Güncel
Mavi Marmara katliamının yıldönümünde
Bu zulüm, vahşet ve katliam unutulmadı, unutulmayacak. Bu olay siyonist saldırganların vahşi yüzlerini bir kez daha dünyaya göstermiştir.
Ahmet Varol - Yeni Akit
Mavi Marmara bir hilfu’l-fudul gemisi gibiydi. Çağımızın eli kanlı katilleri siyonistlerin abluka altına aldığı Filistinlilerin çaÄŸrısına bigane kalmamak, ses vermek ve onlara insanlık adına el uzatmak için yola çıkmak isteyenlerin Gazze’ye götürülmesi üzere satın alınmıştı. Bundan dolayı zulme baÅŸkaldıran, haksızlığa karşı duran vicdanların buluÅŸma aracı gibiydi.
Gazze’de ablukaya alınan mazlumlara el uzatmak ve onların yaralarına merhem sürmek isteyen duyarlı vicdan sahiplerinin sayısı çok fazlaydı. Dolayısıyla Özgürlük Filosu gemilerinde yolculuk etmek üzere müracaatta bulunanların sayısı on binleri buldu. Daha milyonlarca insanın gönlü de o yolculukta bulunmayı arzuluyordu ama kiÅŸisel ÅŸartlarının elvermemesi sebebiyle katılamayacakları için müracaatta bulunmamışlardı.
Mavi Marmara’nın yolcu kapasitesinin yirmi katından fazla sayıda insan bu gemide yolculuk yapmak üzere müracaat etti. Dolayısıyla yolculuÄŸu organize eden Ä°HH görevlileri Mavi Marmara’ya sığdırılacak sayıda ÅŸahsın tespitinde hayli zorluk çektiler.
Katılabilenler katılmak isteyenlerin çok az bir kısmını oluşturduklarından onlar gerçekte bu yolculuğa gönül verenlerin elçileri gibiydiler. Yani bu yolculuğun gönül yolcularının sayısı milyonları buluyordu.
Aslında istedikleri bir nimet, bir çıkar temini değildi. Çünkü katılacakları yolculuğun külfetli ve zor hatta riskli bir yolculuk olduğunu biliyorlardı.
Herkes heyecanlı bir ÅŸekilde ilerliyordu. Bu, tedirginlik ve ümidin iç içe girdiÄŸi bir heyecandı. Çünkü bir yandan Gazze’yle aradaki mesafe kısaldıkça yolcularda emanetleri sahiplerine ulaÅŸtırmanın ve mazlumlarla kaynaÅŸmanın, kucaklaÅŸmanın ümidi pekiÅŸiyordu. Bir yandan da siyonist iÅŸgalcilerin tehditlerinin dozu artıyordu ve kimse ne yapacağını bilmiyordu. Bu tereddüt ister istemez bir tedirginliÄŸe sebep oluyordu. Ama hiç kimse iÅŸgal güçlerinin tehditlerinden korkmuyordu. Herkes onun bütün tehditlerine raÄŸmen Gazze’ye uygulanan insanlık dışı ambargonun kaldırılması için kapıları zorlamakta kararlıydı. Ama hiç kimsenin iÅŸgalci siyonistlerle herhangi bir çatışmaya girme niyeti yoktu. Çünkü bu tamamen sivil bir eylemdi.
31 Mayıs’a girilmesinin ilk saatlerinde yani gece 24.00’ten sonra iÅŸgal gemileri tarafından taciz baÅŸladı. Tacizin baÅŸladığı sırada Mavi Marmara’nın da içinde bulunduÄŸu Özgürlük Filosu “Ä°srail” kontrolü altındaki sahillere yaklaşık 120 mil uzaklıktaydı. Ä°ÅŸgal yönetimi bir tatbikatı bahane ederek askeri kapalı alanı 60 mile çıkardığını açıklamıştı. Bu uygulama uluslararası yasalara aykırıydı. Ama buna raÄŸmen Mavi Marmara iÅŸgalcilerin askerî kapalı alan ilan ettikleri bölgeye girmemek için yönünü güneye çevirdi.
Buna rağmen işgal güçleri gemi daha uluslararası sularda iken saldırı gerçekleştirdiler ve on insanımızın şehit olmasına onlarca insanımızın da yaralanmasına neden oldular. Saldırı sabah namazı vaktinde başlamıştı. Hem denizden hem de havadan saldırı düzenlendi.
Bu zulüm, vahşet ve katliam unutulmadı, unutulmayacak. Bu olay siyonist saldırganların vahşi yüzlerini bir kez daha dünyaya göstermiştir.
Mavi Marmara şehitleri insanlık adına verilen bir mücadelede hayatlarını kaybetmişlerdir. Onları bir kez daha saygıyla anıyoruz. Yüce Allah kendilerine rahmet eylesin ve bizleri onlarla cennette buluştursun.
Mavi Marmara gemisine yönelik saldırının ve gerçekleÅŸtirilen katliamın yıl dönümü münasebetiyle 31 Mayıs 2017 tarihinde Ä°stanbul’da Ä°stiklal Caddesi’nde “Özgür Kudüs Yürüyüşü” adıyla bir yürüyüş düzenlendi. Unutmamak gerekir ki bu yürüyüşlerin, bu mücadelenin amacı Kudüs’ün özgürleÅŸtirilmesidir ve Kudüs özgür oluncaya kadar da devam edecektir.
Taziye: Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Muhterem Kadir Demirel’in vefatı hepimizi üzdü. Yüce Allah’tan kendisine rahmet ve maÄŸfiret ailesine ve tüm sevenlerine de baÅŸsaÄŸlığı diliyorum.
Henüz yorum yapılmamış.