Aile YaÅŸam
Gençler kimliksizleştiriliyor-Fatma Tuncer
Follow @dusuncemektebi2
Kimlik karmaşası günümüz gençlerinin en büyük sorunlarından biridir. Müslüman bir ailede doğup büyüyen genç, kendi değerleri ile tanışma imkânı bulamıyor ve küresel kültürün kuşatması altında eziliyor. Öz kimliğini oluşturma noktasında sorun yaşayan genç, kültürel değerlerini küçümseyerek popüler kültürün savunuculuğunu yapmaya başlıyor.
Åžunu baÅŸtan kabul etmeliyiz ki; bizler ontolojik açıdan Allah’a kulluk yapma istidadı ile yaratıldık. Dolayısıyla tutum ve davranışlarımızın ölçüsü daima Allah’ın koyduÄŸu ölçüler olmalıdır. Ä°slam kültüründe bu ölçüler çocuÄŸa aile içi iliÅŸkiler vasıtasıyla aktarılır. Fakat ne yazık ki epey zamandır küresel bir kuÅŸatma altında yaÅŸayan bizler bu deÄŸerleri koruma noktasında gerekli hassasiyeti gösteremedik. Nerede nasıl davranacağımızı, davranışlarımızı hangi eksen üzerine kuracağımızı küresel güç odakları belirliyor. Bu odakların hedefi haline gelen çocuklarımız ise kokuÅŸmuÅŸ bir kültürün esareti altında yaşıyorlar.
Gençlerin maruz kaldığı sorunlardan biri de ebeveynlerin aşırı korumacı ve kısıtlayıcı tutumlarıdır. Anne baba çocuÄŸun kapasitesi elveriÅŸli olduÄŸu halde ona sorumluluk vermiyor, onun yeteneklerinin geliÅŸmesine fırsat tanımıyor. Bu durum gencin sosyal ve duygusal anlamda güdük kalmasına neden oluyor. Oysa Ä°slam toplumlarında gençler, erken yaÅŸlarda sorumluluk alır ve yaÅŸamlarını bu doÄŸrultuda sürdürürlerdi. Hz. Peygamber gençlere özel görevler vermiÅŸ ve onları deÄŸerli hedefler seçmeleri noktasında desteklemiÅŸtir. Resulullah bazı gençleri o dönem revaçta olan Ä°branice ve Süryanice öğrenmeye teÅŸvik etmiÅŸtir. Ä°slam’ın ilk yıllarında Muaz b. Cebel’i Cened’e kadı ve öğretmen olarak görevlendirmiÅŸtir. Resulullah Tebük Savaşında Beni Neccar Kabilesinin sancağını henüz yirmi yaşında olan Zeyd bin Sabit’e vermiÅŸ, Bedir Savaşında, yirmi yaşında olan Hz Ali’yi sancaktar yapmıştır.
Ahlak ve maneviyat noktasında desteklenmeyen gençler istenilen kalıplara kolayca sokulabiliyor. Köklerine yabancı kalan bu çocuklar, akıllarıyla, kalpleriyle ve bedenleri ile bütünlük oluşturamadıklarından, uğradıkları küresel savaşın mağlupları olarak ortaya çıkıyorlar. Ne acı değil mi?
Henüz yorum yapılmamış.