Medya iftarından görünmeyen notlar

Kemal Öztürk - Yeni Şafak

Son yılların en geniÅŸ katılımlı medya iftarını düzenledi CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan. Tüm kesimleri çağırmıştı neredeyse. Hatta kendisi hakkında zaman zaman eleÅŸtiri yapan medya mensupları bile ordaydı. Bazıları birbirine dirsek attı, “gördün mü, o da çaÄŸrılmış” diye.

ErdoÄŸan insanları ÅŸaşırtmayı çok sever. ‘Aziz mübarek Ramazan gününün bereketi’ diye yorumlayanlar da oldu.

EN KRÄ°TÄ°K KONU MASA DÃœZENÄ°

YaÄŸmurun azizliÄŸi olmasaydı, havuz etrafında açık havada olacaktı iftar. Hani Türkiye’nin en ünlü sanat ve spor insanlarına iftar verilen alan. YaÄŸmur bırakmadı.

Tabii oturma düzeni bu gibi iftarlarda en çok dikkat edilen husustur. Herkesin gözü ErdoÄŸan’ın olduÄŸu baÅŸ masada. Bu masada medya kuruluÅŸlarının sahipleri oturdu. BaÅŸ masaya en yakın masada genel yayın yönetmenleri. Bir ötede Ankara temsilcileri. En sonda da köşe yazarları. CumhurbaÅŸkanlığında protokol sıralamasını yapan arkadaÅŸlar, medya sektöründeki hiyerarÅŸik sıralamayı demek böyle biliyorlar ya da algılıyorlar. Köşe yazarları en dipte. AÅŸk olsun!

Yine de köşe yazarları olarak en arkada oturmaktan şikayetçi olmadık. Tüm salonu uzaktan görüp, kim ne yapıyor, neyle uğraşıyor onu takip ettik.

Medya dünyasını yöneten insanlar bir araya gelince doğal olarak bir kaynaşma, bir kucaklaşma, sohbet ortamı da oldu. Çok uzun zamandır göremediğimiz arkadaşlarla hasret giderdik.

Birbiriyle fena halde polemik yapıp da aynı masaya düşenlerin hali içler acısıydı tabii. Masa düzenini yapanlar ya sektördeki kavgaları takip etmiyor ya da çok fena muzırlar.

ZÄ°YARET MERKEZÄ° OLAN YER

Özellikle medya sahipleri ve genel yayın yönetmenleri masası Ramazan’daki ziyaretgahlar gibiydi. Epey kiÅŸi uÄŸradı oraya. Bir de masa masa dolaşıp hal hatır soran gazeteciler vardı ki, herkese ilgi gösteriyorlardı.

Bizim masadan biri ‘CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan tek tek hoÅŸ geldiniz diyecek mi?’ diye sordu. ErdoÄŸan, sanatçıların masalarını tek tek dolaşıp tokalaÅŸmış, o gün selfi çekme rekoru kırılmıştı biliyorsunuz. Sanırım oradan kaldı aklında. “Kapalı yer dar olduÄŸundan dolaÅŸması pek mümkün gözükmüyor” dedim.

Sonra masalarımıza gelip “hoÅŸ geldiniz” diyen basın danışmanı Lütfullah GöktaÅŸ, durumu netleÅŸtirdi. Giderken ErdoÄŸan herkesle tokalaÅŸacak ve fotoÄŸraf çektirecek. Herkes rahatladı. Ä°sabetli bir karar. Yoksa o baÅŸ masaya gidip bir kare çektirmek isteyenler yüzünden iftar zedelenebilirdi.

Ezan okundu ama CumhurbaÅŸkanı hala salona gelmedi. Ben “kritik bir görüşme vardır ondan gecikmiÅŸtir” dedim. “Yok, genelde namazı kılıp öyle geliyor” dedi, bu iftarları yakından takip eden biri. Benden tecrübeli. DoÄŸruymuÅŸ.

MEDYADA NAMAZA BAÅžLAYANLAR

Ä°ftarımızı açtık. Önce kahvaltı tabağını hallettik. Tam çorbaya geçecektik ki, CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın baÅŸ masadan kalkıp bir yere doÄŸru yürümeye baÅŸladı. Herkesin dikkatini çekti. Sonra her masadan gazeteciler kalkmaya baÅŸladı ve Kalın’ı takip ettiler. Yanımdaki dostum, ‘ErdoÄŸan geliyor herhalde, onu karşılamaya gidiyorlar’ dedi.  ‘Yok dedim böyle karşılama mı olur?’ Gerçi bu davetlere epeydir uzağım, gelenekler de deÄŸiÅŸmiÅŸ olabilir diye düşündüm ama bu kadar çok gazeteci niye gidip karşılaşın ki?

Sonra anladık, Ä°brahim Kalın namaza gidiyormuÅŸ. Arkasından giden kalabalık da onunla birlikte mescide girmiÅŸ. Medya dünyasında bu kadar çok insanın namaz kılıyor olması beni çok duygulandırdı. Hiç tahmin etmediÄŸim meslektaÅŸlarımın namaza baÅŸlamış olması ayrıca mutluk verici.  Sonradan bir kısmı tivit attı, Ä°brahim Kalın’ın arkasında cemaatle namaz kılmışlar. MüezzinliÄŸi de bir meslek büyüğümüz yapmış…

Cumhurbaşkanımızın salona gelmesiyle birlikte her şey normale döndü. Yemeklerin ve sunumun çok başarılı olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Devlet protokolü bu konuda hep başarılıdır.

ErdoÄŸan’ın konuÅŸmasına kadar bizim masanın yakınındaki köşe, sigara içme alanı oldu. ErdoÄŸan oturduÄŸu yerden o açıyı göremiyordu çünkü. Muzırın teki ‘CumhurbaÅŸkanı geliyor’ diye pis bir espri yapıp, yürekleri hoplattı.

CUMHURBAÅžKANI’NIN MESAJINI KÄ°M ÃœZERÄ°NE ALDI?

CumhurbaÅŸkanı’nın konuÅŸması kısa ama çok güçlü mesajlarla doluydu. Bazıları yemek menüsünün arkasına not aldı söylenenleri. Gıpta ettim.

Sanırım medya için söylediği en önemli bölüm şuydu:

“Medya, halk adına kamuoyu oluÅŸturan bir kuvvet olmaktan ziyade, kendisini siyasetin yargının, yasamanın, yürütmenin, özellikle yerine koyan bir konumda olmuÅŸtur. Özellikle darbe dönemlerinde Türk medyasının nasıl kötü bir imtihan verdiÄŸini sizler çok daha iyi biliyorsunuz.”

Herkes orada olduğuna göre, bu söz en azından bir, iki kişiye değmiştir. Ancak kimsenin üzerine alındığını sanmıyorum.

Konuşma bittikten sonra artık en çok beklenen bölüme geldik. Erdoğan herkesle tek tek tokalaşıp, fotoğraf çektirecek ve öyle vedalaşacak. Sanırım 180-200 kişi vardı. Tokalaşanların bir kısmı ayak üstü derdini, isteğini anlatmaya kalkınca süre uzadı. Sonrada bu diyalogların bıyık bırakma, sigarayı terk etme meselesi olduğu anlaşıldı.

Kimse selfi çekmedi. Sonradan fotoğrafların tümü Cumhurbaşkanlığı sitesinden yayınlandı. Kim gelmiş, kim çağrılmamış, kime gülmüş, kime ciddi bakmış, bir çetele de öyle tutuldu.

GERİLİMİ DÜŞÜREN BİR İFTAR OLDU

Sonuçta çok iyi bir toplantı oldu. Medyadaki kutuplaşma ve gerilimi biraz olsun düşürdü. Cumhurbaşkanlığına da bu yakışırdı. Gönül isterdi ki, başka arkadaşlarımızı da çağırsınlar. Yılda bir kere de olsa, bir vesileyle geniş katılımlı böyle toplantıların faydası çok olur.

İşimiz zaten stresli. Medya ve siyaset zaten zor süreçler. Bölgemizdeki haberler insanı bunalıma sokacak türden. Hiç olmazsa bir de kendi içimizde gerilmeyelim, kavga etmeyelim diyor insan.

O nedenle bu iftar iyi oldu. Haksız mıyım?