Sosyal Medya

Güncel

1948'de Vatansız Filistinli döneminden bu güne....

Abdullah Muradoğlu Hamas deklarasyonunun tarihi arka planını yazdı. 'Direniş tarihi üç büyük süreçten geçti' diyen Muradoğlu Filistinlilerin birleştikleri yolun çok önemli olduğunu vurguladı.



Hamas’ın yeni deklarasyonu…

Abdullah MuradoÄŸlu

''Osmanlı Devleti”nin “Birinci Dünya Savaşı”nı kaybetmesiyle birlikte Filistin toprakları Ä°ngiliz manda yönetimi altına girdi. Filistin kurtuluÅŸ hareketinin tarihi bizim Anadolu'da baÅŸlattığımız “Milli Mücadele” ile aynı döneme denk düşüyor. Filistinliler manda yönetimine 1919'da gerçekleÅŸen bir halk ayaklanmasıyla karşılık verdiler. Ä°syanlar 1922, 1928, 1933, 1936 ve 1938 yıllarında da vuku buldu. Ä°ngilizler bu ayaklanmaları güçlükle bastırabildiler.



1948'de Filistin toprakları üzerinde Ä°srail devleti kuruldu. Ardından “Arap-Ä°srail savaşı” baÅŸladı. Ä°srail ordusu iÅŸgal ettiÄŸi toprakları daha da geniÅŸletti. Yurtlarından zorla çıkarılan yüzbinlerce Filistinli Lübnan, Mısır, Kuveyt, Suriye ve Ãœrdün gibi çeÅŸitli ülkelerde sürgün hayatı yaÅŸamaya baÅŸladı. “Vatansız Filistinli” tabiri bu sürgün döneminin bir ürünüydü.

Yaser Arafat liderliÄŸindeki “El-Fetih”, Filistinli sürgünlerin ilk kuÅŸak gençleri tarafından kuruldu. “SoÄŸuk SavaÅŸ” döneminin ÅŸartları altında kurulan örgütler ideolojik olarak 'Sol'da yer aldılar. Filistin'in özgürlüğe kavuÅŸması için silahlı mücadele veren bu örgütler 1964'te “Filistin KurtuluÅŸ Örgütü” çatısı altında yer aldılar. Arafat bu çatı örgütün de baÅŸkanı oldu.

1967'deki “Arap-Ä°srail savaşı”nın kaybedilmesi Arap dünyası ve Filistinliler için büyük bir hâyâl kırıklığı oldu. “Arap talihsizliÄŸi”olarak hafızalara kazınan bu süreçte Filistinli örgütler Arap baÅŸkentlerinden umutlarını yitirdiler. Bu süreç 1982'de Lübnan'ın Ä°srail tarafından iÅŸgal edilmesiyle sonuçlandı. Ä°ÅŸgalin diÄŸer bir sonucuysa, FKÖ'nün Lübnan'dan çıkarılmasıydı.

1980'lerin sonlarında “Birinci Ä°ntifada”yı baÅŸlatan gençler daha kararlı ve daha tavizsiz mücadele öneren yeni bir hareket beklentisi içindeydiler. Beklentiye “Hamas” cevap verdi. Hamas'ın dikkat çekici özelliÄŸi mücadeleye Ä°slamî bir form kazandırmış olmasıydı. Hamas'ın kurucuları Arap dünyasının en geniÅŸ hareketi olan “Müslüman KardeÅŸler”le iltisaklıydılar.

“Sovyetler BirliÄŸi”nin dağılması ve “SoÄŸuk SavaÅŸ” döneminin kapanmasıyla 'Marksist Sol'un çeÅŸitli renklerini taşıyan örgütler güç kaybetti. FKÖ'nün Ä°srail'le uzlaÅŸmasının pek birÅŸey kazandırmaması Hamas'ın cazibesini daha da artırdı. “Batı Åžeria” ve “Gazze”de iki ayrı siyasi temsil öne çıktı. Bir zamanlar 'terörist' ilan edilen “FKÖ” Filistin meselesinin çözümünde 'meÅŸru taraf' kabul edilirken, bu kez 'terörist' muamelesi gören “Hamas” oldu.

“Hamas”la anlaÅŸmadan Filistin meselesi çözüme kavuÅŸamaz. DiÄŸer taraftan Filistinliler siyasi bölünmüşlükten de mustaripler. Gazze uzun yıllardır insanlık dışı bir ambargo altında ayakta durmaya çalışıyor. Gazze'nin nefes almaya ihtiyacı var. Halid MeÅŸal tarafından açıklanan deklarasyonu biraz da bu açıdan yorumlamak lazım. Deklarasyonda “1967 sınırları” fiili ve siyasi gerçeklik olarak kabul ediliyor. Öte yandan 'milli' bir çerçeve olarak “FKÖ”nün daha demokratik temeller üzerinde, daha geniÅŸ bir katılımla yeniden yapılandırılması isteniliyor. Deklarasyonda 'Siyonist rejim' ile 'Musevi halk' arasında yapılan ayrım da dikkat çekiciydi.

Hamas deklarasyonu” Filistin direniÅŸini yeni bir siyasi boyuta taşıyor. DireniÅŸ tarihi üç büyük süreçten geçti: 1919'dan-1950'lere, 1950'lerden 1980'lerin sonlarına, 1990'lardan 2010'lara.. Bütün bu süreçlerin-dünyanın ve bölgenin bugünkü koÅŸullarının dikkate alınarak-dört başı mamur muhasebe edilerek yeni bir yol haritasının belirlenmesi gerekiyor. Gönlümüz Filistinli kardeÅŸlerimizin tek çatı altında birleÅŸerek, sonuç alıcı siyasi temsile kavuÅŸmalarından yana. Filistinlerin üzerinde birleÅŸtikleri yeni “yol haritası”nın ise başımızın üstünde yeri var.

Kaynak: Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.