸisel inisiyatifine baÄŸlı olarak geliÅŸen sürece Washington’daki devlet kurumlarının memnuniyet duygusuyla bakmadıkları malum. Ancak bir kere açılmış olan bir kapının yeniden kapatılması ekstra bir efor gerektirdiÄŸi için ABD’nin ÅŸimdi kendi yol açtığı bu sorunun çözümüyle uÄŸraÅŸmasını beklemek yersiz olur. Amerikalıların bu süreçte en fazla yapabilecekleri ÅŸey Suud-BAE bloÄŸuyla birlikte hareket etmeksizin bölge ülkelerinin kendi sorunlarını çözmelerini beklemek olabilir. Nitekim bugün gördüğümüz tablo da bunu doÄŸrulayan bir tablo. Özellikle Kuveyt’in arabulucu pozisyonunu üstlenmesi tarafların tamamı açısından önemli bir ihtiyacın karşılığı durumunda.
***
Peki, Suud-BAE bloğunun taleplerinin sürüncemede bırakılması veya zamana yayılarak tamamlanması düşünülemeyeceğine göre, tecrit hamlesi neden derhal sonuç vermedi? Hiç değilse neden bugüne kadar hâlâ bir sonuç alınamadı?
Bu soruya cevap olarak ileri sürülebilecek üç baÅŸlık var elimizde. Biri, yukarıda da söylediÄŸimiz gibi, Trump’ın ne karşılığında verilmiÅŸ olduÄŸu bile anlaşılmayan “ruhsat”ıyla baÅŸlatılan operasyonun Washington’da yeterince sıcak bir destek bulamamış olması. DiÄŸeri, Ä°ran ve Türkiye’nin derhal Katar’a destek açıklaması yapmaları. Özellikle Türkiye’nin asker gönderme kararının caydırıcı bir etki yaptığı muhakkak ama bu iki baÅŸlık kendi baÅŸlarına yeterince açıklayıcı deÄŸil.
Üçüncü baÅŸlık ise bir ültimatomla baÅŸlatılan kuÅŸatmanın iki muhtemel sonucunun beklendiÄŸi ÅŸeklinde bir analiz olabilir. Ya Doha yönetimi derhal beyaz bayrak çekip teslim olacaktı veya Doha sarayındaki “akraba ve dostlar” gerekeni yapıp bölge güçleriyle daha uyumlu bir hükümet oluÅŸturacaklardı. Görülen o ki karşı tarafın hamlelerini iyi analiz eden Katar yönetimi aldığı önlemler ve attığı adımlarla her iki beklentinin de gerçekleÅŸmesine mahal vermeyerek karşı hamlesini gerçekleÅŸtirdi. Aynı zamanda dört bir koldan harekete geçerek bölgede ve dünyada oluÅŸan atmosferi baÅŸarıyla yönetmesi de Katar’ın artısı oldu.
Gelgelelim bu stratejik hamlenin yegâne getirisi meselenin biraz zamana yayılması olmuş gibi görünüyor. Yoksa süreci başa sarması veya saldırıyı bütünüyle püskürtmesi vs. artık söz konusu olamaz. Şişeden çıkan cini tekrar o şişeye sokmak kolay değil.
Ama gerek Katar’ın diplomatik hamleleri gerekse karşı tarafın diplomasiyi çok da umursamayan güç kullanmaya yönelik kaba saba politik üslupları meselenin ültimatomla yani “talep-cevap” iliÅŸkisiyle deÄŸil “pazarlık” masasında çözülmesinin yolunu açtı. Kuveyt’in arabulucu olarak sahneye çıkışı bu pazarlık masasının kuruluÅŸ tarihini gösteriyor.
Diyeceksiniz ki o zaman Suud-BAE bloÄŸunun 13 maddelik talepler listesine Katar’ın verdiÄŸi cevap ne anlama geliyor? Katar bu taleplerin bütününü elinin tersiyle reddettiÄŸini açıklamadı mı? Hatta El Cezire’nin kapatılması talebine karşılık “Siz de El Arabiya kanalını kapatın” cevabını vermedi mi?
Tabii, bunlar çoğunlukla diplomatik mücadele araçları olarak dolaşıma sokulan rivayetler. Katar 13 maddeyi reddettiğini açıkladı ama günlerdir Kuveytliler iki taraf arasında mekik dokuduğuna göre, pazarlığı kapatmadılar demektir. Zaten bunun akılla bağdaşır bir yanı olmayacağından kapalı kapılar ardında müzakerelerin devam ettiğini hiçbir bilgiye dayanmaksızın söylemek bile mümkün.
***
Bu iÅŸlerin tabiatı icabı, pazarlık masasında konuÅŸulanları bilemeyiz ama bölgeyi yakından takip eden bazı gözlemci ve yorumcuların dile getirdiÄŸi iddialar var. Buna göre El Cezire’nin kapatılması söz konusu olamayacak ama yayınlarında revizyon masada. Ä°ran ve Türkiye ile iliÅŸkilerde de yine revizyondan söz ediliyor. Mısır’a mali yardım için de Katar hükümetinin kesenin aÄŸzını açması pazarlık masasındaki konulardan biri olarak zikrediliyor.
Ne olursa olsun, en azından Katar tarafının meseleyi zamana yayma stratejisini uygulamaya devam edeceğini, karşı tarafın ise hiç değilse ilk etapta sembolik bir başarı belgesini eline alarak etrafa poz vermeye ihtiyaç duyduğu için meselenin zamana yayılmasına karşı çıkamayacağı söylenebilir.
Ne var ki asıl altı çizilmesi gereken husus ÅŸu: Bugünlerde Körfezde su yüzüne çıkmış olan kriz esas olarak OrtadoÄŸu’da biri eski diÄŸeri yeni iki blok arasında bir süredir devam eden güç mücadelesinin yansıması olduÄŸuna göre Katar meselesinin kısa zamanda sonuca ulaÅŸmasını beklemek gerçekçi olmaz.
Henüz yorum yapılmamış.