Coğrafyamız
Gazze: Aynamız
Ramazan ayında, yılın en uzun günleri boyunca elektrik kesintileri özellikle hastaneleri ve deniz suyu arıtma tesislerini ciddi şekilde etkiledi. Pis su tahliye sistemlerinin de devre dışı kalmasıyla, sokaklarda evlerin arasından kanalizasyon suları akmaya başladı. İsrail’in [Abbas yönetiminin talebiyle] yaptığı son elektrik kesintisi nedeniyle, zaten günün sadece 4 saati elektrik alabilen Gazzeliler, ilave 45 dakikalık kesintilere daha maruz kalmaya başladı. Bu, İsrail’in bu yıl boyunca yaptığı en kötü şeydi.
Taha Kılınç - Yeni Şafak
Ä°srail kabinesi, BaÅŸbakan Benyamin Netanyahu’nun “Filistin’in iç meselesi” dediÄŸi bir konuyu geçenlerde oyladı ve Gazze’de yaÅŸayan insanlara saÄŸlanan elektrikte ciddi bir kesinti yapılmasını karara baÄŸladı. Bu, Hamas’ın Gazze’deki yönetimini yıpratmayı amaçlayan [Mahmud Abbas liderliÄŸindeki] Filistin Yönetimi’nin isteÄŸi doÄŸrultusunda alınmış bir karardı.
Ä°srail kabinesi, bunun Hamas’la savaşı kızıştıracağını bilerek bu adımı attı. Ve Ä°srail, Gazze Elektrik Ä°daresi’nin, bölgeye verilen elektriÄŸin kısılmasının gerçek anlamda bir insanlık felâketine yol açacağı uyarısına raÄŸmen bunu yaptı.
Ramazan ayında, yılın en uzun günleri boyunca elektrik kesintileri özellikle hastaneleri ve deniz suyu arıtma tesislerini ciddi ÅŸekilde etkiledi. Pis su tahliye sistemlerinin de devre dışı kalmasıyla, sokaklarda evlerin arasından kanalizasyon suları akmaya baÅŸladı. Ä°srail’in [Abbas yönetiminin talebiyle] yaptığı son elektrik kesintisi nedeniyle, zaten günün sadece 4 saati elektrik alabilen Gazzeliler, ilave 45 dakikalık kesintilere daha maruz kalmaya baÅŸladı. Bu, Ä°srail’in bu yıl boyunca yaptığı en kötü ÅŸeydi.
Kesintiler sebebiyle, Ä°srail Filistin Yönetimi’ni sorumlu olarak gösteriyor. Filistin Yönetimi’ne göre ise bütün suç Hamas’a ait. Fakat herkes biliyor ki, Ä°srail kendi tercihini yaptı. Filistin Yönetimi’ne ‘hayır’ diyebilecekken, Ä°srail ‘evet’ dedi. Ä°srail ordusunun üst düzey generallerine göre, Hamas’a kesinlikle müsamaha göstermemek gerektiÄŸinden, elektrik kesintileri de ‘normal’.
Elektrik konusunun temelinde, Filistin Yönetimi’yle Hamas arasındaki ÅŸiddetli politik mücadele var. Son kesintiler, Filistin Yönetimi’nin Gazze’deki saÄŸlık sistemine saÄŸladığı ödeneÄŸi astronomik ÅŸekilde azalttığı bir zamana da denk geldi.
Tüm bunların sonucu olarak, elektrik kesintileri özellikle kronik hastalıklardan muzdarip -çoğu çocuk- Gazzelileri etkiliyor. Yaz sıcaklarında hastanelerde vantilatörler çalışmıyor, antibiyotik ve diğer ilaçlarda kıtlık baş gösteriyor. Çok sayıda kanser hastası ve yeni doğan ünitelerinde tedavi altındaki en az 240 bebek de hayati tehlikeyle karşı karşıya.
Gazze’deki insani felâketin, Ä°srail’i de direkt ÅŸekilde etkilemesi söz konusu. Tahliye sistemlerinin devre dışı kalması nedeniyle Akdeniz’e boÅŸalan kanalizasyon suları, yakında Ä°srail’in AÅŸkelon ve AÅŸdod kentlerinin sahillerine de vurmaya baÅŸlayacak. Ä°srail Çevre Koruma Bakanlığı Direktörü Yossi Inbar, “Dalgalar güneyden kuzeye doÄŸru ilerlediÄŸi için, arıtılmamış pis su, buraya doÄŸru gelecek. Yakında, Gazze sınırına yakın sahillerdeki su arıtma tesislerini kapatmak zorunda kalabiliriz. Dahası yer altı sularının bile kirlenmesi ve sivrisinekler yoluyla salgın hastalıkların ortaya çıkması ihtimali bile var. Bu kriz, Gazzelilerle beraber bizi de etkisi altına alabilir” açıklamasında bulundu.
Ä°srail’in Gazze’ye reva gördüğü bu muamele, hiçbir suç iÅŸlemeyen binlerce insanın hedef alındığı [toplu] bir cezalandırma. Bu, bir terör eylemi.
***
Buraya kadar okuduÄŸunuz satırlar, Ä°srail’in en büyük gazetelerinden Haaretz’te Bradley Burston imzasıyla yayımlanan uzun bir analizden alıntı. En sondaki “Bu, bir terör eylemi” cümlesi de dâhil olmak üzere, Burston, kendi hükümetinin Gazze politikasını böyle yerden yere vurdu. Yazı Ä°srail kamuoyunda büyük tartışma yaratsa da, özellikle krizin Ä°srail’e bakan boyutu nedeniyle ciddi bir destekçi kitlesi de yakaladı. Kimsenin itiraz edemeyeceÄŸi ÅŸey ise, Gazze’nin içinde bulunduÄŸu felâkete dair çizilen tablonun doÄŸruluÄŸuydu.
Çok fazla gündeme geldiÄŸi için belki ilgilerimizi çekme noktasında biraz zorlanıyor, ama Gazze’deki durum gerçek anlamda insanî bir faciaya doÄŸru gidiyor. Ä°srail’in, sırf Hamas seçimleri kazandığı için 2007’den bu yana uygulamaya devam ettiÄŸi abluka, artık tahammül edilemez boyutlara ulaÅŸtı. Yaklaşık 2 milyon insanın, sadece ve sadece Hamas seçimlerden birinci çıktığından dolayı ölüme mahkûm edildiÄŸi bir tabloyla karşı karşıyayız. Kendisini sıklıkla “OrtadoÄŸu’nun tek demokrasisi” olarak tanımlayan Ä°srail tarafından.
***
Gazze ablukasının asıl konuÅŸulması gereken yönü, ablukanın sürdürülmesinde Filistin Yönetimi ve Mısır’ın Ä°srail’i yüreklendiriyor ve teÅŸvik ediyor oluÅŸu. Hamas’ı zayıflatmak ve Gazze’den silmek için kara, hava ve denizden bölgeyi kuÅŸatan Ä°srail, Araplar arasındaki siyasi rekabetten ve kavgadan besleniyor. Hamas düşmanlığı noktasında bazı Arap yönetimleriyle Ä°srail’in el ele veriyor oluÅŸunu izlemek, OrtadoÄŸu’nun mevcut yapısı ve politik bünyesi hakkında da ilginç ipuçları sunuyor.
Katar krizinde de gördüğümüz üzere, Araplar arasındaki iç çekiÅŸmeler, “dış düşman”ı sıklıkla unutturuyor. Bu baÄŸlamda Ä°srail, hamasi nutuklarda bol bol malzeme olarak yer alırken, sorunların asıl kaynağının bölgedeki Müslüman ülkeler arasında bir türlü sona ermeyen çekiÅŸme ve düşmanlıklar olduÄŸu gerçeÄŸinin de gözlerden kaçırılmasına yarıyor.
Gazze ablukası, bu yönüyle, Ä°slâm dünyasındaki iç çekiÅŸmelerin, kavgaların ve siyasi rekabetlerin de özeti durumunda. “Ama Hamas’a yarar” diyerek, binlerce insanın kasten ölüme sürüklenmesine alkış tutan siyasal yapılar, Müslümanların “dış düşman”a pek de ihtiyaç duymadığını da gözler önüne seriyor.
Henüz yorum yapılmamış.