Genel
Takva nerede?
Takva Hakk’ın buyruğunu gereği gibi yerine getirmemekten duyulan korkudur. Kul hatasız olmaz demişler; işte bu hata korkusu, bu eksiklik, bu âcizlik kulun sürekli endişe içinde bulunmasını getiriyor: “Ya yanlış bir şey yapar da sevgilinin ilgisinden uzak kalırsam, ne olur benim halim”. Ümit ve korku arasında yaşamak budur herhalde.
Mustafa Kutlu - Yeni Åžafak
Sözlükte “korunmak, sığınmak, sakınmak, çekinmek” gibi mânalara gelen takva, dinî anlamda şöyle ele alınıyor: Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınmak, Allah’tan korkmak, azaba götürecek eylemlerden uzak durmak, nefsi günahtan muhafaza etmek, Allah’ın korumasına girmek, dinin bütün emir ve yasaklarını titizlikle uygulamak, Hz. Peygamber’e tam mânası ile baÄŸlanmak.
Hz. Peygamber takva baÄŸlamında ÅŸu öğüdü veriyor: Takva sahibi bir kimse Allah’ın emir ve yasaklarına uymanın yanında, haram ve helâl olduÄŸu şüpheli ÅŸeylerden de sakınmalıdır.
Hüküm şudur: İslâm nazarında en üstün kişi en fazla takva sahibi olandır.
Kur’an-ı Kerim’in bütün insanlar için biricik deÄŸer ölçüsü kabul ettiÄŸi takva hakkında bazı Ä°slâm âlimleri ÅŸu yorumda bulunuyorlar: “Kavramın kapsamında bulunan “korku”, psikolojik anlamda bir korku olmayıp, Allah’a derin bir ÅŸekilde saygı duymak, her fiilinde O’nun hoÅŸnutluÄŸunu gözetmek, O’nun iradesinden zerre miktar ÅŸaÅŸmamak. Kur’an ve hadislerdeki takva ile ilgili hükümler bir bütün olarak deÄŸerlendirildiÄŸinde takva teriminin “korku” yerine “saygı” kavramıyla karşılanmasının daha yerinde olacağı söylenebilir.”
Haddim olmayarak bu açıklamaya şöyle bir ilavede bulunmak istiyorum: Takva Hakk’ın buyruÄŸunu gereÄŸi gibi yerine getirmemekten duyulan korkudur. Kul hatasız olmaz demiÅŸler; iÅŸte bu hata korkusu, bu eksiklik, bu âcizlik kulun sürekli endiÅŸe içinde bulunmasını getiriyor: “Ya yanlış bir ÅŸey yapar da sevgilinin ilgisinden uzak kalırsam, ne olur benim halim”. Ãœmit ve korku arasında yaÅŸamak budur herhalde.
Kur’an-ı Kerim takva sahiplerinin özelliklerini şöyle sıralıyor: Bollukta ve darlıkta Allah rızası için harcama yaparlar. Öfkelerine hakim olurlar. Ä°nsanları bağışlarlar. Ä°yilik etmeleri sebebi ile Allah’ın sevgisini kazanırlar. Çirkin bir iÅŸ yaptıklarında Allah’ı hatırlayıp hemen tevbe ederler.
Prof. Dr. Süleyman UludaÄŸ “Tasavvuf Terimleri Sözlüğü”nde, mutasavvıfların takva ile ilgili sözlerini naklediyor. Bunların başında “Takva masivadan sakınmaktır” geliyor ve ÅŸu ikazlar dikkat çekiyor: Takva sahibi olmak ama takva sahibi olduÄŸunu hatır ve hayalden geçirmemek esastır. Takva sahibi olduÄŸunu sanan takva sahibi deÄŸildir. Takva kiÅŸinin kendisini kimseden üstün görmemesidir. Müftülerin fetvasına, kadıların hükmüne göre caiz olan bazı hususlar takva esasına göre caiz olmaz. Fetvanın “evet” dediÄŸine bazan takva “hayır” diyebilir.
Bu durum ne zaman, nerede, nasıl ortaya çıkar. Din âlimlerimiz bunu tartışadursun ben burada “takvanın nerede olduÄŸu”na dair Hz. Peygamber’in hadislerini eklemek istiyorum:
*Zan’dan uzak durun.
*BaÅŸkalarının gizlice –kendi aralarında– konuÅŸtuklarını duyarsanız, bunu yaymayın.
*Birbirinizin ayıbını araştırmayın.
*Birbirinizi kıskanmayın.
*Lüzumsuz rekabete girmeyin.
*Birbirinize kin tutmayın.
*Birbirinize sırt çevirmeyin.
*Ey Allah’ın kulları O’nun size emrettiÄŸi gibi kardeÅŸ olun. Müslüman Müslüman'ın kardeÅŸidir. Ne ona zulmeder, ne de onu yüzüstü bırakır.
Hz. Peygamber tam bu sırada göğsüne vurarak üç kez şöyle buyurdu:
– Takva buradadır, takva buradadır, takva buradadır.
Henüz yorum yapılmamış.