Sosyal Medya

Coğrafyamız

Katar'da Türkiye sempatisi tavan yaptı...

Katar'da yaşayan bir Türk vatandaşı, halihazırdaki atmosferi "Hızla gıda takviyesinin yapılması, askeri üs kararının alınması nüfusunun yalnızca yüzde 12'si Katarlı olan ülkedeki herkes tarafından övgü alıyor. Market raflarına Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen ürünler, birkaç günde Türk, Lübnan ve Cezayir ürünleriyle yer değiştirdi" cümleleriyle anlatıyor.



Dünya hafta başından bu yana, Katar'ı tecrit eden krizle çalkalanıyor. Basra Körfezi'nde küçücük bir yüzölçümüne sahip ülkeye karşı komşularının başlattığı diplomatik hamle, giderek yayıldı ve sayı 10 ülkeyi buldu. Arkasında ABD'nin olduğu operasyonun Katar'a yansıması ise, hep bir bilinmezlikle kaldı. Katar'da yaşayan bir Türk vatandaşı, isminin açıklanmaması kaydıyla ülkedeki atmosferi milliyet.com.tr için yazdı.

Başlangıçtaki panikten Türkiye'ye artan sempatiye kadar bir haftanın özeti:

"Krizin patlak verdiği Pazartesi sabahından itibaren resmi açıklamalar gelene kadar epeyce bilgi kirliliği ve buna paralel olarak panik havası hakimdi. Katar'da bile çekilmeyen bir boş raf görüntüsünün sosyal medyada yayılmasıyla, öğle saatlerinden itibaren marketlerle yoğunluk yaşandı. Ekmek, süt, pirinç gibi temel besin maddeleri raflardan saatler içinde silindi.

Bu noktada, Katar'ın nüfus yapısına göz atmak gerek. Ãœlkenin nüfusu 2,6 milyonun üzerinde ve sadece yüzde 12'si Katarlı. ÇoÄŸunluÄŸu Hint, Nepalli ve Filipinli işçiler oluÅŸturuyor. Bu insanların gelirleri kendi ülkelerine göre yüksek olsa da, Katar ÅŸartlarında herhangi bir gıda fiyatında muhtemel artışı karşılayabilecek kadar yüksek deÄŸil. Marketlerdeki yoÄŸunluÄŸun sebeplerinden biri buydu.

Ertesi gün, alışverişe gidenler dolu raflar ve göreceli tenha marketlerle karşılaştı. Yaşanan panik havası da çok kısa zamanda ortadan kalktı.

Marketlere Suudi arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen ürünler, birkaç günde Türk, Lübnan ve Cezayir ürünleriyle yer değiştirmiş durumda.

Herkes televizyona kilitlendi

Katar'da yaşayan her ülkeden insan, uygulanan baskının haksız olduğunu düşünüyor. ABD lideri Trump'ın Ortadoğu gezisinin hemen akabinde tecritin başlaması, daha sonra çıkan haberler, insanları ister istemez Amerika hakkında olumsuz düşünmeye itti.

Aslında Katar'daki ABD sempatisi ve karşıtlığı herhangi bir körfez ülkesinden farklı değilken, yeni dönemin ilk yaptırımı olan vize yasaklarıyla birlikte Trump ciddi bir şekilde antipati toplamaya başladı. Öyle ki, eski FBI Direktörü James Comey'in senatoda Trump aleyhine verdiği ifade, Katar'da en çok izlenen haberlerin başındaydı.

Asıl tepki iki ülkeye

Ancak asıl tepki, nüfusunun ciddi bir kısmı ile akrabalık bağlarına sahip olduğu Suudiler ve Bahreyn'e.

Olayların Ramazan ayı içerisinde gerçekleşmesi de, tepkiyi körükleyen bir başka sebep. İftar saatinden sonra insanlar başkent Doha'nın en hareketli yerlerinde toplanıp yönetime destek veriyor.

Türkiye'ye sempati arttı

Türkiye'nin Katar'a desteği, burada yaşayan Türkler tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Hızlı bir şekilde gıda takviyesinin yapılması, askeri üs kararının öne çekilmesi aynı zamanda diğer ülke vatandaşlarından da övgü alıyor.

Twitter, Facebook ve Instagram'da #turkeywithqatar #qatarisnotalone gibi hashtagler üst sıralara tırmandı, yüzlerce paylaşım yapıldı. Bu paylaşımlar, Türkler ve Türkiye'ye olan mevcut sempatiyi artırmış durumda.

Al Jazeera'nın rolü ve Suudi Arabistan

Peki olaylar buraya nasıl geldi? Krizin nasıl patladığıyla ilgili birçok analiz, birçok da enerji/İran/İsrail temelli teori var. En net fotoğraf ise, Suudi Arabistan'ın diğer tüm körfez ülkelerine kendi politikalarını dikte etmeye çalışması. Katar ne zaman Suudi Arabistan'dan farklı bir adım atsa, her zaman bu tarz gerilimler yaşanmış.

Al Jazeera bu noktada çok önemli. Yaptırımları ilan eden ilk dört devlet, farklı zamanlarda Al Jazeera'nin yayın politikaları nedeniyle Katar'la problemler yaşadı."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.