Sosyal Medya

Güncel

Savaşlarda yeni ve ölümcül bir eşik: Katil robotlar geliyor

Öldürme kararının insani muhakemeden yoksun robotlara bırakılması ötekileştirilenler için kolay verilen öldürme kararlarını sıradanlaştıracağı düşünülüyor.



Ä°letiÅŸim ve uçuÅŸ teknolojisi ile komuta-kontrol ve gözetleme cihazlarındaki geliÅŸmeler insansız hava araçları (Ä°HA) ile drone'ların hayatın her alanında, kuralları henüz tam olarak oluÅŸmamış bir ortamda, kullanılmaya baÅŸlandığı bir dö­nemi baÅŸlatmıştır. Ä°HA sektöründeki bü­yüme son zamanlarda dikkat çekici bo­yutlara ulaÅŸmıştır. Her geçen gün geliÅŸen teknoloji ve azalan maliyetler her kesim­den bireyin bu cihazları benimsemesine yol açarak yeni bir tüketici elektroniÄŸi sı­nıfının oluÅŸmasını saÄŸlamıştır.

Sivil kullanım alanı giderek geniÅŸleyen Ä°HA'lar aralarında Güney Afrika, Güney Kore, Ä°ran, Ä°srail ve Türkiye'nin de bulun­duÄŸu elliye yakın ülke tarafından üretile­bilmektedir. Türkiye’de Baykar Makina tarafından üretilen BayraktarVestel tara­fından üretilen Karayel ve TAÄ° tarafından üretilen Anka yerli üreticiler tarafından geliÅŸtirilen modellerdir. Ä°HA ve drone'lar, baÅŸta askeri ve güvenlik hizmetleri olmak üzere, enerjiden tarıma, arama ve kurtar­madan ilk yardıma, çevre ve iklim kontro­lünden trafik kontrol ve yönetimine, film ve fotoÄŸraf çekiminden lojistik hizmetle­re, kaçak avcılığın önlenmesinden mayın temizlemeye kadar birçok sivil ve askeri maksatla kullanılmaya baÅŸlanmıştır.

Ä°HA’lar, savaÅŸ uçaklarına nazaran daha düşük taşıma kapasitesine sahip olmala­rına raÄŸmen, ses hızına ulaÅŸan süratleri, yüksek manevra yetenekleri, yüksek isa­bet oranlan, radara yakalanma ihtimalleri­nin ve operasyon maliyetlerinin düşük ol­ması, askeri zayiatın azaltılmasına katkıda bulunmaları nedenleriyle birçok görevde uçaklara göre daha çok tercih edilmeye haÅŸlanmıştır. Bugün baÅŸta ABD olmak üzere pek çok ülke tarafından kullanılan Ä°HA ve drone'lar, ABD ordusunun Afganis­tan, Pakistan, Somali ve Yemen gibi tehli­keli bölgelerde yürütülen operasyonlarının temel aracı haline gelmiÅŸtir. Lübnan’da Hizbullah’ın, Ä°ran yapımı silahlı/silahsız bir Ä°HA filosuna sahip olduÄŸu bilinmekte­dir. Türkiye de anti terör operasyonlarında bu araçları etkin olarak kullanmaktadır.

Ä°HA ve drone'lar güvenlik sektöründe, sınırların ve sorumluluk bölgesinin keÅŸif, gözetleme ve kontrol edilmesi; düşman hareketlerinin gözetlenmesi ve ateÅŸ altına alınması; teröristlerin, deniz korsanları­nın ve potansiyel suçluların arayıp bulun­ması ve etkisiz hale getirilmesi; yasadışı sınır geçiÅŸleri ve uyuÅŸturucu ile mücadele gibi birçok sahada kullanılmaktadır. Ä°HA ve drone üreticisi firmalar, ürün geliÅŸtirme çalışmalarını kısıtlayacağı iddiasıyla, ka­mu otoritesinin bu konuda yasal düzenle­meler yapmasını istememektedir. Bilindi­ÄŸi gibi yasama organı genellikle teknolojik geliÅŸmelerin olumsuz etkileri uygulamalarda ortaya çıkıp, sorun kan­gren haline gelinceye kadar harekete geç(e)memektedir. Hâlbuki her türlü tek­nolojik geliÅŸmenin ürün geliÅŸtirme safhası, kontrollü ürün geliÅŸtirme laboratuvarların-da olmalı, ürün piyasaya sürülmeden ön­ce, ürünün kullanma konsepti ile kiÅŸi ve toplum hayatına etkilerine yönelik, dünya­daki diÄŸer örnekler de dikkate alınarak, yasal düzenlemeler yapılmalı, sonradan gerektiÄŸinde uygulamadan yansıyan veri­lere göre mevzuatta tadilat yapılmalıdır.

Ä°HA’ların kötü/hatalı kullanımları özellikle Afganistan, Pakistan, Somali ve Yemen’de pek çok masum sivilin ölümü­ne yol açmıştır. Ä°HA/drone kullanımının kontrolünü saÄŸlayacak ulusal ve uluslara­rası kurallar hâlâ oluÅŸturulmadığından, hâlihazırda bundan yararlanmak isteyen kötü niyetli devlet, kurum ve kiÅŸilere imkân ve fırsat veren bir ortam mevcut­tur. Henüz çok yaygın olmasa da özel ha­yata mahremiyetini ihlal, casusluk, terö­rizm ve yasadışı sınır ötesi operasyonlarında bu cihazların kullanıl­dığına ÅŸahit olmaktayız.

Ä°HA ve drone'ların kullanımının yasal çerçeveye kavuÅŸturulması kadar önemli bir baÅŸka husus, bu araçların güvenliÄŸi ihlal edici yasadışı maksatlarla kullanılması du­rumunda meydana getirecekleri tehdidin bertaraf edilmesidir. Ä°HA ve drone'lara karşı savunma, tehdit oluÅŸturan araçların tespit edilmesinden, belirli alanlarda yetkisiz kullanımının yasaklanması ya da sınırlandırılmasına, sivil yerleÅŸim alanlarında bi­nalara veya tesislere yaklaÅŸabileceÄŸi mesafenin tahdit edilmesinden, kiÅŸilerin özel hayatlarının gizliliÄŸini ya da kamu güven­liÄŸini ihlal edici boyutta bilgi toplamasının yasaklanmasına ve meÅŸru olmayan amaç­larla kullanılması durumunda etkisiz hale getirilmesine kadar bir dizi düzenleyici, pasif ve aktif tedbiri içermelidir.

Robotların askeri kullanımı

Ä°HA ve drone'ların, üretim ve kullanımı­nın yaygınlaÅŸması savaşçı robotların üre­timine de ivme kazandırmıştır. Robotlar günümüzde askeri alandan tıbba ve her türlü sanayi üretimine kadar oldukça ge­niÅŸ bir yelpazede kullanılmaktadır. Bomba/patlayıcı imha robotu ile deÄŸiÅŸik türde keÅŸif robottan bugün askeri alanda kulla­nılmaktadır. Ancak robotların askeri kul­lanımı deyince, kendi kendine dost-düşman ayrımı yapıp hedefini tespit eden, hangi tür silahın ateÅŸleneceÄŸine karar ve­rerek düşman olarak teÅŸhis ettiÄŸi hedefle­ri ateÅŸ altına alabilen, yapay zekâlı oto­nom robotlar anlaşılmalıdır. Öte yandan robotik silahlar arasında hava savunma sistemleri, insansız hava araçlarının ge­liÅŸmiÅŸ modelleri, yüksek çözünürlüklü optik, termal ve kızılötesi kameralarla ve ağır silahlarla donatılmış bilgisayar des­tekli silah sistemleri bulunmaktadır.

Otonom savaşçı robotlara örnek ola­rak; ABD’de geliÅŸtirilen Petaan, Phalanx CIWS ve C-RAM savunma sistem­leri, yine ABD tarafından geliÅŸtirilen Northrop Grumman X-47B ve Ä°srail tara­fından seri üretimi yapılan Harpy insan­sız hava araçları ve Güney Koreli Samsung ÅŸirketi tarafından üretilen ve Kuzey ve Güney Kore arasındaki askerden arın­dırılmış bölgenin güvenliÄŸini saÄŸlamakta kullanılan robotlar gösterilebilir. Askeri amaçlarla üretilen robotların yanında lojistik maksatlı insansı ve hay­vansı robot geliÅŸtirme çalışmaları da de­vam etmektedir. Sektörün öncülerinden Amerikan Boston Dynamics ÅŸirketi, ÅŸim­diden dört ayağı üzerine hareket edebilen ve oldukça geliÅŸmiÅŸ denge mekanizmasına sahip robotlar üretmiÅŸ durumdadır. "Bü­yük Köpek" adını verdikleri ve Amerikan askerlerine malzeme taşıma konusunda yardımcı olacağı belirtilen bu robot, 150 kilo yükle zor arazi koÅŸullarında saatte 2,5 kilometre yol alabilmektedir. Aynı ÅŸirketin ürettiÄŸi robotlardan biri de "Atlas" adı ver­ilen insansı robottur. Arazi robotu olarak tasarlanan Atlas, iki ayağı üzerinde yürü­yerek, duyarlı elleri sayesinde birçok aleti kullanabilecek ÅŸekilde tasarlanmıştır.

GeleceÄŸin muharebe sahasını yüksek teknoloji ürünü, yapay zekâlı ve silahlı Ä°HA ve dronlar ile otonom ölümcül ro­botların ÅŸekillendireceÄŸi, bugün insanlar tarafından yapılan birçok görevi bu tür sibernetik ürünü robotların yerine geti­receÄŸi, bu araçlara sahip olamayan ülke­lerin karşılaÅŸacaktan durumları göğüsle­mekte zorlanacakları görülüyor.

Gelecekte yapay zekâ ile kendi kendini yöneten robotlar, insansız otomobiller, insansız yer, deniz ve hava araçtan ve bunların askeri maksatlarla üretilmiÅŸ tip­leri, karar verme modellemelerindeki ta­ÅŸan ölçüsünde doÄŸrulukla kararlar vere­cek, bu modellemenin eksiklikleri ise insan hayatını tehdit eden hatalar olarak ortaya çıkacaktır. Her ne kadar robot üreticileri karar verme sürecinde son kararın, her za­man bir insan tarafından verileceÄŸini söy­lese de, bunun ÅŸimdilik, tepkileri etkisiz­leÅŸtirmeye yönelik bir saptırmadan öte bir ÅŸey olmadığı aÅŸikârdır.

Çünkü sahip olduktan duyargalar ve yapay zekâ ile içinde bulunduÄŸu çevreyle etkileÅŸime girip, karşılaÅŸtığı durumlara göre birbirinden farklı tepkiler veren oto­nom robotlar üretilmiÅŸ bulunuyor. Åžu ana kadar herhangi bir ülkenin bu robottan savaÅŸ maksadıyla üretip kullanmaya baÅŸlamamış olması, bunun olmayacağı­nın garantisi deÄŸildir. Nitekim geçenler­de ABD’li yetkililer otonom ölümcül robotları ürettiklerini, fakat bunun seri üretimini “ÅŸimdilik” yapmayacaklarını, ancak, herhangi bir ülkenin bunları üre­tip kullanmaya baÅŸlaması durumunda kendilerinin de seri üretime geçecekleri­ni açıklamış bulunuyor.

Ä°nsan yerine savaÅŸmak üzere tasarla­nan, insan müdahalesine ihtiyaç duyma­dan hedef tespit eden ve saldıran otonom “katil robotların” Ã¼retim ve kullanımının yasaklanması için BM nezdinde çeÅŸitli giriÅŸimlerde bulunulmaktadır. Bu giri­ÅŸimleri yapan sivil inisiyatifler, insan ha­yatı konusunda sorumluluÄŸun robotlara bırakılamayacağını, robotların hiçbir za­man insan hayatı üzerinde tasarruf hakkı olmaması gerektiÄŸini, makinelerin kendi baÅŸlarına insanları öldürebilmesi fikrinin kamu vicdanını yaraladığım ve bu tip araçların kullanılmasının Lahey SözleÅŸmesi'nin, uluslararası anlaÅŸmalarla dü­zenlenmeyen konular için uluslararası kanunlara müracaat edileceÄŸini ifade eden Martens hükmüne aykırı olduÄŸunu dile getirmektedirler.

Otonom katil robotların geliÅŸtirilmesi ve üretilmesinin yasaklanması yönünde çabalar sürdürülürken, savaÅŸlarda oto­nom robotların kullanılmasının olumlu sonuçlar doÄŸuracağını, doÄŸru program­lanmış robotların, öfke ve heyecan gibi insani duygular taşımayacakları için, te­cavüz ve savaÅŸ suçlan iÅŸlemeyeceklerini savunanlara da rastlanmaktadır.

BM Ä°nsan Haklan Konseyinin 2013 yı­lında robotların kullanımı hakkında ya­yımladığı bir raporda, "Ölümcül Otonom Robotlar" olarak adlandırılan yeni nesil silahlara dikkat çekilerek, uluslararası kamuoyundan bu robotların üretim ve kullanımı konusunda gerekli yasal dü­zenlemeleri bir an önce yapması isten­miÅŸtir. Bu robotların kullanımının insan hayatı için yeni bir tehlike olduÄŸu ifade edilen raporda, insan öldürmenin do­ÄŸurduÄŸu yasal ve ahlaki sorumluluklara deÄŸinilerek, bu robotların geliÅŸtirilmesi­ne katkıda bulunan tüm kurum ve kuru­luÅŸlar kararlaman sonuçlanın etraflıca düşünmeye davet edilmiÅŸtir. Raporda, insansız hava araçları gibi baÅŸlangıçta silahsız olan robotların, düşman karşı­sında avantaj saÄŸlamaları durumunda silahlandırılarak askeri amaçlar için kullanılabileceÄŸine dikkat çekilmiÅŸtir.

Öldürme kararının verilmesinin robot­lara bırakılmasına etik olarak karşı çıkıtlsa bile, otonom robotların askeri maksat­larla kullanılmasının askeri zayiatı azaltması, bu robotların kullanımından doÄŸacak kanuni sorumluluÄŸun, mevcut yasal boÅŸluklar nedeniyle belirsizleÅŸmesi, bunun da saldın ve savaÅŸ karartanımı ve­rilmesinde daha cesur davranmasına yol açması kaçınılmaz görünüyor.

Bu silahlar ve sistemlere sahip olan ül­keler, düşük insan zayiatı sebebiyle, sa­vaÅŸ sonucu diÄŸer bölge ve ülkelerde mey­dana gelecek zayiat ve tahribatı kendi kamuoylarının dikkatinden kaçırabilecek ve bugün zaten yaÅŸadığımız gibi, terörist ya da barbar gibi ötekileÅŸtirici tabirlerle normalleÅŸtirilen insan ve uygarlık katlini sıradan bir olaya dönüştürebilecektir.

Sonuç olarak, öldürme kararının insani muhakemeden yoksun, koÅŸullara göre ka­rar verme yeteneÄŸi olmayan, savaÅŸ alanı­nın gerektirdiÄŸi karmaşık ve kanuni ter­cihleri anlamak ve uygulamakta yetersiz, asker ve sivil arasındaki farkı tespitte ve saldırının ölçüsünü ayarlamakta baÅŸarısız olması muhtemel robotların iradesine bı­rakılmasının, ötekileÅŸtirilenler için zaten kolay verilen öldürme kararlarım iyice sıradanlaÅŸtıracağı, insan hayatının ko­runmasında gösterilen kasıtlı hoyratlığı iyice artıracağı öngörülebilir. Bu duru­mun, en azından “düşmanının silahıyla silahlanmak” ilkesi gereÄŸi, otonom ro­botların saldırısına maruz kalan toptan­ların da bunlardan edinmek istemesine ve böylece genelde insanlığın geleceÄŸi­ni, özelde insan yaÅŸamını tehdit eden ye­ni bir tehlikeli silahlanma yarışının baÅŸlamasına sebep olması beklenmelidir.

Emekli Kurmay Albay Baki Kaya

Kaynak: Turquie Diplomatique

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.