FETÖ davalarında büyük tuzak

Bir tuzağı daha önce burada birkaç kez yazmıştım. Tuzağı kuranlar “poker suratlılar"dı. Yani FETÖ'nün “itirafçı" maskesi takmış poker suratlı elemanlarıydı. Tuzaksa, “itiraf" adı altında verilen ifadelerin arasına serpiÅŸtirilen ve sonradan FETÖ yargılamalarını “sulandırma", “yönlendirme" baÅŸka bir noktaya evirme hamlesiydi.

POKER SURATLILARIN Ä°TÄ°RAFÇI OYUNU KISMEN BOZULDU AMA…

Eski HSYK 1. Dairesi BaÅŸkanı Ä°brahim Okur, BaÅŸkanvekili Ahmet Hamsici gibilerin yaptığı buydu.

Bu köşede “Sakın bu poker suratlıların ifadeleri üzerinden iddianame hazırlamayın, diÄŸer delilleri ve ifadeleri önceleyin"diye birkaç kez uyardım.

Mesela Ä°brahim Okur isimli FETÖ'cü, Nedim Åžener ve Ahmet Şık'ın Ergenekon soruÅŸturmaları sırasında tutuklanmasından dönemin BaÅŸbakanı ErdoÄŸan'ın haberinin olduÄŸunu ima eden ifadeyi “itiraflar"ında araya sıkıştırıvermiÅŸti. Allah'tan olayın birebir tanığı Ahmet Kekeç Star'da konuyu izah etmiÅŸ, kesinlikle CumhurbaÅŸkanımıza iftira atıldığını yazmıştı.

Poker suratlıların “itiraf" adı altında yürüttükleri operasyona dikkat çektik çekmesine ama CumhurbaÅŸkanımız ErdoÄŸan'ın birkaç kez, “Ä°tirafçı kisvesi altında bir ÅŸeyler söylüyorlar. Yalan söylüyorlar" dediÄŸi açıklamalarının dışında yargının bu konuda neler yaptığı hakkında bir bilgi sahibi deÄŸiliz.

YENİ TUZAK ÇOK DAHA BÜYÜK

Poker suratlıların içeride itirafçı kılığıyla yürüttükleri operasyonu hatırlatmış oldum. Ama bugün bir başka tehlikeye daha işaret etmek istiyorum.

Bugün Ã§ok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız.

Yine hatırlayın, “FETÖ'nün siyasi ayağı" ile ilgili bu köşede mutlaka çalışma yapılması gerektiÄŸine iliÅŸkin iki yazı yazdım. Bununla birlikte FETÖ'cü alçakların “siyasi ayağına operasyon" adı altında tehlikeli bir alt yapı çalışması yürüyor diye düşünüyorum.

“FETÖ davalarını boÅŸa çıkaracak ve mücadeleyi sekteye uÄŸratacak en önemli tehlike nedir" diye soracak olursanız. Buna vereceÄŸim cevap, “FETÖ'nün ne zaman terör örgütü olarak kabul edildiÄŸini unutturup, 17/25 Aralık'tan önceki bir takım iliÅŸkileri bu davalara boca etmektir" derim.

Dikkat ediyorum da “FETÖ'nün siyasi ayağı" diye baÅŸlayan cümleyi kuranların bir kısmı, ısrarla FETÖ'nün terör örgütü olarak anılmadığı ve “Devletin bekasına, meÅŸru iktidarın alaÅŸağı edilmesine" yönelik hamleleri yokken… Herhangi bir “cemaat" veya “sivil toplum kuruluÅŸu" gibi faaliyet gösterirkenki dönemine sürekli vurgu yapıyor.

17/25 ARALIK ÖNCESİNE BAKMAK NE ANLAMA GELİYOR

Yakın zamanda iki önemli hukukçuyla bir araya geldim. Biri hukuk hocası, diÄŸeri yüksek yargı mensubu.

Hukuk hocasının söylediği dikkat çekici cümleyi size aktarmak istiyorum.

Diyor ki, “FETÖ terör örgütüyle ilgili hazırlanan iddianamelerde suçun tarihi konusunda net bir ÅŸey söylenmiyor. Bu büyük bir boÅŸluktur. Yarın bir gün art niyetli bazıları çıkıp, ek iddianamelerle herkesi bu davalarda sanık yapabilir."

Yüksek yargı mensubu da diyor ki, “Mutlaka suçun zamanı konusunda yeni bir içtihat gerekli. Yoksa FETÖ davalarını sonuçsuz bırakacak... Yılan hikayesine dönüştürecek… Bir sürecin yaÅŸanması an meselesi. Bazılarında örgütün devletin bekası ve seçilmiÅŸ iktidarın alaÅŸağı edilmesine yönelik hamlelerine odaklanmaktan çok; daha önceki iliÅŸkilerine yönelme çabası var. Bu durum, örgütün yargılanıp hak ettiÄŸi cezaya çarptırılmasından çok baÅŸka bir noktaya yönelinmesi anlamına gelir."

Dikkat ederseniz, son günlerde özellikle CHP sözcüleri baÅŸta Kemal KılıçdaroÄŸlu olmak üzere sürekli 17/25 Aralık Ã¶ncesine atıf yapıp hükümeti “siz yıllardır birlikteydiniz" suçlamasını yöneltiyor.

Bu bir tuzaktır ve bu tuzağa düşülmesi için taşlar özenle döşenmektedir. İktidarın, yargının ve güvenlik güçlerinin FETÖ davalarını sulandıracak ve yılan hikayesine dönüştürecek bu tuzağı bozmak için elini çabuk tutması gerekiyor.

Yoksa çok geç olabilir.

Sahi, gerçekten FETÖ'nün siyasi ayağı bugünlerde ne yapıyor olabilir?

“Onlar gittiler” dediklerimize Akif AÄŸabey de katıldı

Akif AÄŸabey'i (Emre) Fatih Camii'nin avlusunu dolduran mahÅŸeri kalabalıkla birlikte tekbirlerle yolculadık, ahirete.
“Efendimiz Hazreti Muhammet'in (as) dizinin dibine en çok o yakışır” dedi Mustafa Åžen!

“Onlar gittiler” dediklerimize Akif AÄŸabey de katıldı

Akif AÄŸabey'i (Emre) Fatih Camii'nin avlusunu dolduran mahÅŸeri kalabalıkla birlikte tekbirlerle yolculadık, ahirete. “Efendimiz Hazreti Muhammet'in (as) dizinin dibine en çok o yakışır” dedi Mustafa Åžen!

El hak doÄŸrudur.

Önden gidenler kervanına Akif AÄŸabey de katıldı. Onun duruÅŸu bir mü'min duruÅŸuydu. Tıpkı daha önce önden giden Bahattin AÄŸabey (Yıldız) gibi!

Ä°kisini de tanıma bahtiyarlığına eriÅŸtim. Bizim kuÅŸağın üzerinde büyük emekleri var ikisinin de… Bahattin AÄŸabey de Akif AÄŸabey de duruÅŸumuzun ölçüleriydi.

Şimdi birlikte Efendimiz'e (as) komşu oldular. Yolları yolumuzdur..!

“Onlar gittiler
Topraktan bir işaret taşıyarak alınlarında
Ben ÅŸimdi bu yanda
GerilmiÅŸ bir an gibiyim
DoÄŸumla ölüm arasına.”

(Erdem Beyazıt)