Sosyal Medya

Güncel

'Eğer saparsan seni kılıcımızla düzeltiriz ya Ömer' diyenler kılıçtan geçirilince geriye 'padişahım çok yaşa' diyenler kalır

Önce idealler tasfiye edilir, sonra ideallerin tasfiyesine sessiz kalan İslamcılar. İdeallerin tasfiyesiyle birlikte İslam’ın iktidarı için çıkılan yolda Müslümanların iktidarına; İslam devleti için çıkılan yolda ılımlı laik devlete; ehl-i sünnet adına çıkılan yolda muhafazakâr demokrasiye; îlâyı kelimetullah için çıkılan yolda ehven-i şerre razı olunur. Her razı oluş, fark edilmesi güç ve başlı başına bir tasfiyedir aslında.



Abdülaziz Kıranşal
 
Sonra hedefler tasfiye edilir. Daha sonra da hedeflerinden sapmış Ä°slamcılar. Zaman içerisinde Ä°slam devleti, Ä°slam nizamı, faizsiz ekonomi, Ä°slam birliÄŸi gibi Kur’an ve sünnetin talepleri, çağın gerçekleriyle örtüşmediÄŸi ve henüz zamanı gelmediÄŸi bahane edilerek tarihin tozlu sayfaları arasına terk edilir. Yerine muasır medeniyetler seviyesi, AB üyeliÄŸi, kiÅŸi başına düşen milli gelirin seviyesi, dünya ülkeleri arasında ilk ona girmek gibi daha çaÄŸdaÅŸ hedefler ve idealler inÅŸa edilir. Demokrasinin ve laikliÄŸin nimetleri bir bir sayılarak, sistemin ne mübarek bir sistem olduÄŸu sık sık hatırlatılır ve sistemi ayakta tutmak için canhıraÅŸ bir yarışa girilir.
 
Sonra deÄŸerler tasfiye edilir. Daha sonra da deÄŸerlerini kaybetmiÅŸ Ä°slamcılar. Bankanın önünden bile geçmemek, karşı cinsle tokalaÅŸmamak, cemaatsiz namaz kılmamak gibi deÄŸerler, ekonomik zaruretler, bürokratik mazeretler, yoÄŸun ve tempolu siyasi faaliyetler nedeniyle bir bir terk edilir. Haremlik/selamlık, mahremiyet, kul hakkı, ahde vefa gibi deÄŸerler, gücü elinde bulundurmak gibi son derece ulvi ve mübarek bir sorumluluk nedeniyle bir müddetliÄŸine ertelenir. Gıybet, dedikodu, iftira, ayak kaydırma, laf taşıma gibi hastalıklar büyük bir hızla yayılır. Ä°deolojik, derinliksiz, mezhepçi, ırkçı, ötekileÅŸtirici ve merhametsiz bir diriliÅŸ metaforu oluÅŸturulur. 
 
Sonra Ä°slami muhalefet ruhu tasfiye edilir. Daha sonra da Ä°slami muhalefet ruhunu kaybetmiÅŸ Ä°slamcılar. Kur’an ve sünnete ve hatta insaf ve izana dahi aykırı olan meseleler konusunda kazanımları kaybetmeme adına çıt bile çıkarılmaz veya Hudeybiye baÄŸlamında tevil edilir. “ EÄŸer saparsan seni kılıcımızla düzeltiriz ya Ömer” diyenler kılıçtan geçirilip, bir bir düşen kelleler üzerine “padiÅŸahım çok yaÅŸa” diyenler konumlandırılır. Ne ruh kalır geride ne Ä°slami muhalefet. 
 
Sonra mevziler tasfiye edilir. Daha sonra da mevzileri terk eden Ä°slamcılar. STK’lar, cemaatler, dernekler, mahalleleri, sokakları, kahvehaneleri, gecekonduları terk edip, meclis kulislerine, belediye binalarına, ihale salonlarına, lüks otellerin toplantı odalarına kapanır. Yüksek bütçeli proje sunumlarına ve protokol toplantılarına konsantre olunur. Devlet imkânlarından nemalanmak, bürokraside kadrolaÅŸmak; tebliÄŸ, davet, irÅŸad,  emr-i bi’l-ma›ruf nehy-i ani’l-münker vazifelerinden evla görülür. Tüm cepheler birer birer boÅŸalır. 
 
Sonra kardeÅŸlik hukuku tasfiye edilir. Daha sonra da kardeÅŸliÄŸini kaybetmiÅŸ Ä°slamcılar. Radikallikten liberalliÄŸe doÄŸru ışık hızıyla evrilmiÅŸ kalemÅŸorların makaleleri ve ehven-i ÅŸerci hocaların fetvalarıyla kardeÅŸlerin tasfiyesi için muazzam zeminler oluÅŸturulur. KardeÅŸler birbiriyle uÄŸraÅŸmaktan, siyasi tenkitlerden, birbirini tekfir edip, zındık, ÅŸii, vahhabi, ehl-i sünnet karşıtı, cahil, bidatçi, hain ve düşman ilan etmekten baÅŸlarını bile kaşımaya fırsat bulamazlar. Ä°deallerini, hedeflerini, deÄŸerlerini, ruhlarını, mevzilerini ve kardeÅŸliklerini kaybeden Ä°slamcılar, aslında uzun bir süredir kendi elleriyle kendilerini tasfiye ettiklerini fark bile edemezler…
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.