Güncel
'İlk kez bir Suudi Arabistan vatandaşı İsrail televizyonuna bağlanarak canlı yayın konuğu oldu...'
Önceki akşam ilk kez bir Suudi Arabistan vatandaşı ülkesinden İsrail televizyonuna bağlanarak canlı yayın konuğu oldu.
Kim kimi kışkırtıyor?
İsmail Yaşa - Diriliş Postası
Önceki akşam ilk kez bir Suudi Arabistan vatandaşı ülkesinden İsrail televizyonuna bağlanarak canlı yayın konuğu oldu.
OrtadoÄŸu AraÅŸtırmaları Merkezi Müdürü Abdulhamid Hakim, Cidde’den Skype aracılığıyla Ä°srail televizyonu 2’nci kanalına konuÅŸtu ve Katar kriziyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Krizin sebebi konusunda söyledikleri gayet açıktı.
Katar’la diplomatik iliÅŸkilerini kesen ülkelerin bölgede yeni bir politika benimsediklerini ve bu yeni politikada teröre yer olmadığını söyledi.
“Barış, sevgi, birlikte yaÅŸama; nefreti ve ÅŸiddeti reddetme üzerine kurulu yeni bir OrtadoÄŸu’nun vakti geldi” dedi.
Suudi Arabistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın Riyad Zirvesi’nden sonra OrtadoÄŸu’da barış yönünde kesin karar aldığını ve bu üç ülkenin politikalarında teröre ve “dini, siyasi çıkarları için istismar eden” Hamas ve Ä°slami Cihad gibi cemaatlere yer olmayacağını öne sürdü.
Hakim’in dile getirdiÄŸi “OrtadoÄŸu’da barış”, Körfez ülkelerinin Ä°srail ile diplomatik iliÅŸkiler kurması.
Bunun sağlanabilmesi için de çözüm adı altında Filistin davasının tasfiyesi, direniş örgütlerinin etkisizleştirilmesi ve İslami grupların seslerinin kısılması gerekiyor.
Her krizde olduğu gibi bu krizde de ortada aslı astarı olmayan birtakım bilgiler ve yorumlar dolaşıyor.
ÖrneÄŸin krizin sebebi olarak Katar’ın Ä°ran’la ticari iliÅŸkilerini geliÅŸtirmesini gösterenler var.
Böyle bir şey söz konusu bile değil.
Körfez ülkeleri ve Ä°ran arasındaki ticaret hacminin yüzde 80’ini BAE-Ä°ran arasındaki ticaret oluÅŸturuyor.
BAE-İran ticaret hacmi 20 milyar doların üzerinde.
Sekiz bini Dubai’de olmak üzere BAE’de kayıtlı on bini aÅŸkın Ä°ran ÅŸirketi var.
Yaklaşık 500 bin Ä°ranlı BAE’de yaşıyor.
Doha’yla diplomatik iliÅŸkilerini kesmekte tereddüt etmeyen Abu Dhabi, Riyad Tahran’la diplomatik iliÅŸkilerini kestiÄŸinde ona uyup Tahran’la diplomatik iliÅŸkilerini kesmedi.
Ä°ran’a uygulanan ambargo kaldırıldığında BAE DışiÅŸleri Bakanı Abdullah Bin Zayed iliÅŸkileri geliÅŸtirmek için soluÄŸu Tahran’da aldı.
BaÅŸlıktaki soruya gelecek olursak…
ABD mi Körfez ülkelerini yoksa Körfez ülkeleri mi ABD’yi Katar’a karşı kışkırtıyor?
Bana göre ikincisi.
Washington Katar’a baskı yapılmasına yeÅŸil ışık yakmış olabilir.
Bu gerçeği değiştirmez.
YaÅŸananlar tamamen bir Suudi Arabistan-BAE operasyonu.
Daha doğrusu krizin arkasında iki isim var:
Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed ve Suudi Arabistan 2’inci Veliahdı Prens Muhammed Bin Selman.
Bahreyn tamamen Riyad’ın güdümünde bir ülke.
Mısır ise Katar’ın darbe karşıtı tavrı nedeniyle böyle bir adıma zaten istekli.
“Yemen ve Libya da Katar ile iliÅŸkilerini kesti” deniyor.
Uzun süredir Riyad’da ikamet eden Yemen CumhurbaÅŸkanı Suudi Arabistan’ın sözünden çıkamaz.
Libya dedikleri ise milis grubu lideri General Halife Hafter.
Maldivler ve Mauritius’un Katar’la diplomatik iliÅŸkilerini kesmeleri ise tam anlamıyla komedi.
Okyanustaki minicik ada ülkelerinin bu kararlarını, Suudi Arabistan’ın veya BAE’nin arzusuyla belirli bir bedel karşılığında aldıklarını tahmin etmek zor deÄŸil…
Henüz yorum yapılmamış.