Ramazanda reyting programları, sorular, hocalar...

Kafayı yedim hocam, orucum bozulur mu?

Sevda Dursun - Gerçek Hayat

Bu sene de Ramazan’ın tartışmasız starları renkli simalarıyla Ramazan Hocaları. Ramazan boyunca iftar ve sahur programlarında en çok izlenenler listesine girdiler. Bu programların içeriklerinde her sene ufak tefek deÄŸiÅŸiklikler yapılsa da, genelde aynı minval üzere devam ediyor. Reyting uÄŸruna içerik çoÄŸu kez ihmal edilebiliyor. Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı, son iki yılın televizyondaki ramazan programlarını inceleyerek,  eksik noktalar olduÄŸunu bir raporla hocalara iletmiÅŸ ve “Reyting uÄŸruna programın içeriÄŸinin zayıflamasına izin vermeyin, aÄŸlamalı dualardan kaçının” uyarısında bulunmuÅŸtu. Bir parça etkili oldu diyebiliriz.

Diyanet’in uyarısı üzerine aÄŸlamalı duaların azaldığı Ramazan programlarında, beyin yakan sorular kısmı ise artarak devam ediyor. Alo Fetva Hattı’ndan alıştığımız bu ilginç sorular, bir zamanlar Cuma günleri televizyonlarda “Ä°smini Vermek Ä°stemeyen Ä°zleyici”ler tarafından sorulurdu. Birkaç senedir iftar ve sahur programlarına terfi eden bu trajikomik sorular, Ramazan’ın ilk günlerinde haliyle oruçla ilgili oluyor. “Sakız çiÄŸnemek, diÅŸ fırçalamak, arı sokmak, banyo yapmak orucu bozar mı hocam?” soruları bir Ramazan klasiÄŸi olarak raflarda yerini aldı bile. Hatta o kadar ki, Ramazan ayının baÅŸladığı ilk günlerde, sosyal medya kullanıcıları “Geçen ramazan orucu bozan ÅŸeyler bu ramazan da bozuyor, bozmayanlar bu ramazan da bozmuyor” ÅŸeklinde manifesto yayınlamak zorunda kaldı. Fakat her yeni gelen sene, oruç bozanlar bâbına ilginç maddeler eklenmeye devam ediyor. “Denize girmeyi öğrendik de hocam, balık tutmak orucu bozar mı mesela?” Oruç tutmak kadar açmak da önemli tabii, o yüzden “Ä°ftar saatinde ezanla mı, yoksa topla mı orucumuzu açalım?” sorusunu da yabana atmamak gerek.

Günah deyince akan sular durur

DoÄŸru ve güzel sorunun ilmin yarısı olduÄŸunu bilmeyen yoktur. Çünkü öğrenmek, merak etmekten, araÅŸtırmaktan ve sormaktan geçer. Fakat sadece Ramazan ayına has bir ÅŸekilde, hiçbir zaman iÅŸimize yaramayacak saçma sapan ÅŸeyleri merak etmemize ne demeli? Erkeklerin kadınlar gibi babet çorap giymesinin caiz olup olmadığı sorusu Ramazan haricinde kimin aklına gelebilir ki? Veya “Dizilerde ölen kiÅŸilerin ruhuna Fatiha okunur mu?” gibi beyni iflas ettiren sorular… Ä°lmin yarısı olabilecek ve her birimizin ufkunu açmaya yardımcı olacak sorular yerine, böylesine pespaye sorularla güzelim iftar ve sahur vakitlerini neden heba ederiz? Buna bir “dur” diyecek yok mu?

Bu soruları soranlar belki gerçekten bilmiyor ve öğrenmek istiyor. Muhtemeldir. Gel gelelim bilmesiyle bilmemesi arasında pek de bir fark olmayacak soruları dile getirmenin dayanılmaz cazibesi nereden geliyor? Mesela “Mars’taki suyla alınan abdest geçerli mi?” sorusunu Mars’tan sorsa neyse. Ãœstelik birçok soru sadece kendisini ilgilendirirken, 80 milyonun izleme ihtimali olan TV’lerde dile getirmek de iÅŸin cabası. Bir izleyicinin evlendikten sonra kocasının eÅŸ cinsel çıkması bizi niye ilgilendirsin? Bütün bunlara sabırla cevap veren hocaların da sabrının belli noktalarda taÅŸması normal deÄŸil mi? Nitekim bir gün Mustafa KarataÅŸ Hoca’nın da sabrı taÅŸar. Programa telefonla katılan bir kadın, “Ben evli biriyle eÅŸi bildiÄŸi halde imam nikahıyla evliyim. Günah iÅŸliyor muyum?” ÅŸeklinde soru sorunca, hoca “Yok sevap iÅŸliyorsun” diyerek tepkisini dile getirir. Sahi günah iÅŸliyor muydu o kadın? Aman, iÅŸlemesin de…

İftarda kız istemek caiz mi?

Nihat HatipoÄŸlu’na sorulan sorular her Ramazan açık ara önde gidiyor. Büyük bir hayran kitlesi var HatipoÄŸlu’nun. Program sonrası tıpkı bir pop stara gösterilen ilgi gösteriliyor Hoca’ya. Ellerini sahneye uzatıp, Hoca’ya dokunmak için çırpınanlar, bebekleri elden ele uzatarak Hoca’nın kucağına vermeler iÅŸin ifrat boyutunu da ele veriyor. Belki de insanı çileden çıkartacak sorularda bile gülümseyerek yanıt vermesi, onun bu kadar sevilmesine sebep oluyor. Bir baÅŸka hocanın asla sabır gösteremeyeceÄŸi soruların Nihat Hoca’ya gelmesi de bundan herhalde. “SevdiÄŸime kavuÅŸmak için dua ediyorum, ama o da kendi sevdiÄŸine kavuÅŸmak için dua ediyor, kimin duası kabul olur?” sorusu Kabe imamına sorulsa, elinde sopayla kovalayabilir. “Kur’an’ın içine para saklıyorum bereketi olsun diye. Bu doÄŸru mudur?” sorusu yine Nihat Hoca’nın sabrından geçen sorulardan. Saklanmazmış, doÄŸru deÄŸilmiÅŸ. Ama parayı saklarken bereketi olsun diye dua okunabilirmiÅŸ. “Ramazanda iftarda kız istemek caiz midir?” sorusunu soran bile var. “SevdiÄŸin mi var?” diyor HatipoÄŸlu gence. “Hayır, öylesine sordum, aklıma geldi” diyor genç de. “Orucun son saatlerinde istersen, kızın babası aç ve susuz olacağından vermeme riski var” diyor gülümseyerek. “Ä°nternetten Kabe tavaf edilir mi?” sorusuna hiç girmiyorum zaten. “Allah bizi hangi çeÅŸit topraktan yarattı hocam” sorusu da beyni iflas ettiren sorulardan. Killi mi, kilsiz mi, önemli tabii…

Biz nerde yanlış yaptık

Nihat HatipoÄŸlu, yüzlerce izleyiciyle Sultanahmet Meydanı’nda yapıyor programını. Ä°zleyicilerin en büyük derdi, kameraya bir kez görünmek. El sallayanı eksik olmayan konukların arasında çocuklar da var. Çocukların da merak ettiÄŸi ÅŸeyler… Nihat Hoca onların masum sorularına da yer veriyor. Bir tanesi “Burada dondurma yiyince boÄŸazım acıyor, cennette dondurma yiyince de boÄŸazım acır mı?” sorusunu sordu tüm tatlılığıyla. “Karnım tokken annem yemek yediriyor, anneme günahı var mı?” sorusu da annelerin kulaklarına küpe. Çocuk haklı, zorla yemek mi yedirilirmiÅŸ? “Odamın duvarına Justin Bieber posteri asıyorum, günah mı?” sorusuna Nihat Hoca’nın tepkisi güldürdü: “Bari Türk birini assaydın…” “Ä°nternetten oyun indirmek caiz mi?” “Ä°nternette kötü hesapları hackliyorum, bu günah mı?” “Sosyal medyada bazı kiÅŸiler popüler görünmek için takipçi satın alıyor. Bu doÄŸru mu?” gibi günümüz meselelerine deÄŸinen sorular yine çocukların aÄŸzından dökülüyor. “ArkadaÅŸlarımla maç ederken gol atıyorum, hakem saymıyor. Benim hakkım onlara geçiyor mu?” sorusu da bunların içinde en masum olanlarından. Bu çocukların anne-babalarına anlatamadıkları sorunlarını, 80 milyonun huzurunda Ramazan Hoca’sına anlatmaları için “biz nerede yanlış yaptık” sorusunu sormadan edemiyor insan.

“Ä°smini Vermek Ä°stemeyen Bir Yazar”, bu sene Ramazan Hocalarını gördüğü yerde ÅŸu soruyu sorduÄŸunu söylemiÅŸti: “Yanan sigaranın yanında otursam, dumanından orucum bozulur mu?” Mantıken baktığınızda köftecinin dumandan orucu bozulmuyorsa, bundan da bozulmaması gerekir. Hadi bakalım, hodri meydan, ÅŸimdi hangi Ramazan Hocası bu sorunun cevabını verir?