'Balık suya, insan havaya nasıl muhtaç ise Pentagonism de savaşa öylece muhtaçtır...'

Abdullah MuradoÄŸlu - Yeni Åžafak

"SoÄŸuk SavaÅŸ” döneminde ABD, “Askeri-endüstriyel kompleks” adı verilen yapının ihtiyaçlarına göre biçimlendi. Silah sanayicileri, yönetici zümre ve “Pentagon”dan oluÅŸan bileÅŸim, 'dünya jandarması' rolü oynaması için ABD'yi bir savaÅŸ makinesine dönüştürdü.

1965'de Pentagon destekli bir askeri darbeyle devrilen Dominik Cumhuriyeti eski Devlet BaÅŸkanı Juan Bosch bu yapıyı “Pentagonism” olarak tanımlar. 1968'de yayınlanan “Pentagonism” baÅŸlıklı kitabında Bosch, bu devasa aygıtın emperyalizmin ikamesi için icat edildiÄŸini vurgular. Balık suya, insan havaya nasıl muhtaç ise Pentagonism de savaÅŸa öylece muhtaçtır.

“SoÄŸuk SavaÅŸ”tan bu yana ABD dış politikasına daha çok “Pentagon” yön veriyor. Pentagon tabii ki bunu tek başına yapmıyor, Kongre, düşünce kuruluÅŸları, medya ve hükümet organları gibi askeri endüstriyel yapının diÄŸer bileÅŸenleriyle birlikte yapıyor. Bu iÅŸbirliÄŸinin nasıl çalıştığını öğrenmek isteyen okurlar, gazeteci James McCartney'in 2015'de yayınlanan “Amerikan SavaÅŸ Makinesi/ Çıkar Grupları ve Bitmeyen Çatışma” kitabını okuyabilirler.

“Pentagonizm” karşıt güçleri de kendine benzeterek dönüştürdü. ABD ve “Sovyetler BirliÄŸi” arasındaki-nükleer dahil-silahlanma yarışı uzay savaÅŸları filmlerine konu olacak nitelikteydi. Dünya silah pazarının bir tarafında ABD/ Batı, diÄŸer tarafındaysa “Sovyetler BirliÄŸi” yer aldı.

SavaÅŸ makinesi biçiminde tezahür eden modern çağın ejderhalarına, masallarda anlatıldığı gibi 'kurbanlar' gerek. Silah pazarının canlı tutulması için kurbanlar arasında fesat, nifak, çatışma, terör, savaÅŸ lazım. Çünkü bu makinenin yakıtı insan kanından süzülerek elde edilir.

ABD dünyanın silahlanmaya en fazla para harcayan ülkesi. Toplam harcamaları kendisinden sonra gelen diÄŸer 9 ülkenin toplamından fazla. ABD'nin askeri harcamaları yılda 1 trilyon dolara yaklaşıyor. Bu harcamalar “SoÄŸuk SavaÅŸ” dönemindeki harcamalarından en az yüzde 20 daha fazla.

Silah pazarını elinde tutan güçler, pazarın potansiyel müşterileri veya kurbanları arasındaki çatışmaların derinleÅŸmesine ihtiyaç duyarlar. Bu derinleÅŸtirmelerde etnik, dinî ve mezhebi farklılıklar rol oynarlar. Müşteri ülkeler çoÄŸun “dikta rejmleri” ile yönetilirler. Bu rejimler ayakta kalmak için, ABD ve Rusya baÅŸta olmak üzere askeri-endüstriyel yapılara bir tür haraç verirler. Halkın huzur ve saadeti için harcanması gereken paralardır bunlar. Birçok ülkenin hangarları, depoları hiç kullanılmamış, modası geçmiÅŸ savaÅŸ uçakları ve silahlarla doludur.

Askeri-endüstriyel yapıların iÅŸlemesi için müşteri ülkeler arasındaki tehdit algılamaları canlı tutulur. Ocağın altı hep yanar halde bırakılır. Duruma göre ısı alçaltılır, yükseltilir. Amerikan veya Rus olsun, 'Pentagonist' yapıların en büyük müşterileri Ä°slam dünyasından. En son Suudi Arabistan ABD ile 110 milyarı askerî olmak üzere yaklaşık 400 milyar dolarlık anlaÅŸmalara imza attı. Nasıl oldu bu? Ä°ran ve Suudi Arabistan iliÅŸkileri öteden beri gerilimliydi. Geçenlerde yaÅŸanan karşılıklı atışmalarda, bir taraf “ben seni ÅŸuradan, ÅŸuradan vururum” dedi, berikisi “ben seni daha oraya kadar gelmeden vururum” dedi, falan. Sonuç ortada, Suudi Arabistan, ABD ekonomisine can suyu katan bu anlaÅŸmaları imzaladı.

Ä°ran da Rusya'nın en hatırlı müşterilerinden. Tahran da yeni bir anlaÅŸmayla Riyad'a cevap verebilir. Pentagonist yapılar bu zıtlıklarla döşenen raylar üzerinde hareket ediyorlar. Bu rayların büyük hissesi Ä°slam coÄŸrafyasında döşenmiÅŸ bulunuyor. Maalesef, halkı Müslüman ülkelerde rejimler “savaÅŸ araçları”na “barış araçları”ndan çok daha fazla para harcıyorlar.