Güncel
Ben bu tartışmanın neresindeyim?- Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Follow @dusuncemektebi2
Hemen belirteyim, kendimi hiçbir zaman ‘şucu- bucu’ diye tarif etmedim. Kendimi sadece ve sadece ‘müslüman’ olarak niteliyorum. İnşaallah o noktadan uzağa düşmem. Safım, inancımın tarafında olanların yanıdır. Eğer, İslamcı diye saldırılanların inançları, dünya görüşlerinin vurulması hedefleniyorsa, belirteyim ki, ‘Beni de hesaba katın, ben de oradayım!’ Nice Müslümanlarla da farklı görüşlere sahip olup onları eleştirebilirim ama nihaî tercihte ‘Lailaheillallah Muhammed’un Resulullah’ diyenlerle aynı saftayım. Merkezde olan, inancımın temel ölçüleridir.
‘Ben’zamiri bu satırların sahibi açısından, yerinde kullanılması en zor kelimelerdendir. Genelde, yanlışları hep baÅŸkaları yapar; ama, alkışlanacak iÅŸleri ‘ben’.. Samimî olarak, ‘Ben hata ettim, ben yanlıştayım’ demek genelde çok zordur. Bu yüzden, bu satırların sahibi, direkt ‘ben’ demekten olabildiÄŸince kaçınmaya çalışır. Ama bu yazıda ister istemez fazlaca ‘ben’ demek zorunda kalacağım, mâzur görüle…
***
Son günlerde bir tartışmadır gidiyor, Ä°slamcılık ve Ä°slamcılar üzerine… Ve bu cereyanın ve bu cereyana mensup olduÄŸu düşünülenlerin AK Parti’nin felsefesinden ve yönetim kadrolarından temizlenmesi gerektiÄŸine ve hattâ temizleneceÄŸine dair.. Bunu söyleyenlerin birçoÄŸu da, genel olarak kendilerini Tayyip ErdoÄŸan’ın yakın çevresi olduklarını hissettirecek ÅŸekilde, yani sırtlarını güç merkezine dayayarak konuÅŸuyorlar. Tayyip Bey, AK Parti’nin başına yeniden geçiyor ya, bu hengamede, eyyamcıların doluÅŸtuÄŸu kadrolarda bir silkeleme yapılacağı beklenirken, selden kütük kapma fırsatçılığını sergileyenler de iÅŸte böyle bir tartışmayı baÅŸlattılar.
Bir taraf, Tayyip taraftarı gözükmeye çalışıyor ve haliyle sırtlarını siyasî iktidara dayamaya çalışıyor; diÄŸer taraf ise sırtlarını hayatlarını ve karakterlerini ÅŸekillendiren bir inanç sistemine dayamak dikkatini sergilemeye çalışıyorlar. Bu ikinci grup, kısa vâdede zayıf gibi gözükse bile, ‘sel geçer kum kalır’ misali, kitleleri harekete geçiren temel dinamik güç, günlük menfaat veya siyasî iktidara göre deÄŸil, bu inanç sistemine göre ÅŸekillenir, Müslüman halk arasında… Ä°ÅŸte bu tartışma ve kavganın asıl sebebi, bu dünya görüşünün gücüne duyulan hınçtan kaynaklanmaktadır. Ve birileri, ömrü boyunca hangi çizgide ve dünya görüşüne baÄŸlı olduÄŸu bilinen Tayyip Bey’i bu gibi atraksiyonlarla kuÅŸatabileceklerini sanıyorlar; bu zamana kadar yanılanlar gibi..
***
Bazıları, benim bu konuda sessiz kaldığımı söyleyip; ‘Siz Ä°slamcı deÄŸil misiniz ki, sessiz duruyorsunuz’ diyorlar.
Hemen belirteyim, kendimi hiçbir zaman ‘ÅŸucu- bucu’ diye tarif etmedim. Kendimi sadece ve sadece ‘müslüman’ olarak niteliyorum. Ä°nÅŸaallah o noktadan uzaÄŸa düşmem. Safım, inancımın tarafında olanların yanıdır. EÄŸer, Ä°slamcı diye saldırılanların inançları, dünya görüşlerinin vurulması hedefleniyorsa, belirteyim ki, ‘Beni de hesaba katın, ben de oradayım!’
Nice Müslümanlarla da farklı görüşlere sahip olup onları eleÅŸtirebilirim ama nihaî tercihte ‘Lailaheillallah Muhammed’un Resulullah’ diyenlerle aynı saftayım. Merkezde olan, inancımın temel ölçüleridir.
***
EÄŸer, Ä°slamcılıktan murad, inandığı deÄŸerlere göre bir dünya kurulmasını istemek ise, ÅŸuûr ve basiret sahibi hangi Müslüman, ‘Ben Müslümanım ama inandığım deÄŸerlerin, ölçülerin bir toplum ve dünya düzeni olmasını istemem. Ona karşıyım!’ diyebilir? Birileri, biz de ‘müslümanız..’ diyorlarsa ve sonra da Müslümanları taÅŸlıyorlarsa, onlara, önce içinde bulundukları kafa karışıklığından kurtulmaları tavsiye olunur.
Bu genel çerçeve içinde, bu tartışmaların dışında kaldığımı sananlara, -dikkatlerinden kaçmıştır- 24 Nisan tarihli yazımdan, ‘Tayyip Bey’den beklenen...’ ara cümlesiyle yazdığım notu hatırlatırım.
***
Bu saldırılar, Tayyip Bey’e yakınlık havası verilerek yapıldığından, o gibilere ihtarı bizzat Tayyip Bey’in yapmasını bekliyordum ki, onun, bu konuda dün Rusya’ya giderken söyledikleri, sanırım, birilerinin dizginlenmesi için kâfidir. Şöyle diyor Tayyip Bey: ‘(…)Ä°slamcı olanlar atılıyor, Ä°slamcı olmayanlar getiriliyor’deniliyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında, Ä°slamcı olmak ya da olmamak ÅŸeklinde bir ayrım yapmak yanlış. Biz tekkeye mürid aramıyoruz ki… (…) Ama bazıları iÅŸi tamamen ÅŸirâzesinden çıkardı. Ä°ÅŸi, kendi belirledikleri çerçevede kalan insanları ‘doÄŸru’, onun dışındakileri de ‘yanlış’ addetme noktasına getirdiler. Onların da böyle bir hakları yok, benim de yok.’
Ama iÅŸi ÅŸirazesinden çıkaranlara yönelik sözler, TRT Haber’de dün 12.35’teki yayında sansürlendi; niçin?
Henüz yorum yapılmamış.