Sosyal Medya

Alim

Dinin iÅŸaretleri (Åžiarlar)

İslâm ümmetini (müslümanlar bütününü) diğer din ve ideoloji mensuplarından ayıran ve tanınmalarını sağlayan işaretlere, sembollere, nişanlara, belliklere “şi'âr" (çoğulu: şe'âir) denir.



Hayrettin Karaman - Yeni Åžafak

Evrensel bir din olan Ä°slâm'ın mensuplarına Arapça'da “müslim" denir, bu kelime Türkçemize “müslüman" olarak geçmiÅŸtir. Müslümanlık aynı zamanda bir kimliktir; bu kimliÄŸi taşıyanlar, dil, renk, vatandaÅŸlık, coÄŸrafya, sosyal sınıf, millî kültür, etnik özellikler üstünde bir birliÄŸin üyeleridirler; bu birliÄŸin adı “Ä°slâm Ãœmmeti"tir.

Ä°slâm ümmetini (müslümanlar bütününü) diÄŸer din ve ideoloji mensuplarından ayıran ve tanınmalarını saÄŸlayan iÅŸaretlere, sembollere, niÅŸanlara, belliklere “ÅŸi'âr" (çoÄŸulu: ÅŸe'âir) denir.
Müslümanları birbirine baÄŸlayan ve guruplara göre farklı olan tabîî, sosyal, siyasî, coÄŸrafî... baÄŸlar vardır. Bu baÄŸlar ümmet birliÄŸine, dolayısıyla Ä°slâm'a aykırı olmadıkça meÅŸrûdur, çoÄŸu teÅŸvik de edilmiÅŸtir. Ancak bütün bu baÄŸların üstünde olan, onları destekleyen, kontrol eden ve aÅŸan baÄŸ “dindaÅŸlık bağıdır", müslüman kimliÄŸinin temsil ettiÄŸi iliÅŸkidir. Kur'ân'a göre bu iliÅŸkiyi ifade eden ve yönlendiren temel kavramlar “kardeÅŸlik, velâyet (birbirinin velîsi, koruyucusu, temsilcisi, tarafı olmak), yardımlaÅŸma, dayanışma, hep birden Allah'ın ipine sarılmadır". Müslümanlar bu kavramları hayatlarını yöneten ve yönlendiren kurallar haline getirmedikçe ümmeti oluÅŸturamazlar, ümmeti oluÅŸturmadıkça da güçlü olamaz, diÄŸer kültür ve medeniyetlere alternatif olacak çaÄŸdaÅŸ Ä°slâm medeniyetini dünyaya takdim edemezler. Tarihte oluÅŸturulan Ä°slâm medeniyeti ne Araba, ne Aceme, ne Türk'e, ne de baÅŸka bir kavme aittir; o, bütün müslüman kavimlerin, etnik ve kültürel gurupların ortaklaÅŸa oluÅŸturdukları ve katkı saÄŸladıkları “müslümanlar medeniyeti" veya “Ä°slâm medeniyetidir".

Yukarıda tanımı geçen şiarlar, müslüman kavimlerden, uluslardan, guruplardan birine veya birkaçına değil, bütün müslümanlara (ümmete) ait şiarlardır; semboller, işaretler ve belliklerdir. Onlar, seküler kimliklerdeki vatandaşlık sembollerine benzerler. Bir kimsede, gurupta, kurumda, yerleşim bölgesinde... İslâmî şiarlar görüldüğünde veya işitildiğinde o kimsenin, o şeyin ve orasının müslüman olduğu, İslâm'a ait bulunduğu anlaşılır. İslâmî şiarlar için verilen listelerde şunlar zikredilmektedir: Besmele, selâm, dinî günler (Ramazan ayı dahil) ve bayramlar, ezan, kıble, cemâatle namaz, cum'a namazı, câmî, minare, Kur'ân, Hac ibâdeti, Peygamber (s.a.v.) in sünneti.
Dinî günler ve bayramlar:

Kavimlerin, bölge ve cemâatlerin, günümüzde ulusların her birine mahsus ÅŸenlik ve bayram günleri vardır; bunların tarihî sebepleri, ihtivâ ettikleri inançlar, deÄŸerler ve semboller Ä°slâm'a ters düşmedikçe dinî bakımdan sakınca yoktur, her biri kutlanır ve yaÅŸanır. Bunların yanında bir de bütün müslümanların ortak “dinî günleri ve bayramları" vardır; kandil geceleri, Ramazan ve Kurban bayramları bunların en meÅŸhur ve yaygın olanlarıdır. Ä°ÅŸte bu günler ve geceler de ümmetin birliÄŸinin hem destekleyici ve besleyicileri hem de iÅŸaret ve niÅŸanlarıdır. Bunların deÄŸiÅŸtirilmesi ve “ulusallaÅŸtırılması" mümkün ve câiz deÄŸildir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.