Sosyal Medya

Güncel

'Kutlu Doğum Haftası'nın ismi değişiyor

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Kutlu Doğum Haftası, Hz. Muhammed'in sünneti, sireti, yüksek ahlakı ve evrensel mesajının ilmi etkinliklerle anlatıldığı bir 'Siret Haftası'na dönüştürülmeli" dedi



Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kutlu DoÄŸum Haftası etkinliklerinin Fetullahçı Terör Örgütü ile (FETÖ) irtibatlandırılmasının diyanet ve ilahiyat camiası ile milleti derinden yaraladığını belirterek, "Kutlu DoÄŸum Haftası, O'nun (Hz. Muhammed) sünneti, sireti, yüksek ahlakı ve evrensel mesajının ilmi etkinliklerle anlatıldığı bir Siret Haftası'na dönüştürülerek, ÅŸimdiye kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da 14-20 Nisan tarihleri arasında icrasına devam edilmelidir." dedi.

"Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu GeniÅŸletilmiÅŸ Ä°stiÅŸare Heyeti II. Toplantısı"nın ardından gazetecilere açıklama yapan Görmez, Kutlu DoÄŸum Haftası, hicri takvim birliÄŸi, imsak ve yatsı vakitlerinin tespiti ile ramazanda yayınlanan dini içerikli programlar konularına deÄŸindi.

Müzakerelerin ardından kararların oy birliÄŸiyle alındığını ifade eden Görmez, Kutlu DoÄŸum Haftası'nın 28 yıldır devletin desteÄŸi ve bütün toplum kesimlerinin katılımıyla bir bilgilenme ve bilinçlenme şöleni haline geldiÄŸini anlattı.

Kutlu DoÄŸum Haftası'nın asrın fitnesi FETÖ ile irtibatlandırılmasının baÅŸta diyanet ve ilahiyat camiası olmak üzere milleti derinden yaraladığını aktaran Görmez, "Akıl, vicdan ve izan dışı bu iddia aynı zamanda tarihi gerçeklere de aykırıdır. Bu hafta, asırlardır 12 Rebiulevvel’de idrak edilen Mevlit Kandili'nin bir alternatifi deÄŸil Hz. Peygamberin sireti, sünneti ve evrensel mesajını anlamak ve hayata geçirmek gayesiyle uygulamaya konulmuÅŸ ilmi ve kültürel faaliyetler bütünüdür." ifadelerini kullandı.

Görmez, şöyle devam etti:

"Esas amaç, Hz. Peygamberin hayat veren çaÄŸrısının daha geniÅŸ kitlelere ulaÅŸtırılması olunca, bu etkinlik için tüm eÄŸitim kurumlarının ve halkımızın yoÄŸun bir ÅŸekilde katılımının daha çok saÄŸlandığı bir zaman dilimi belirlenmiÅŸtir. Her yıl yurtiçi ve yurtdışında 30 bini aÅŸkın etkinliÄŸin yapıldığı bu hafta içinde, haftanın amacıyla baÄŸdaÅŸmayan bazı yanlış uygulamaların tasvip edilmesi düşünülemez. Bu münferit yanlış uygulamalar bütün bir etkinliÄŸe de gölge düşürmemelidir. Resul-i Ekrem’in hatırasına ters düşecek ve Müslümanları rencide edecek tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Etkinlikler, ilgili yönetmelik hükümlerine göre ve Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığının gözetim ve denetiminde yürütülmelidir. Bu itibarla bu topraklarda bin yıldır vecd ile kutlanan Mevlit Kandili programları zenginleÅŸtirilerek sürdürülmeli, Kutlu DoÄŸum Haftası ise onun sünneti, sireti, yüksek ahlakı ve evrensel mesajının ilmi etkinliklerle anlatıldığı bir Siret Haftası'na dönüştürülerek ÅŸimdiye kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da 14-20 Nisan tarihleri arasında icrasına devam edilmelidir." 

Oruç ve dini bayramların birlikte idrak edilmesi için de kararlar alındığını vurgulayan Görmez, "2016 yılında Ä°stanbul’da gerçekleÅŸtirilen ve tüm dünyadaki Müslümanlara aynı günde oruca baÅŸlama ve bayram yapma imkanı sunan Uluslararası Hicri Takvim BirliÄŸi Kongresi Kararları teyit edilmiÅŸtir." dedi.

Ä°MSAK VE YATSI VAKÄ°TLERÄ°

Diyanet İşleri Başkanlığının, ibadet vakitlerini geçmişten günümüze İslam alimlerinin ve astronomların ortak görüşünü, İslam dünyasındaki müşterek uygulamaları ve bilimsel gözlem sonuçlarını göz önünde bulundurarak belirlediğini dile getiren Görmez, "Nitekim Diyanet İşleri Başkanlığının sürdürdüğü 5 yıllık gözlem sonuçları değerlendirilmiş ve diyanet takviminde yer alan ibadet vakitlerinin doğruluğu bir kez daha teyit edilmiştir. Bu itibarla imsak ve yatsı vaktinin belirlenmesiyle ilgili tarihte ve günümüzde İslam dünyasında muteber olmayan görüşlerin gündeme getirilmesi, dini ve ilmi gerçeklerin göz ardı edilerek zihinlerin bulandırılması, halkımızın huşu içinde ifa etmeye çalıştığı ibadetlerin sıhhatinin tartışma konusu yapılması ramazanın manevi iklimine gölge düşürmektedir. Bu sebeple ibadet vakitleri konusunda meydana getirilmeye çalışılan tereddütlere itibar edilmemelidir." değerlendirmesini yaptı.

Ramazanda yayınlanan dini içerikli programlara da deÄŸinen Görmez, adı geçen programlarda Ä°slam’ın temel kaynaklarına dayalı sahih dini bilginin esas alınması gerektiÄŸini vurguladı.

Mehmet Görmez, "Hurafelerden, ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylemlerden ve her türlü istismardan uzak durulmalıdır. Zor bir süreçten geçtiğimiz, birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde medya kuruluşlarımız, halkımızın kafasını karıştıracak, onların dini duyarlılıklarına gölge düşürecek gereksiz tartışmalara ve polemiklere meydan vermemelidir." diye konuştu.

"Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu GeniÅŸletilmiÅŸ Ä°stiÅŸare Heyeti II Toplantısı"nda eski Diyanet Ä°ÅŸleri baÅŸkanları Lütfi DoÄŸan, Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç, Prof. Dr. Mustafa Sait YazıcıoÄŸlu, Prof. Dr. Ali BardakoÄŸlu, eski Din Ä°ÅŸleri Yüksek Kurulu baÅŸkanları Prof. Dr. Åžamil DaÄŸcı, Prof. Dr. RaÅŸit Küçük, Dr. Hüseyin Kayapınar ile birlikte 42 din adamı yer aldı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.