İran'da jeton düşüyor mu?

Ahmet TaÅŸgetiren - Star

Katar krizi patlak verir vermez Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı Cevad Zarif'inuçaÄŸa atlayıp Türkiye'ye gelmesi önemli bir hadiseydi. EÄŸer anlamı ÅŸu ise:

- Bu coğrafyada İran ile Türkiye iletişim halinde bulunmazsa herkes büyük felaketlerle karşı karşıya kalabilir.

Ak Parti'nin ilk iktidar yıllarında önemli bir mesai alanının dış politika olduğunda kuşku yok. Bir yandan Batı (Amerika - Avrupa) ile iyi ilişkiler geliştirilirken, diğer yandan da İslam dünyası ile ilişkiler gibi hayati bir başlık vardı.

Sonuçta Refah çizgisinden gelen bir siyasi kadro vardı ve bu kadronun önceliÄŸinin Ä°slam dünyası ile iliÅŸkiler olması tabii idi. Ama Ak Parti liderliÄŸi, “Denge”yi önemsedi ve Batı ile iliÅŸki meselesini Refah'tan farklı gördü.

Ak Parti'nin İslam dünyası ile ilişki alanı da daha az bir hassasiyeti gerektirmiyordu.

Homojen bir İslam dünyası yoktu, hatta ciddi farklılaşmalar yaşayan bir İslam dünyası gerçeği söz konusu idi. İdeolojik - mezhebi - kavmi farklılıklar, çıkar farklılıkları, sınır gerilimleri gibi oldukça hareketli fay hatları mevcuttu.

Bu noktada soyut bir “Ä°slam kardeÅŸliÄŸi” teması bir “Ä°slam dünyası” inÅŸasına yeterli deÄŸildi.

Merhum Erbakan'ın “D-8 projesi”ni devreye sokmaya çalıştığı günlerde Ä°ran ile Suudlar'ın ve Mısır'ın diplomatik iliÅŸkisi yoktu.

Ak Parti'nin dış politikasında bu problemler görüldü ve daha tedrici bir yaklaşımla, özellikle İran - Suudi Arabistan - Mısır ilişkilerinin yumuşama imkanları araştırıldı. Türkiye herkesle iyi idi ve herkesin birbiri ile iyi olması herkes için olumlu sonuçlar doğururdu. Ama bunun teorik ispatı herkesin herkesle iyi olmasını sağlayacak mıydı?

Türkiye bu dönemde İran'a yönelik tecridi aşma noktasında çaba gösterdi. İslam dünyasında demokratik sürecin dışardan dayatmalarla değil iç taleplerle gelişmesini sağlamak için İslam İşbirliği Teşkilatı gibi zeminleri değerlendirdi.

“Kürt sorunu”gibi, bölgenin tamamını (Türkiye, Ä°ran, Irak, Suriye gibi en az dört ülkeyi) destabilize edecek bir meseleyi çözmek üzere içerden adımlar attı.

“KomÅŸularla sıfır sorun” Türkiye eksenli bir barış adası oluÅŸturma çabası idi.

100 yıldır dünyanın en sancılı coÄŸrafyasını oluÅŸturuyordu Ä°slam dünyası. 

Ä°slam baÅŸlı başına bir “Barış davası” idi ama onun coÄŸrafyasında yaÅŸayan toplumlar kan banyosu yapıyordu. 

İslam dünyasında barışın inşası, dünya barışı için de hayati değerdeydi.

Buna gidişte bir engel, bu coğrafyanın böyle olmasında çıkarı bulunan emperyalist odakların politikaları olabilirdi, bir başka engel de, İslam dünyasının potansiyel fay hatları olabilirdi.

En kötü denklem, emperyalist odakların fay hatlarını diri tutmalarında odaklaşırdı. 

Ve bu kötü denklem devreye sokuldu.

Bunun sebeplerini analiz etmek önemli ama ayrı bir yazının konusu, burada devreye sokulan yöntemin aldığı sonuçlara bakmak ve bugünü değerlendirmek öne çıkıyor.

Bizde çözüm sürecini akamete uğrattılar, PKK - HDP çizgisinde odaklaşan Kürt siyasetinin aklını çelmek suretiyle.

Irak'ta “Åžiiler'e iktidar vererek” Åžii hilalini büyütme havucu ile Ä°ran'ın aklını çeldiler.

Ä°ran Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de, Körfez bölgelerinde hamleler yapınca, bu defa Suudlar'da, zaten pusuda bekleyen “Ä°ran karşıtlığı” alevlendi. Irak'taki, Suriye'deki Ä°ran atakları, Türkiye'nin “Dostluk” duygularını tarumar etti. 

Arap baharı ile gelen demokratikleÅŸme süreci,“Siyasal Ä°slam'ın krallıkları tehdidi” gibi sunularak, baÅŸta Suudlar olmak üzere Körfez'de kıyameti kopardı.

Ve bizim “Ä°slam dünyasının Ä°slam dünyası olabilme mücadelesi” dediÄŸimiz ÅŸey, bugün derin acılarla boÄŸuÅŸulan bir noktaya geldi. 

Bakar mısınız,  kendisini Hadimü'l Haremeyni' ÅŸ -ÅŸerifeyn diye tanımlayan bir ülke, fıkıh alimlerinin boynuna terörist yaftası yapıştırıyor, hayır kurumlarını terörist ilan ediyor.

Halbuki, kısa süre önce ABD, “11 Eylül'ü yapanlar senin ülkenden çıktı” diyerek Suud'un 750 milyar dolarına el koymak istemekteydi. Åžimdi o, Amerikan - Ä°srail misyonunun icracısı olmaya talip oluyor.

Yazıya Cevad Zarif'in Türkiye'nin kapısını çalmasından bahsederek girdim. Dilerim bu, Ä°ran'da jetonun düştüğünün iÅŸareti olsun. Bir musibet bin nasihattan evladır, meselesi.