Sosyal Medya

Güncel

Mekik diplomasisi-Mete Yarar

08-05-2017 08:10

Sayın Cumhurbaşkanı anayasa değişikliği referandumu sonrasında önemli ülkelere bir dizi seyahatler gerçekleştirmeye başladı. Seyahatler anlaşılacağı üzere çok daha önceden planlanmış. Çünkü bunlar çat kapı gidilecek ülkeler değil. Tercih edilen noktalar önümüzdeki dönemde hem ticari hem de siyasi anlamda öne çıkacak ülkeler arasından seçilmiş gibi gözüküyor.



Dünya birçok kişinin söylediği üzere bir eksen kayması yaşıyor. Bunun en önemli işaretlerini de geçmişte görüyoruz. Birinci Dünya Savaşı sonunda Avrupa endeksli olan merkez İkinci Dünya Savaşı sonunda iki kutuplu bir merkeze oturuyor. Bugün ise tam anlamıyla vekalet savaşlarının yaşandığı dönemde eksen tamamen Asya-Pasifik eksenine doğru kaymış gözüküyor.
 
Bu durumda hem ekonomik hem de siyasi tercihlerde radikal deÄŸiÅŸimler yaÅŸanabilir. Bugünkü gerilimler de bu radikal deÄŸiÅŸimlerin önünü kesmek için yapılıyor. Türkiye bulunduÄŸu jeostratejik konum nedeniyle eksen kaymasında en önemli avantaja sahip olacak ülke konumuna gelecek. Enerji hatlarına ev sahipliÄŸi yapması, Asya ve Avrupa’yı baÄŸlayan kara ve demiryoluna sahip olması, BoÄŸazlar ve önemli su yollarının emniyetini saÄŸlayacak bir konumda olması önümüzdeki dönemde tercih edilmesini saÄŸlayacaktır.
 
***
 
Türkiye kimin yanında yer alırsa bu geçiş döneminde maça iki sıfır önde başlayacaktır. Öncelikle bölgesindeki tek istikrar gösteren ülke olması güvenlik anlamında işbirliği yaptığı ülkeye güven verecektir. Stratejik ittifaklar yapması nedeniyle de ekonomik olarak partnerini öne çıkaracaktır.
 
Zaten ülkemizin son dönemde yaÅŸadığı birçok sorunun altında yatan neden de bu jeostratejik konumundan kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin konum deÄŸiÅŸtirmesini istemeyen çıkar grupları (ekonomik ve siyasal) farklı yöntemlerle karşımıza gelmektedir. Bir grup kapıda bekleterek avantajını kaybetmemeye, bir grup siyaseti ÅŸekillendirerek avantaj saÄŸlamaya, diÄŸer grup ekonomik ve siyasal istikrarsızlık yaratarak kafamızı kaldırtmamaya çalışıyor.
Yakın tarihimiz bunun birçoÄŸuna maalesef tanıklık etmiÅŸtir. Onların anlamadığı gerçek ise Türkiye’nin güdülmekten çok kazan kazan formülüne daha yakın durduÄŸudur. Toplum, yaÅŸananlardan ders çıkartmış bir ÅŸekilde onurlu ve bağımsız dış politika yapacak siyasetçiyi desteklemeye devam ediyor.
 
***
 
Bu süreci eğer asimetrik bir dış politika anlayışı ile sürdürmeye devam edersek ve halk olarak bunun arkasında durursak kazanan vatanımız olacaktır.
 
Asimetrik dış politikada, farklı yerlerde ve durumlarda deÄŸiÅŸik çözümler üretmeyi  tutarsızlık olarak algılamamak gerekiyor. Çünkü artık dış politika ülkeler arası deÄŸil çıkar grupları arasında yürütülüyor. Bunun en önemli örneÄŸi Suriye iç savaşında görülüyor. Ä°ki ana güç olan Rusya ve ABD Suriye içinde neredeyse onlarca farklı politika güdebiliyor. Zaman zaman birbirlerine yasak koyup zaman zaman ortak hareket edebiliyorlar. Çünkü Suriye’nin içi farklı amaçlar için zaten bölünmüş gibi görünüyor. Kimi enerji kaynaklarına kavuÅŸmayı, kimi güç devÅŸirmeyi, kimi üslerini garantiye almayı kimi mezhepsel duvarlar örmeyi isteyebiliyor.
 
Küçücük bir ülkede yaşanan iç savaş asimetrik savaşın nasıl bir şey olduğu bizim gözümüzün içine baka baka gösteriyor.
 
Sayın Cumhurbaşkanı ve ekibi bu dönemde bütünsel bir ittifak yerine, yeri ve zamanı geldiğinde asimetrik politikalarla işbirliği yapmayı tercih edecek gibi gözüküyor.
 
***
 
Aslında geliÅŸmiÅŸ ülkelerin geliÅŸirken uyguladığı temel ilke benimsenmiÅŸ gibi görünüyor. Biz yalnızca farklı bir açı ekleyeceÄŸiz gibi gözüküyor. Beraber kazanalım ama “insanlığımızı” kaybetmeden.
 
Bu da bizden onlara anlarlarsa son bir kıyak olsun.
 
Bu baÄŸlamda Rusya ile stratejik iÅŸbirliÄŸine giderken ABD için sayın CumhurbaÅŸkanının seyahatinden önce sayın Ä°brahim Kalın, Hulusi Akar ve Hakan Fidan bambaÅŸka bir iÅŸbirliÄŸinin ön temelini atmak için gidebiliyor. Mekik diplomasisi böyle bir ÅŸey. 

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.