Sosyal Medya

Güncel

'Kontröllü darbe' tezi neden sürekli işleniyor?

Darbeyi bir yere çekme çalışıyorlardı sanki. Neresi olduğunu da söylemiyorlardı nedense. Ertesi günü Silivri'deki çatı davasını izlerken, aynı şeyi orada da gördüm. Sanıklar ve avukatları meseleyi getirip getirip bir yere bağlıyorlar, sorularla kafalarda bir soru işareti oluşturup, cevabı da işaret ediyorlar.



Kemal Öztürk - Yeni Şafak

Tuhaflığı, Salı günü katıldığım CNNTürk'teki tartışma programında bir kez daha fark ettim. 15 Temmuz darbe girişimini araştırma komisyonu üyesi, CHP Milletvekili Zeynel Emre ve iki hukukçunun sordukları sorular, Hulusi Akar ve MİT'in komisyona gönderdiği açıklamalardaki belirsizlikleri getirip bağladıkları nokta, şaşırttı beni.

Darbeyi bir yere çekme çalışıyorlardı sanki. Neresi olduğunu da söylemiyorlardı nedense. Ertesi günü Silivri'deki çatı davasını izlerken, aynı şeyi orada da gördüm. Sanıklar ve avukatları meseleyi getirip getirip bir yere bağlıyorlar, sorularla kafalarda bir soru işareti oluşturup, cevabı da işaret ediyorlar.

Ayrıca son 4-5 gündür sanırım bu konuda 10-15 tane makale yayınlandı. Yazanlar da medyanın çok önemli kalemleri.

'KONTROLLÜ DARBE' TEZİ SÜREKLİ İŞLENİYOR

Hepsini bir araya getirdiğimde, sanki darbeyi bir yere çekme çabası olduğunu görüyorum.

Nereye?

“Bu darbe, kontrollü bir darbeydi” tezine.

Komplocu bir mantıkla, 'sanıklar, vekiller, yazarlar, hukukçular bir araya geldi, darbeyi algısal olarak bir yere çekme planı yaptı' demiyorum tabi. Ancak hepsinin aynı çaba içinde olduğunu görmek, sizce de şaşırtıcı değil mi?

Genel Kurmay Başkanı Akar ve MİT'in komisyona gönderdiği yazılar ve komisyonun ön raporunun darbeyi bir yere çekme çabalarına epey malzeme verdiğini söyleyeyim bu arada. Buralardaki bazı belirsiz ve karmaşık durumların, insanların şüphelerini arttıracak ve sonunda darbeyi çekmek istedikleri noktaya götürecek soru üretiminde malzeme olduğunu görüyorum.

BU TARTIÅžMALAR NEREYE GÄ°DER?

Birkaç öngörümü söyleyeyim.

Darbenin kontrollü olduğu iddiasını ilk ortaya atan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Akar, MİT yazısı ve komisyon raporundaki çelişkileri, tezine delil olarak göstereceğinden hiç şüpheniz olmasın.

FETÖ'nün de, tüm bu tartışmaları alıntılayıp, yabancı basında yoÄŸun bir “kontrollü darbe” tartışması baÅŸlatacağından emin olabilirsiniz.

Ayrıca bu yazılar, raporlar, haberler ve ifadeler, hem darbe davalarının temyizinde, hem de AHİM'de kararı bozma gerekçesi olarak kullanılacaktır.

Bitmedi.

Kontrollü darbe tezi, iktidarın da darbenin bir parçası olduğunu iddia etmiş oluyor. 'Darbe kontrollüyse, o zaman darbe yargılamalarına iktidar ve bürokrasinin bir kısmının da dahil edilmesi gerekir' cümlesini bir süre sonra duyarsanız şaşırmayın.

TEHLÄ°KELÄ° SORULAR, TEHLÄ°KELÄ° NÄ°YET

Bu fikri körükleyen sorular hangisidir biliyor musunuz? Sıralayayım.

Darbenin siyasi ayağı nerede?

AK Parti içindeki FETÖ'cüler neden temizlenmiyor?

Baylock'çu milletvekilleri ve bakanlar var mı, yok mu?

Here yere sızan FETÖ, hiç mi AK Parti içine sızmadı?

Diyelim ki tüm bu sorular gazetecilik merakı, hukukçu şüphesi, muhalefet şerhi amacıyla soruldu.

Böyle denirse ne olur?

Silivri'de yargılanan darbecilerin dün anlattığım halini hatırlayın. Adamlar 89 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorlar ama çok rahatlardı. Bir beklentileri var gibiydi. Bu tartışmaların tamamını da takip ediyorlar, buraya malzeme olacak şeyler söylüyorlar ifadelerinde.

“Biz emir komuta zinciri içinde her ÅŸeyi yaptık. Emirler Genel Kurmay BaÅŸkanlığı'ndan geldi. (Çok zorlanırlarsa) CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan gibi aldatıldık” diyorlar. Yani onlar da darbeyi bir yere çekiyor.

FETÖ İLE MÜCADELE VE YARGI SÜRECİNE DİKKAT

Daha önce Akar ve Fidan'ın darbeyi haber alamamasını, bir ÅŸey yapmamasını, yetersiz müdahalelerini “ihmal, beceriksizlik” olarak yorumlayanlar, nedense ÅŸimdi bundan vazgeçip, bir kasıt arıyor. Önceden MÄ°T'in darbeyi fark edip, erkene çekilmesi darbeyi baÅŸarısız yaptı diye takdir edenler, ÅŸimdi bunda şüphe aramaya baÅŸladı: 'Kontrollü öne alma mı?'

Bir de ÅŸuna bakın: “Neden CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan'a haber verilmedi?” Bunu soranların bizi yönlendirmek istediÄŸi nokta ÅŸudur: “Çünkü kontrollü darbe olmasını istediler de o yüzden haber vermediler”.

O zaman tüm bu şüphelerden sonra, iki bürokratı darbenin bir parçası yapabilir, şehit olan 249 kişinin hayatından sorumlu tutabilirler. Gerisinin nasıl geleceğini anlatmayayım artık.

Tüm yazdıklarımın aşırı şüphe ve biraz da tarafgir olduğunu varsayalım. Bu tartışmalarının en azından, FETÖ ile yapılan mücadeleye, darbe yargılamalarına ve dünyada Türkiye'nin haklı tezlerine büyük zarar vereceğini unutmayın. Bu kafa karıştıran sorular, tartışmalar, iddialar bir algının oluşmasına ve sonra da bir kanaate dönüşmesine etki edecektir. Bu da kanlı darbeyi, onu yapan FETÖ'yü ve destekleyenleri masum gösterecektir.

Bu konudaki tartışmaları yapanların art niyetli ve bir planın parçası olarak bunları yaptıklarını iddia etmiyorum. Ancak planı olan varsa, olanların ekmeğine yağ sürdükleri kesin.

Öte yandan iktidar, Genel Kurmay, MİT ve parlamentonun insanların kafasında soru işareti bırakmayacak şekilde, şeffaf ve net çalışmalar, açıklamalar yapması gerekir. Özellikle yargıda titizliği ve hızı arttırmak, mağdur olan insanları ayıklayacak mekanizmayı hızla çalıştırmak, herkese eşit muamele etmek hükümetin boynunun borcudur.

İğneyi biraz kendimize de batıralım dedim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.