Sosyal Medya

Kürsü

Suçlamayı Bırak, Bir Tohum Ek!-Abdullah Yıldız

Âhireti unutuyor ve kendimizi Cehennem azabından emin mi görüyoruz yoksa? Hurma kadar da olsa, bir nimeti paylaşamıyor ve bir “güzel söz”ü bile kardeşlerimizden esirgiyorsak “ateş”ten nasıl kurtulacağız?



Son zamanlarda, mümin ilim, fikir, hareket ve siyaset insanları hakkında ortaya atılan zanna dayalı suçlama ve karalamalar, Hucurât suresinde yer alan ilahî uyarıları tekrar hatırlatmayı zaruri kılıyor:
 
“Siz ey imana ermiÅŸ olanlar! Yoldan çıkmışın biri size (yalan) bir haber getirirse, muhakemenizi kullanın; yoksa istemeden insanları incitir ve sonra yaptığınızdan piÅŸmanlık duyarsınız.” (49/6) …
 
“Bütün müminler kardeÅŸtir. O halde, (her ne zaman araları açılırsa) iki kardeÅŸinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı sorumluluÄŸunuzun bilincinde olun ki O’nun rahmetine nail olasınız.” (49/10)
 
“Siz ey imana ermiÅŸ olanlar! Hiçbir insan (baÅŸka) insanları alaya alıp küçümsemesin: belki onlar kendilerinden daha hayırlı olabilirler; ve hiçbir kadın (baÅŸka) kadınları (küçümseyip alaya almasın): onlar kendilerinden daha hayırlı olabilirler. Ve hiçbiriniz baÅŸka birini karalamasın, birbirinizi (incitici) lakaplar ile aÅŸağılamayın: (kiÅŸi) iman ettikten sonra ona hiçbir ÅŸekilde günah isnad etmeyin; ve (bu suçu iÅŸleyen, ama sonra) piÅŸmanlık duymayanlar -iÅŸte gerçek zalimler onlardır!” (49/11)
 
“Siz ey imana ermiÅŸ olanlar! (Birbiriniz hakkında) yersiz zanda bulunmaktan kaçının; çünkü (bu ÅŸekildeki) zannın bir kısmı (da) günahtır; birbirinizin gizli yönlerini araÅŸtırmayın ve arkanızdan birbirinizi çekiÅŸtirmeye kalkışmayın. Aranızdan, hiç ölmüş kardeÅŸinin etini yemek isteyen kimse çıkar mı? Hayır, siz ondan iÄŸrenirsiniz! Ve Allah’a karşı sorumluluÄŸunuzun bilincinde olun. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, rahmet kaynağıdır!” (49/12) (Meal M. Esed’e, boldlar A. Yıldız’a ait.)
 
Medya, özellikle de sosyal medya üzerinden birilerini ısrarla suçlayıp karalamayı meslek edinenler, suçladıklarının “mümin kardeÅŸleri” olduÄŸunu hiç hatırlarına getirmezler mi? Ãœretilen haberlerin gerçek olup olmadığını hiç araÅŸtırmazlar mı ve zanna dayalı bilgiler, söylentiler hakkında muhakemelerini hiç kullanmazlar mı? KardeÅŸinin gizli yönleriniaraÅŸtırıp onlar hakkında suizanda bulunmanın günah ve cehennem azabını tatmaya sebep olduÄŸunu bilmezler mi? Alay edip küçümsediklerinin, lâkap taktıklarının, karalayıp suçladıklarının, arkadan çekiÅŸtirdiklerininAllah katında kendilerinden daha hayırlı, daha deÄŸerli, daha kıymetli olabileceklerini hiç düşünmezler mi? Ve bu kardeÅŸlerimiz, diÄŸer mümin kardeÅŸleri hakkında “güzel bir söz” söylemeyi neden esirgerler?
 
Rasûlüllah (s.a) şöyle buyurdu: “Allah, sizin her biriniz ile tercümansız konuÅŸacaktır. KiÅŸi saÄŸ tarafına bakacak, âhirete gönderdiklerinden baÅŸka bir ÅŸey göremeyecektir. Soluna bakacak, âhirete gönderdiklerinden baÅŸka bir ÅŸey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden baÅŸka bir ÅŸey göremeyecektir. O halde artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateÅŸinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.” (Adiy b. Hâtim’den rivayetle; Buhari, Müslim)
 
Âhireti unutuyor ve kendimizi Cehennem azabından emin mi görüyoruz yoksa? Hurma kadar da olsa, bir nimeti paylaÅŸamıyor ve bir “güzel söz”ü bile kardeÅŸlerimizden esirgiyorsak “ateÅŸ”ten nasıl kurtulacağız? 
 
Ä°mdi ben, bir mümin kardeÅŸiniz olarak, enerjimizi birbirimizin hatalarını araÅŸtırıp onları suçlamak için harcamak yerine, Allah rızası için yapmamız gereken doÄŸru iÅŸlerimizi doÄŸru yapmayı ve bu baÄŸlamda ÅŸehid Malcolm X’in ÅŸu çok anlamlı tavsiyelerine (bir bölümüne) kulak vermeyi öneriyorum:
 
“Bir taÅŸ at. Bir taÅŸ daha at... Bir ÅŸiir ateÅŸle.. Bir yumruk yükselt.. Sesini yükselt. Bir çocuk yetiÅŸtir... Åžehitleri an. Bir hayal kur... Tarihine sahip çık. Sokaklara sahip çık… Bir tohum ek. Bir ateÅŸ yak… Terle... Bir bildiri bastır… Bir yara sar. Bir dosta sevgi göster… Hakikati söyle. Bir miting düzenle... Gökyüzüne bak… İşçilerden öğren. Bir yoldaÅŸa öğret. Bir hücreyi ziyaret et. Bir savaÅŸ esirini kurtar... Bir fıkra anlat. Bir plan yap. Bir ümit ışığı gör… Bir teoriyi test et. Bir dogmaya meydan oku… Bir damla gözyaşı akıt. Haritayı incele. Hainlerle hesaplaÅŸ. Ağırlığını hakkıyla taşı. Biraz daha ağırlık kazan. Sevmek için mücadele et. SevdiÄŸini bir daha söyle. Sınırı aÅŸ.”
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.