Bugünden sonra Amerika ile eskisi gibi olmayacak-Hasan Öztürk

Amerika'nın makro planları için içimize saldığı aparatlar PKK'nın Suriye kolu ile ilgili Türkiye içinde algı yönetirken ÅŸunları söylüyorlardı:

“Ne yani güney sınırımızda DAEÅž terör örgütü mü komÅŸu olsun? Eli kanlı radikal dinci, kafa kesen, korkunç DAEÅž terör örgütünün komÅŸumuz olmasını mı yoksa, (PYD/PKK'yı kast ederek) Kürtlerin komÅŸuluÄŸunu mu istersiniz? DAEÅž dışarıdan bölgeye gelen dinci, radikal kanlı bir terör örgütüdür. Kürtlerse bu bölgenin insanlarıdır.”

Bu cümlenin üzerine bir de “Türkiye PYD ile mutlaka iyi iliÅŸkiler kurmalı” tezini iÅŸliyorlardı… Aparatlar medyada, sivil toplumda, akademide öbekleÅŸmiÅŸti… Dahası devletin bir kanadı da etki altındaydı.

“Kürt devleti kurulacak. Bundan kaçış yok. O halde bizim elimizle kurulsun” diye “safiyane” bir öneriyle ortalıkta dolaÅŸan danışman milletvekillerini de gördük; yakın geçmiÅŸte!

(Evvela Türkiye'nin, PYD/YPG ile ilgili tezlerini dillendirirken özellikle şu vurguyu yaptığını hatırlayalım: Suriye'nin Kürtleriyle Türkiye'nin hiçbir sorunu yoktur. Mesele terör örgütü PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG'nin Türkiye'nin güvenliğini tehdit etmesidir.)

KOBANİ AMERİKA İÇİN STRATEJİKMİŞ ANLADIK MI ŞİMDİ

Bugünden düne baktığımızda bazı olayları daha serinkanlıca tahlil edebiliyoruz. Daha net görüyoruz, mesela Kobani olaylarının kamuoyunda nasıl yönetildiÄŸini…

O günlerde söylendiÄŸinde çok fazla itibar görmeyen hatta “nerden çıktı bu” diye eleÅŸtiri konusu edilmek istenen dönemin BaÅŸbakanı ErdoÄŸan'ın Obama'ya söylediÄŸi ÅŸu cümleyi hatırlayalım:

“Åžu anda Kobani sizin için stratejik bir yer deÄŸil. Olsa olsa Kobani bizim için stratejik bir yerdir. Ve bu konuda hassasiyeti göstermesi gereken de biziz.”

Bu cümlenin kurulduÄŸu günlerde içimizdeki aparatlar, “Rojova devrimi” romantizmi bir tarafta… PYD/YPG'yi Kürtlerin tek temsilcisi görerek muhatap alınmasını savunmak bir tarafta…

DAEÅž terör örgütünü öne çıkartıp, diÄŸer terör örgütünün kendi gibi düşünmeyenlerin 300 binini evlerinden barklarından söküp attığı gerçeÄŸini unutturmak bira tarafa…

Sürekli kamuoyunu yönlendiren propaganda yürüttüler.

Hoş! Netice de aldılar..!

Ve nihayet, “Kobani düştü düşecek” cümlesinin Ã¶nünü ve arkasını kesip, Türkiyeli Kürtleri de isyana teÅŸvik ettiler.

AMERİKAN STRATEJİK HEDEFİNDE TÜRKİYE'NİN PARÇALANMASI VAR

Sizler bu yazıyı okuduÄŸunuz saatlerde Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan belki de önümüzdeki on yılları doÄŸrudan etkileyecek bir görüşme için Amerika'nın BaÅŸkenti Washington'da.

Amerika BaÅŸkanı Trump ile “Bu iÅŸ artık çok uzadı” denilen mesele yani Suriye ve Suriye'nin kuzeyindeki PYD/YPG terör koridoru meselesi masaya yatırılacak. Elbette FETÖ'nün iadesi ve diÄŸer meselelerle birlikte…

Birkaç yazıdır özellikle üzerine basa basa şunu tekrarlıyorum:

Amerikan uzun vadeli stratejik hedeflerinde bir deÄŸiÅŸiklik görülmüyor. Biz Obama'nın gitmesinden sonra özellikle OrtadoÄŸu politikasında bir deÄŸiÅŸiklik bekledik, bekliyoruz. Ancak Trump'la birlikte Amerikan iç savaşı kızıştı. Ve Trump Amerika'nın uzun vadeli (kanlı ve kesinlikle adil olmayan asla kabul edemeyeceÄŸimiz) OrtadoÄŸu strajik hedefi konusunda ikna ediliyor.

Tekrarlayalım..!

Condoleezza Rice, “OrtadoÄŸu'da 22 ülkenin sınırları deÄŸiÅŸecek”demiÅŸti; 2003'ün AÄŸustos ayının 7'sinde Washington Postgazetesinde… “Buna Türkiye de dahil” demiÅŸti!

Yine ÅŸu anda yurt dışında yaÅŸayan Cengiz Çandar bir söyleÅŸide, “Ya Türkiye Kürt meselesini çözecek, ya da Kürt meselesi Türkiye'yi” diyerek sahibinin sözcülüğünü yapmıştı.

Türkiye Kürt meselesini çözdü. Lakin, Çandar ve Çandar'ın arkasındakilerin “Kürt meselesi”nden anladığı, PKK ve uzantılarının meselesiydi. O yüzden bugün Türkiye'nin güney sınırında korunup gözetilen bir çıban başı oluÅŸturuldu.

AMERİKAN PATLAYICILARI KAÇ ŞEHİDİMİZİN CANINA MAL OLDU, ACABA?

DAEÅž gösterilip, PYD/YPG'ye razı olmamız isteniyor. PYD/YPG'ye ilk silah yardımı yapılırken bir kısmı “bilinçli olarak” DAEÅž'e de ulaÅŸtırıldı ki çatışma daha da ÅŸiddetlensin diye. Ve biliyoruz ki o silahların bir kısmı Türkiye içinde kullanıldı.

Hatırlayın, 11 Aralık 2016'da BeÅŸiktaÅŸ'ta 44 polisimizin ÅŸehit olduÄŸu saldırıda kullanılan patlayıcının menÅŸei için Ä°stanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ne demiÅŸti:

“Bunlar fabrikasyon tipi patlayıcılar. Yani bir devlet envanterine kayıtlı olması gerekiyor. Rahat bulunabilecek patlayıcılar deÄŸil. Bu da arkasında devlet desteÄŸi olduÄŸunu gösteriyor. Saldırıyı gerçekleÅŸtirenlerin kimlikleri belirlendi. Bölücü terör örgütü PKK'nın yaptığı kesin”

PYD/YPG'ye bu kez zırhlı araçlar, ağır silahlar veriliyor. Yine bahane DAEŞ!

Türkiye'ye verilen güvencelere gelince, Amerikalıların verdiği güvencelerden sadece birini hatırlayın ne demek istediğimi anlarsınız!

Münbiç'ten PYD/YPG çekilsin istedik… Amerika bize birkaç kez kesin dille söz verdi!

Ne oldu, peki?

Toparlayalım.

Amerika'nın uzun vadeli Ortadoğu stratejisinin gelip dayandığınokta Türkiye'nin beka meselesidir!

Bugün Washington'da Türkiye'nin bekası müzakere edilecek!

Zor oyunu bozar. Türkiye, en üst perdeden, müttefikliÄŸin gereÄŸi yapılmazsa, “Başımızın çaresine bakarız” diyor!

Bugünden sonra Türkiye-Amerika ilişkilerin dünkü gibi olmayacak.