Ramazan bağışlanmak için fırsattır

Hayrettin Karaman - Yeni ÅžAfak

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) ümmetini sevdiÄŸi, onların sonunda cennet ve cemâl ile müşerref olabilecek bir hayat sürmelerini istediÄŸi için bu fırsatı bahÅŸeden davranışları ve ibâdetleri teÅŸvik etmiÅŸtir. Bu cümleden olarak Ramazan ayının orucu ve teravihi ile ilgili, insanı heyecanlandıran ve heveslendiren güzel sözleri vardır. Bunlardan birinde “Ä°nancının gereÄŸi olarak ve Allah rızâsı için Ramazan ayını oruç tutarak geçiren kulun Allah, geçmiÅŸ günahlarını bağışlar" buyurmuÅŸlardır. Bu hadîs sahîh kaynaklarda yer almıştır, bu sebeple uydurma demek mümkün deÄŸildir.
Öte yandan Kur'ân'da ve hadîslerde, iÅŸlenen günahlarla ve bunların getireceÄŸi sonuçlarla ilgili açıklamalar yapılmıştır. Meselâ haksız yere bir mümini öldürmenin âhirete ait cezâsının uzun müddet yanmak üzere cehenneme girmek olduÄŸu bildirilmiÅŸtir (Nisâ: 4/93). Dünyadaki cezâsının da kısas olduÄŸu malûmdur. Böyle bir günahı iÅŸledikten sonra katilin, bir ay oruç tutarak hem dünya hem de ahret cezâsından kurtulacağı düşünülemez. Böyle hadîsleri yorumlarken ilgili âyet ve hadîslerin tamamını bir arada deÄŸerlendirmek gerekir. Bu deÄŸerlendirmeyi yapan âlimler, Peygamberimiz'in (s.a.v.) maksadının bütün günahlar olmayıp “küçük günahlar" olduÄŸunu ifade etmiÅŸlerdir. Ä°nsan günde yüzlerce küçük günah iÅŸlemektedir, bunlar da çoÄŸalınca büyük günah kadar kötü sonuçlar doÄŸuracaktır. Mümin yılda bir ay oruç tutarak (baÅŸka hadîslere göre Cuma namazı kılarak, Kadir Gecesi'ni ihyâ ederek, umre yaparak, abdest alarak...) birikmiÅŸ küçük günahlarının affedilmesini saÄŸlayabiliyorsa bu da büyük bir kazançtır.
Büyük günahların affını Allah Teâlâ tövbeye bağlamıştır. Tövbe pişman olmak, Allah'tan affetmesini dilemek ve bir daha yapmamaya azmetmekle gerçekleşir. Allah'a şirk koşmak (bir tek Allah'tan başka tanrılar edinmek ve bunlara tapınmak) müstesna Allah'ın bağışlamayacağı bir günah yoktur.
Müminin iÅŸlediÄŸi günah bir kulun hakkını kendi üzerine geçirmek, hak sahibine hakkını vermemek gibi “kul hakkı" ile ilgili olursa Allah Teâlâ bu günahı, kul hakkı ödenmedikçe bağışlamıyor. Dünyada ödenmemiÅŸ olan kul haklarının ahrette nasıl ödeneceÄŸini açıklayan bir hadise göre önce, haksızlık edenin sevabından, hakkı karşılayacak kadar, maÄŸdura aktarılıyor. Bu yoldan borç ödenememiÅŸ olursa sıra cezaların aktarılmasına geliyor, kul borcu alacaklısının cezası kul hakkı yiyene geçiyor.
Ahirete şeksiz şüphesiz iman eden kullar vakit var iken günahlarına tevbe etmeli, çeşitli ibdetlerle arınmalı, varsa kul haklarını da sahiplerine ödeyerek, onlarla helalleşerek ahret yükünü hafifletmelidirler.