Güncel
Resul TOSUN: Âdil olsun, partili olsun
Siyasette de medyada da tarafsızlık söylemi tamamıyla bir aldatmacadır. Tarafsız kimse yoktur. Ben medyayı taraf olmakla itham etmem, yayın politikasına bakarım. Kendi tarafını tutmasını da kınamam ama başkalarına haksızlık yaparsa adaletsizlik yaparsa o zaman eleştiririm. Yöneticininde partili olup olmamasına değil görevinde âdil olup olmamasına bakarım.
16 Nisan referandumunun yürürlüğe giren maddelerinden biri cumhurbaşkanının partili olabileceğiydi.
CumhurbaÅŸkanı da vakit kaybetmeden kurucusu olduÄŸu AK Parti’ye döndü.
En büyük tepki gelmemesi gereken yerden geldi.
Hani “Elin gözündeki çöpü görür, kendi gözündeki merteÄŸi görmez” tabiri vardır ya aynen öyle.
Ä°ktidarı boyuncagenel baÅŸkanlarının aynı zamanda cumhurbaÅŸkanlığı görevini de deruhte ettiÄŸi CHP’den geldi tepki.
***
Tabii ki CHP’nin tepkisi kendi çalıp kendi oynayacak cinsten. CumhurbaÅŸkanı halkın tasvibiyle yapılan anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸindeki hakkını kullanarak partisine üye oldu.
Böylece partisiz cumhurbaşkanlığı aldatmacası bitmiş oldu.
Çünkü partisiz ve tarafsız cumhurbaşkanı hiç olmadı. Geçmiş bütün cumhurbaşkanları bir tarafı tutuyordu, ama tutmuyormuş gibi yapıyordu.
Onlar da vatandaş da kimin nereyi tutuğunu pekala biliyordu. Tarafsız diye kendimizi kandırıyorduk.
***
AK Parti’ninkurucusu genel baÅŸkanı ve baÅŸbakanı ErdoÄŸan cumhurbaÅŸkanı seçilince anayasa gereÄŸi partisinden ayrıldı ama partisinden kopmadı!
Referandum bu tiyatroya son verdi.
Doğru olan olduğun gibi görünmek ve göründüğün gibi olmak değil midir?
Referandum bu ilkeyi getirdi.
Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geliyor.
Yani cumhurbaşkanı yürütmenin başı oluyor. Parti genel başkanlarının başbakan olması gibi.
Önemli olan başbakanın veya cumhurbaşkanınıpartili olup olmaması değil âdil olup olmamasıdır.
***
Siyasette de medyada da tarafsızlık söylemi tamamıyla bir aldatmacadır.
Tarafsız kimse yoktur.
Ben medyayı taraf olmakla itham etmem, yayın politikasına bakarım. Kendi tarafını tutmasını da kınamam ama başkalarına haksızlık yaparsa adaletsizlik yaparsa o zaman eleştiririm.
Yöneticininde partili olup olmamasına değil görevinde âdil olup olmamasına bakarım.
***
Bu baÄŸlamda ErdoÄŸan’ın mazisine göz attığımızda onun partili olmasının ne ülkeye ne de vatandaÅŸa haksızlık içermediÄŸini görürüz.
Erdoğan cumhurbaşkanı seçilinceye kadar tam 20 sene partili olarak icranın başında bulundu.
1994’te Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanıolduÄŸunda Ä°stanbul’da sular akmaz, çöpler kalkmaz, hava kirliliÄŸinden nefes alınamazdı.
Başkanlığı döneminde partili olmasına rağmen vatandaşa verilen hizmette partizanlıkyapmadı.
Kendisine oy vermeyen bölgelere su vermemek, çöpünü kaldırmamak, yolunu yapmamak gibi bir adaletsizlik içinde olmadı.
***
Seçmeninpartisine bakmadı ihtiyacına baktı ve ayırım yapmadan hizmet götürdü.
Adalar’da yaÅŸayan gayri Müslim bir vatandaşın 1999’da “Tayyip’e oy vermezsek dinimiz bizden sorar. Biz ilk seçildiÄŸinde ona oy vermedik ama bize ÅŸebeke suyunu denizin dibinden o getirdi” dediÄŸini hiç unutmam.
1994’te Adalar ilçesinden Tayyip Bey'e oy çıkmamıştı. Ama o buna bakmadı. Taşıma suyla idare eden Adalar'a ÅŸebeke suyu götürdü.
Örnekleri artırabiliriz.
Evet kendisi Refah Partili'ydi ama icraatında partizan değildi, âdildi.
Adalet etkisi uzun zamana yayılan ve sahibini güçlü kılan bir davranış biçimidir.
***
AK Parti’yiiktidara taşıyan da iktidarda tutan da o âdil icraatlardır.
Erdoğanbaşbakanlığı döneminde de partisinin başındaydı ama icraatlarında partizan değildi. Hizmetler ayrım yapmadan bütün vatandaşlara yönelikti.
2002'den beri bütün seçimleri kazanıyorsa icraatlarındaki adaleti sayesindedir.
Çünkü Ä°bni Haldun’un dediÄŸi gibi “Adalet mülkün temelidir.”
Vatandaş arasında ayrım yapmadıktan sonra yöneticinin hangi partili olduğu hiç önemli değildir.
Zalim olup partisiz olacağına âdil olsun, partili olsun.
Henüz yorum yapılmamış.