Sosyal Medya

Güncel

Bizim Yahudiler bizim Masonlar- Ä°brahim Kiras

Başımıza gelen her türlü olumsuzluğu Yahudilere ve Masonlara bağlama refleksi yalnızca bize özgü bir kaçış yolu değil, hatta İslam toplumlarına veya üçüncü dünyaya özgü bir “paralel açıklama modeli” de değil bu. Amerika’da, Avrupa ülkelerinde ve Rusya’da da ülkelerinin yaşadığı sıkıntıları Yahudilere ve Masonlara fatura etmek genel olarak “aşırı sağ” diye tanımlanan çizgide yer alan kişi ve grupların ortak tavrı.



“Yahudi ve mason komplosu”nun ortaya çıkışı Fransız Ä°htilali’nin Avrupa baÅŸkentlerinde ve özellikle kraliyet saraylarında uyandırdığı ÅŸaÅŸkınlık ve çaresizlik duygusuyla iliÅŸkili kabul edilir. Daha basit ifade edecek olursak, Fransa’da monarÅŸinin ve din adamlarının halkın ayaklanması sonucunda egemenliklerini kaybettiklerini kabule yanaÅŸmayanlar, yani bu olayın gerisinde birtakım ciddi toplumsal gerekçelerin bulunduÄŸunu görmek istemeyenler iÅŸin içinde bit yeniÄŸi arayıp buldular: Yahudiler ve Masonlar yapmıştı ihtilali.
 
Bu “izah” çok tuttu ve kıta boyunca yayılıp muhafazakâr muhitlerde hararetle benimsendi. Bu “izah” olmasaydı Avrupa ÅŸehirlerinde deÄŸiÅŸen toplumsal yapının yeni problemlerini, ihtiyaçlarını ve arayışlarını görmek gerekecekti. Ãœstüne üstlük Saray’ın ve Kilise’nin hataları, kusurları, yetersizlikleri tartışılmak zorunda kalacaktı. Açıkçası Avrupa’nın geleneksel egemenleri realiteyle yüzleÅŸmeyi göze alamadıkları için “Yahudi ve Mason komplosu”na sarıldılar ama netice itibarıyla mukadder akıbeti deÄŸiÅŸtirmeye de imkân bulamadılar tabii.
 
Aslına bakarsanız, Fransız Devrimi’nin önderleri arasında Masonların ağırlıklı bir yeri vardı ama bu durumu karanlık bir komplonun deÄŸil toplumsal ÅŸartların rolünü göstermek üzere dikkate alıp deÄŸerlendirmek lazım. Zira Masonluk esas itibarıyla tarihin bir döneminde Avrupa kıtasının batı bölgelerinde ortaya çıkmış olan burjuva sınıfının ideolojisiydi. Localar bu yeni sınıfın kilisesiydi. Burjuvaziden toplumsal bir sınıf diye bahsediyoruz ama aslında bu insanlar taşıdıkları zihniyet, düşünme ve davranış tarzlarındaki özgünlük itibarıyla adeta homo sapiens’ten ayrılarak geliÅŸmiÅŸ yeni bir insan türü gibiydiler.
 
Kapitalist ekonominin mimarı burjuvaziydi. Bu yeni üretim modeli sayesinde öncelikle Hollanda-Belçika ve İngiltere olmak üzere Batı ülkelerinde ekonomik verimlilik artmış; Burjuva zihniyetinin yol açmasıyla doğa bilimleri alanında gerçekleşen ilerlemeler sayesinde sanayi devrimi yapılmış ve bunlar sayesinde gelişen askeri güçleriyle söz konusu ülkeler sömürgeleştirdiği ülkelerin kaynaklarına el koymuş ve sonraki aşamalarını herkesin bildiği küresel hikâye bugüne kadar devam edip gelmiş bulunuyor.
 
***
 
Masonluğu doğurduğu düşünülen yarı tarihi-yarı efsanevi (Tapınak Şövalyeleri, Gül-Haç gibi) tarikatlar ilkin Haçlı seferleri sonrasında ortaya çıkmıştı. Burjuva sınıfının da aynı dönemde ve Haçlı seferlerinin dolaylı etkisiyle ticari hayatta başlayan canlanma sonucunda ortaya çıkmış olduğu kabul edilir.
 
O sırada Avrupa kıtasında kralların otoritesi kendi saraylarının -veya taht ÅŸehirlerinin- dışında iÅŸlemez haldeydi. Dolayısıyla uyruklarının can ve mal güvenliÄŸini temin etmek gibi bir iÅŸlev gördükleri yoktu bu devletlerin. Kâğıt üzerinde krala baÄŸlı görünen başına buyruk feodaller ise boyuna birbirleriyle savaÅŸ halindeydiler. Sürekli bir saldırı tehdidi altında olan kasabalar ve ÅŸehirler yüksek savunma duvarlarının arkasında kendi içlerine kapalı bir sosyal hayat yaÅŸamak durumundaydılar. Bunun sonucunda ise ekonomik faaliyet ancak en alt seviyede sürdürülebilir hale gelmiÅŸti. Ticaret hemen hemen bitmiÅŸti. Hatta para kullanımının yerini tekrar eski takas sistemi almaya baÅŸlamıştı çoÄŸu yerde. 
 
Avrupa’nın makus talihini deÄŸiÅŸtirmek yolunda ilk hareketlenme Haçlı seferleriyle baÅŸladı. Papalık tarafından kutsal yerleri Müslümanların elinden kurtarmak adı altında DoÄŸu’nun zenginliklerini ele geçirmek amacıyla baÅŸlatılan Haçlı seferleri beklenmeyen baÅŸka bir etkiye yol açtı: Ä°slam ülkelerindeki ekonomik refahı, kültür zenginliÄŸini ve sosyal düzeni gören Avrupa’nın soyluları yeni bir dünya keÅŸfetmiÅŸlerdi. Bu keÅŸif mevcut ideolojik düzene yönelik eleÅŸtirel yaklaşımların ve giderek rasyonel/bilimsel zihniyetin geliÅŸmesi yolunda bir eÅŸik oldu. 
 
***
 
Ä°lk baÅŸta Burjuva sınıfı Avrupa monarÅŸilerinin en büyük dostu ve yardımcısıydı. Çünkü artık kasabalar, ÅŸehirler veya bölgeler ölçeÄŸinde deÄŸil, “ulusal ölçekte” yani ülke çapında bir ekonomik faaliyet alanına ihtiyaç duyuluyordu. Öteki ÅŸehirlerin deÄŸil, öteki ülkelerin sanayicileriyle ve tüccarlarıyla sürdürülecek rekabet çerçevesinde siyasi (ve askeri) korunma arzu ediliyordu artık. Bu yüzden merkezi yönetimin güçlenmesi için feodal yapılara karşı kralların yanında saf tuttu burjuvalar.
 
Burjuvazinin desteğiyle yeniden güçlenen mutlakiyetçi monarkların idaresindeki merkezi ve egemen devletler feodal yapıları iyice zayıflatıp sindirdiler. Ancak bir süre sonra burjuva sınıfı mutlakiyetçi monarkların da biletini kesmeye başladı. Bunun üç ayrı sebebi var bana sorarsanız. İlki, kapitalist burjuva toplum düzeninin gelişiminin bir aşamasında -bu düzenin ruhu demek olan- modernite değerlerinin toplumsal hayata egemen kılınması gerekiyordu. İkincisi, geleneksel monarşiler artık -Sarayıyla Kilisesiyle- yeni sistemin işleyişine hizmet etmiyor, hatta gölge ediyordu. Üçüncüsü, geleneksel yapının kurumları ve değerleri modern toplumun ihtiyaçlarına cevap veremiyordu.
 
Hadise budur. Bu hadisenin gerisindeki tarihî realiteyi görmezseniz Masonların Jacques de Molay’ın intikamını almak için Fransız Devrimini tezgahladıklarını düşünebilirsiniz tabii…
 
***
 
Bizdeki Yahudi ve Mason komplosu literatürü ise tamamen tercüme kaynaklı. Avrupa’nın yakın tarihinde Yahudi bilim adamı, düşünür, sanatçıların rolü var. Ama bizde böyle bir durum söz konusu deÄŸil. Çünkü çaÄŸdaÅŸ burjuva batı uygarlığı Avrupa’nın batı bölgelerinde ortaya çıkan ekonomi modeli ve dünya anlayışı öncelikle yine bu ülkelerde yaÅŸayan insanlar üzerinde etkili olmuÅŸ ve bu insanların katkılarıyla ÅŸekillenmiÅŸ ve yaygınlaÅŸmıştır. Yahudi filozoflar, Yahudi bilginler vs buradaki genel geliÅŸmenin ürünleridir.
 
Avrupa’nın yetiÅŸtirdiÄŸi büyük düşünürlerin, bilim adamlarının, sanatçıların içinde Yahudi kökenlilerin oranı bu halkın Avrupa’daki nüfus içindeki oranından pek fazla deÄŸildir. Ama kafayı Yahudilere takmışsanız “algıda seçicilik” mekanizması size boyuna Yahudileri gösterir.
 
Masonluk için de benzer bir ÅŸey söylemek durumundayız. Avrupa’nın modernleÅŸme tarihinde masonların önemli sayılabilecek rolleri var. Ama Türk masonlarının Türkiye’nin modernleÅŸme tarihinde anlamlı bir rolleri yok. Namık Kemal’den Ziya Gökalp’e kadar bu süreçte etkisi olan kim varsa hepsinin mason olduÄŸunu iddia eden -ama ispat edemeyen- mason propagandasına kulak asmayın…
 
Avrupalı masonların kendi toplumlarını ulaÅŸtırmak istedikleri doÄŸru veya yanlış bir hedefleri ve uÄŸrunda mücadele ettikleri bir toplum vizyonları vardı. Bizim masonların ise küçük kiÅŸisel çıkarlar adına “birbirleriyle dayanışmak” dışında gayeleri yok. Aynı kökenden insanların büyükÅŸehirlerde birbirlerine tutunmak için kurdukları hemÅŸeri derneklerinden hallice bir yapı. Bunları komplo teorilerinin aktörü yapmak komplo teorilerinin kalitesini de düşürüyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.