Sosyal Medya

Güncel

İran seçmeni 'işaret' bekliyor: Ruhani-Reisi rekabeti

İran'da 19 Mayıs'ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi reformistlerin desteğini alan Ruhani ve muhafazakarların önemli ismi Reisi'nin ismi öne çıkıyor. İran'daki yönetim sisteminin en güçlü aktörü olan dini liderin 'işaretiyle' şekillenecek seçim sonuçlarının politika değişikliğine etki edip etmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.



Ä°ran, CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri için 19 Mayıs’ta sandık başına gidecek. Ä°ran’ın iç ve dış dengelerinin yeniden belirlenmesi açısından önem arz eden seçimlerde 6 aday yarışacak. 27 Nisan'da baÅŸlayan ve 16 Mayıs'ta sona erecek olan kampanya sürecinde, mevcut CumhurbaÅŸkanı Ruhani'nin karşısındaki en güçlü rakip Ä°ran eski BaÅŸsavcısı Ä°brahim Reisi olarak görülüyor. Son açıklanan anketlerde reformu kanadın adayı olarak öne çıkan Ruhani önde görülse de Ä°ran Dini lideri Hameney’e yakınlığı ile bilinen Reisi’nin de sürpriz yapabileceÄŸi deÄŸerlendiriliyor.
 
Seçimlerde reformist – muhafazakar yarışması
 
Ä°ran’da yeni baÅŸlayan kampanya sürecinin hemen başında yapılan son anketlere göre Ruhani oyların yüzde 43,5’ini alabiliyor. Reisinin oy oranın da artmaya baÅŸladığı belirtiliyor. Nitekim muhafazakar adaylardan biri olan Tahran Belediye BaÅŸkanı Galibaf'ın oyların bölünmemesi için Reisi'nin lehine çekilebileceÄŸi ve bu durumda anketlere yansıyan duruma göre Reisi'nin de Ruhani'yi yakalayabileceÄŸi belirtiliyor.
 
Devrim sonrası rehbere verilen yetkiler, cumhurbaşkanlığını sembolik yürütme haline getiriyor.
Ruhani’ye eleÅŸtiriler sürüyor
 
İran'daki seçimlerde gündeme gelen en önemli konular ise ekonomik ağırlıklı. Özellikle Batılı ülkelerin İran'a yönelik yaptırımları nedeniyle ekonomisi zayıflayan ve son dönemde petrol fiyatlarının 50 dolar seviyelerine inmesi İran ekonomisini oldukça olumsuz etkiledi. Bu noktada 2013'ten beri Cumhurbaşkanlığı yapan reformist Hasan Ruhani anketlerde güçlü görünse de özellikle ekonomik sorunlar ve işsizlik konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya kalmış durumda. Reisi ve başta olmak üzere birçok isim Ruhani'nin ekonomi politikalarını eleştiriyor. 6 adayın da kampanyasını ekonominin güçlendirilmesi oluşturuyor.
 
Ruhani'nin seçim programında yer alan diÄŸer bir konu P5+1 ülkeleri ile imzaladığı nükleer anlaÅŸma. Batılı ülkeler ile nükleer anlaÅŸma imzalayarak, Ä°ran’a yönelik sert ekonomik yaptırımların yumuÅŸamasını saÄŸlamış olan Ruhani, bu durumu atılmış olan baÅŸarılı bir adım olarak deÄŸerlendiriyor. Nitekim anlaÅŸmanın yürürlüğe girmesinden sonra, Batılı ülkeler Ä°ran’a yönelik yaptırımlarını hafifletti ve bu durum Ruhani’nin hanesine baÅŸarı olarak yazılmış durumda.
 
Reisi'nin Hamaney ile yakınlığı, İran iç dengeleri düşünüldüğünde Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması istenilen isim olduğu yorumlarına yol açıyor.
Ancak, anlaÅŸmaya raÄŸmen batılı ülkelerin -özellikle ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın- son dönemde dile getirdiÄŸi söylemler, Ä°ran’a yönelik sertliÄŸin devam etmesi ve ekonomide istenilen deÄŸiÅŸimin gerçekleÅŸmemesi Ruhani’nin eleÅŸtirilmesine neden oluyor. Ruhani’nin karşıtları gibi, dini lider Hameney ve Ä°ran Devrim Muhafızları da zaman zaman Ruhani’nin politikalarını eleÅŸtiriyor. Hameney’in ‘Batıya güven olmaz!’ söylemi üzerine inÅŸa ettiÄŸi yaklaşımı dini lidere doÄŸrudan baÄŸlı olan Devrim Muhafızları tarafından da sık sık dile getiriliyor. Ä°ran’da gerçekleÅŸen son ‘Devrim Kutlamalarına bu durum damga vurmuÅŸ ve CumhurbaÅŸkanı Ruhani, Devrim Muhafızlarını ‘siyasete müdahale etmek yerine iÅŸlerine bakmaları’ yönünde uyarmıştı. Bu durum Ruhani’nin elini zayıflatsa da dini liderin Ruhani’yi istemediÄŸi anlamına da gelmiyor. Ruhani’nin politikalarına zaman zaman eleÅŸtiri getirse de Hamaney'in Ruhani'nin izlediÄŸi politikalara desteÄŸi de devam ediyor.
 
Daha önce Batı ile yürütülen nükleer görüşmelerde Ä°ranlı heyetin içinde yer almış olan Ruhani, reformcu bir söylemi öne çıkarıyor. Ä°ran Yüksek Milli Güvenlik Konseyi’nde görev almış olan Ruhani, reformcu kanadın önemli isimlerinden biri olan Rafsancani ile de yakın bir iliÅŸkiye sahipti. 2013 seçimlerinde olduÄŸu gibi 19 Mayıs’ta gerçekleÅŸecek olan seçimlerde de reformcuların büyük bir desteÄŸini arkasına alan Ruhani’ye aynı cepheden rakip olan isim ise ÅŸu an yardımcılığını yapan Cihangiri. Ancak Cihangiri’nin reformcu kanadın oylarını bölmemek için Ruhani lehine adaylıktan çekilmesi bekleniyor.
Ruhani'nin en büyük rakibi: İbrahim Reisi
 
Ruhani’nin en büyük rakibi ve muhafazakarların adayı konumunda bulunan Ä°brahim Reisi ise, Ä°ran’da güçlü bir isim olarak biliniyor. Siyasi deneyimi az olsa da Ruhani gibi hukuk eÄŸitimi almış olan Reisi, dini lider Hamaney’in desteÄŸi ile üst düzey görevlere getirilmiÅŸ bir isim. Ä°ran eski BaÅŸsavcısı olan Reisi, Mart 2016’da ülkenin en büyük vakıflarından olan Ä°mam Rıza Türbesi vakfının baÅŸkanlığına getirildi. Ä°ran’daki en büyük ekonomik güce sahip olan vakfın baÅŸkanı doÄŸrudan dini lidere baÄŸlı çalışıyor.
 
Reisi de Ä°ran dini lideri Hamaney’e yakın olan isimlerden biri. Daha önce Hamaney’den sonra Ä°ran dini lideri olacağı iddia edilen Reisi’nin adaylığının açıklanması ile bu konu gündemden düşmüş durumda.
 
Galibaf adaylıktan çekilebilir
 
Reisi’nin muhafazakar adaylar içerisindeki en önemli rakibi ise Tahran Belediye BaÅŸkanı Galibaf. 2013 seçimlerinde de aday olan Galibaf’ın adaylıktan çekilip çekilmeyeceÄŸi henüz bilinmese de muhafazakar bloÄŸun oylarını bölebileceÄŸi belirtiliyor. Buna karşın muhafazakar bloÄŸun temsilcisi konumunda olan birçok birleÅŸen, 19 Mayıs seçimlerinde Reisi’ye destek vereceÄŸini açıklamış durumda.
 
Ekonomik vaatler ön planda
 
19 Mayıs’a kadar devam edecek olan kampanya sürecinde hem muhafazakarlar hem de reforcular ekonomik vaatleri öne çıkarıyor. Ãœlkenin son dönemde yaÅŸadığı ekonomik sıkıntılar da göz önüne alındığında ekonomik tabloyu deÄŸiÅŸtirme vaadinin sonuçlarda belirleyici olacağı düşünülüyor. Ruhani’nin dört yıllık CumhurbaÅŸkanlığı sürecinde ekonomik sorunları düzeltmede baÅŸarılı olamaması büyük bir dezavantaj olarak görülüyor. Reisi ise kampanya sürecini ekonomi ağırlıklı bir söylem üzerine kurmuÅŸ durumda. Hem reformist hem de muhafazakar kesimin bu denli iç politika ağırlıklı söylemler kullanmasının dış politikadaki etkisi ise henüz bilinmiyor.
Ancak bundan sonraki süreçte de dini liderin pozisyonu esas belirleyici unsur olmaya devam edecek. Hamaney’in karmaşık Ä°ran sisteminde sahip olduÄŸu rol ve güçlü otoritesi, seçilecek olan yeni CumhurbaÅŸkanı’nı ve kabinesini onaylama sürecinde öne çıkması ve ülke politikasında öne çıkan Devrim Muhafızları üzerindeki tartışılmaz rolü Ä°ran’ın yeni siyasetini anlamada önem arz ediyor.
 
İran'daki seçim sistemi nasıl?
 
Ä°ran’daki cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde en çok tartışılan konular arasında sistemsel sorunlar bulunuyor. Devrim sonrası rehbere verilen yetkiler, cumhurbaÅŸkanlığını sembolik yürütme haline getiriyor. Ä°ran Anayasası’nın 57. maddesinde “Cumhuriyetteki egemen güçler yasama gücü, yürütme gücü ve yargı gücüdür; bunlar müminlerin Ä°slam cemaatinin uygulayıcı naibi ve ilahi Rehberinin kontrolü altındadır” belirtildiÄŸi üzere bütün siyasi sistem dini lider Hamaney’in kontrolü altına bulunuyor.
 
Sistemin adı ne?
 
İran Anayasası''nın 110. maddesinde Rehber''e ait yetkiler şöyle sıralanıyor: Rehber, rejimin genel politikalarını tarif eder ve bunların uygulamasını gözetler; Referanduma karar verir; Silahlı kuvvetlerin en üst komutanını seçer; savaş ilan eder, barış yapar; Yargıtay başkanını, radyo ve televizyon genel müdürünü atar; Cumhurbaşkanlığı seçimine katılacak adaylara onay verir; bazı durumlarda cumhurbaşkanını görevden alabilir.
 
Söz konusu yetkiler monarşik bir düzeni aratmaması, mevcut sistemi sorgulanır hale getiriyor.
 
Seçimler demokratik değerlerden uzak
 
İran'daki seçimlerin, demokratik kriterlerden uzak olduğu için eleştirilerin hedefinde bulunuyor. Sistemde aday olabilmek için dini yeterliliğe sahip olunması gerekiyor. Aynı şekilde cumhurbaşkanı adaylığı için en az sekiz yıl bakanlıkta, mecliste veya orduda çalışma şartı var. Bütün şartlar yerine getirilmiş olsa dahi Anayasa Koruyucular Şurası'nın onayı olmaksızın aday olunamıyor. Ayrıca İran'daki seçimlerin ne kadar özgür bir ortamda yapıldığı da tartışma konusu. 2009 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yolsuzluk iddiaları ve ardından yapılan kitlesel protestolar, yapılacak yeni seçimlere ihtiyatlı yaklaşılmasına neden oluyor.
 
İran'daki siyasi mekanizma, ülkedeki yegâne hâkimiyetin Rehber Ali Hameney'de olduğunu gösteriyor. Seçimle belirlenen cumhurbaşkanlığı ve yürütme makamının, anayasal çerçevede yetkileri kısıtlanıyor. Örneğin; Reformist Hatemi döneminde yaşanılan en büyük sorunlardan birisi de buydu. Yürütmenin çıkardığı birçok yasa, rehberin engeline takıldı. Ve yürütmenin fonksiyonu sadece belli başlı konularda işleyecek kadar sınırlıydı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.