Sosyal Medya

Coğrafyamız

7 soruda Hamas'ın hamlesi

Gazze yönetimini elinde bulunduran Hamas, kuruluş belgesinde tamamı yer almayan ama yıllar içinde izlediği politikaları içeren yeni bir siyaset belgesi yayınladı. Hamas, bunun, "günün gerçeklerine uygun ama Filistin davasını da sürdüren" bir belge olduğunu belirtti. Peki, bu belgenin anlamı ne? Neden ihtiyaç duyuldu ve belge tartışmalı konularda ne diyor?



1-Bildirinin amacı ne?

Hamas lideri Halid MeÅŸal, Hamas’ın 1 Mayıs’ta açıklanan yeni siyaset belgesinin “Hamas’ın bölgesel ve uluslararası atmosferden kaynaklanan gerçeklerle baÅŸ etmeye hazır mantıkta, ancak Filistin halkının davasının temsilcisi olduÄŸunu da vurgular nitelikte” olduÄŸunu söyledi.

Hamas’ın yeni siyaset belgesi bir yandan uluslararası anlaÅŸmalarla da kabul görmüş bir biçimde 1967 sınırları içinde bir Filistin Devleti kurulmasını istiyor ama bir yandan da Filistin davasının ideallerinden olan bütün Filistin topraklarında “nehirden denize kadar” devlet kurmaktan vazgeçilmediÄŸini belirtiyor.

Siyaset belgesi yalnızca Hamas’ın duruÅŸunu yeniden tanımlamakla kalmıyor. Hamas’ın Fetih örgütü ile iliÅŸkilerine de yeni bir ivme getirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, Hamas’ın Mısır, Körfez ülkeleri ve Batı ile olan iliÅŸkilerinde de yeni olanaklara kapı aralıyor. Ayrıca Hamas, kendisini destekleyen Türkiye ve Katar gibi ülkelerin uzun süreden beri kendisine tavsiye ettiÄŸi gibi, pratik anlamda zaten deÄŸiÅŸmiÅŸ duruÅŸunu yazılı bir hâle de getirmiÅŸ oluyor.

2-Hamas yeni siyaset belgesine neden ihtiyaç duydu?

Hamas’ın 18 AÄŸustos 1988 tarihli KuruluÅŸ Bildirgesi, bugüne kadar özellikle Batı ile iliÅŸkilerinde hep Hamas’ın önüne konuldu. Bu bildirge, Ä°srail’in Hamas ve Hamas’ın kontrolü altındaki Gazze’ye yönelik her türlü saldırısına da bahane edildi.

1988 yılında, Filistin halkının topluca direniÅŸe geçtiÄŸi ilk intifada zamanında yazılmış KuruluÅŸ bildirgesinin baÅŸlangıcında, hatta giriÅŸ bölümünden bile önce, Müslüman KardeÅŸlerin kurucusu Hasan El Banna’nın “Ä°srail, Ä°slam ondan önce gelenleri yok ettiÄŸi gibi onu da yok edinceye kadar varlığını sürdürecektir,” sözüne yer veriliyor olması, Hamas’a karşı hep kullanıldı. Ä°srail ve onu destekleyen Batılı ülkeler bu ve bildiride yer alan benzer cümlelere dayanarak, Hamas’ın kazandığı 2006 seçimlerini tanımadılar. Bu seçimlerde Hamas, Filistin Parlamentosu’nun 132 sandalyesinin 76’sını kazanmıştı.

ABD, Rusya, AB ve BM’den oluÅŸan, OrtadoÄŸu dörtlüsü olarak bilinen yapı, seçim sonuçlarını tanımak için Hamas’ın önüne dört ÅŸart koydu: Ä°srail’in varlığını tanımak, terörü reddetmek, Oslo gibi daha önce Filistin meselesi üzerine yapılmış uluslararası anlaÅŸmaları tanımak ve Ä°srail ile müzakerelerde bulunmak.

O dönemde Hamas’ın, seçimlere girmesinin bile Ä°srail’in varlığını ve seçimlerin yapılmasına temel dayanak olan Oslo anlaÅŸmalarını kabul ettiÄŸi anlamına geleceÄŸi yönündeki savunmalar da  yanıt bulmadı. 2007 yılında Hamas’ın o dönemdeki BaÅŸbakanı Ä°smail Heniye, Hamas’ın, Ä°srail’in 1967 sınırlarına çekilmesi karşılığında Arap ülkeleri tarafından tanınmasını öngören Arap Barış planını kabul ettiÄŸini açıkladı. Ancak, bu da yine Batı’nın ve Ä°srail’in, ‘ama kuruluÅŸ bildirgeniz öyle söylemiyor’ tepkisiyle karşılaÅŸtı. Yeni siyaset belgesi, bu tür itirazları da ortadan kaldırmayı amaçlayan pragmatik bir adım da niteliÄŸinde.

3-Hamas bu bildiriyle Ä°srail’i tanımış mı oldu?

Hamas’ın yeni siyaset bildirisi, “1967 topraklarında baÅŸkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması ve mültecilerin yurduna geri dönmesi, herkesin üzerinde uzlaÅŸtığı ulusal bir formüldür” diyor.

1948’de kurulan Ä°srail, 1967’de de Batı Åžeria, Gazze ve DoÄŸu Kudüs’ü iÅŸgal etmiÅŸti. Soruna çözüm arayan bütün uluslararası çabalar da 1967 sınırlarının esas olacağını vurguluyor ve bu sınırlara dönülmesi çaÄŸrısı yapıyor.

1967 sınırları Hamas’ın kuruluÅŸ bildirisinde yer almıyor. Ancak, Hamas sözcüleri ve liderleri daha önce demeçlerinde bu sınırlara atıfta bulunmuÅŸlardı. Bu sefer 1967 sınırlarına siyasi  belgesinde de yer veren Hamas, böylece Ä°srail’in en azından var olduÄŸunu dolaylı olarak kabul ediyor. Çünkü, 1967’deki haritada Ä°srail var. Ancak siyaset belgesi hemen arkasından, bunun Ä°srail’in tanınması anlamına gelmeyeceÄŸi vurguluyor.  Siyaset bildirisinin diÄŸer bazı maddelerinde de, 1967 sınırları temelindeki Filistin’in ancak geçici bir formül olduÄŸu ima ediliyor. ÖrneÄŸin, 1967 vurgusundan hemen önce, “Hamas, nehirden denize kadar tüm Filistin topraklarının kurtarılması dışındaki hiçbir alternatifi kabul etmeyecektir” vurgusunu yapıyor.

Yani belge, Ä°srail’in var olduÄŸunu, hatta belli bir süre hem Filistin’in hem Ä°srail’in yan yana olabileceÄŸini kabul ediyor ancak, bütün Filistin toprakları üzerindeki iddiasından tam olarak vazgeçmiyor. Bu, Hamas için yeni bir tutum deÄŸil, ama bunu yazılı bir belge haline getirmiÅŸ oluyor.

4-Hamas, Müslüman Kardeşlerden ayrıldı mı?

Hamas’ın KuruluÅŸ Bildirgesi, örgütü tanımlarken, Müslüman KardeÅŸler ile olan bağına özel bir vurgu yapıyor. Ä°kinci maddede Müslüman KardeÅŸler’i, “çağın en büyük Ä°slami Hareketini oluÅŸturan evrensel bir teÅŸkilât” olarak tanımlayıp, “Hamas, Filistin'deki Müslüman KardeÅŸler Grubu'nun bir kanadıdır” diyor.

Yeni siyaset belgesi, bu atıfta bulunmuyor. Müslüman KardeÅŸler bağından söz etmiyor. Kendisini şöyle tanımlıyor: Hedefi Filistin'in kurtuluÅŸu ve siyonist projeyle mücadele olan, çıkış noktaları, hedefleri ve araçları itibariyle Ä°slâm'ı referans alan Filistin Ä°slâmi Ulusal Özgürlük ve DireniÅŸ Hareketi.

MeÅŸal bu yeni tanımla ilgili, "Hamas, fikri açıdan Ä°hvan (Müslüman KardeÅŸler) ekolünün bir parçasıdır ancak biz bağımsız bir Filistin örgütüyüz" açıklamasını yaparak, kuruluÅŸ bildirgesindeki farkı da vurgulamış oldu.

Müslüman KardeÅŸler vurgusunun yeni siyaset bildirisinde yapılmamasının nedeni, Mısır ile iliÅŸkilerde yeni bir dönem arayışı. Gazze’nin, dış dünyaya açılan tek kapısı Mısır üzerinden. Mısır’da seçilmiÅŸ yönetime darbe yapan Sisi döneminde, Gazze üzerindeki baskılar da yoÄŸunlaÅŸtı. Mısır yönetimi 2016 yılında, Mısır Savcısı HiÅŸam Bereket’e yönelik suikastin arkasında Müslüman KardeÅŸler’in olduÄŸunu ve Gazze’de Hamas tarafından eÄŸitildiklerini öne sürdü. Hamas’ın Müslüman KardeÅŸler ile bütün iliÅŸkilerini kesmesini istedi. Hamas, Müslüman KardeÅŸler ile ideolojik ve dini iliÅŸkileri olduÄŸunu, örgütsel bağının olmadığını ve Mısır’ın iç iÅŸlerine karışma niyeti taşımadığını açıkladı. Bu durumu, yeni siyaset belgesinde  Müslüman KardeÅŸler’e vurgu yapmayarak göstermiÅŸ oldu. Mısır, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan da Müslüman KardeÅŸler'i terör örgütü olarak kabul ediyor. Benzer bir adım, ABD’deki Trump yönetiminin gündemine de gelmiÅŸti. Ancak bu konuda kesin bir karar alınmadı.

5- Bildirinin zamanlamasının özem bir önemi  var mı?

Hamas'ın yeni siyaset belgesi, Filistin Yönetimi BaÅŸkanı Mahmud Abbas'ın Washington'ı 3 Mayıs'ta ziyaret etmesinin ve ABD BaÅŸkanı Donald Trump yönetiminin yeni bir Ä°srail-Filistin barış süreci için hazırlanmasının öncesinde duyuruldu. Son günlerde Filistin Yönetimi BaÅŸkanı Abbas, Gazze’ye maaÅŸ ödemelerinin durdurulabileceÄŸini söylemiÅŸti.

Hamas’ın seçimleri kazandığı 2006 yılından bir yıl sonra, Hamas ve Fetih Örgütü arasında çatışmalar çıkmış, Fetih Örgütü yönetimi ele geçirmeye çalışmış, sonuçta Batı Åžeria Fetih’in, Gazze’de Hamas’ın kontrolü altına girmiÅŸti. O günden beri yapılan uzlaÅŸma çabaları ve denemeleri de tam olarak sonuç vermedi. Ä°ki bölge arasındaki bölünme devam etti. Mevcut durumda kağıt üzerinde bir uzlaÅŸma hükümeti var ancak yönetimde iki baÅŸlılık devam ediyor. Trump ile görüşmeye gitmeden önce Abbas, bu bölünmeyi sona erdirmek için Gazze’de maaÅŸların ödenmeyeceÄŸi ve yardımların durdurulabileceÄŸini söyleyerek, Hamas üzerinde baskı oluÅŸturdu.

6- Bildiri, Fetih-Hamas uzlaşmasına yardım edebilir mi?

Uluslararası anlamda Filistin’in temsilcisi olarak kabul edilen, laik Filistin örgütlerin çatısı biçimindeki Filistin KurtuluÅŸ Örgütü’nde Fetih egemenliÄŸi var.  Hamas ve Ä°slami Cihad gibi gruplar FKÖ içinde yer almıyor.

Hamas’ın KuruluÅŸ Bildirgesi FKÖ’nün mücadelesini "küçümsemediÄŸini" söylüyor ancak laik olması nedeniyle eleÅŸtiriyordu ve “Filistin KurtuluÅŸ Örgütü'nün Ä°slam'ı kendisine yol olarak seçtiÄŸi gün, biz onun askerleri oluruz ve düşmanı yakacak ateÅŸinin yakıtı oluruz” diyerek FKÖ’den uzak durmasının nedenini de açıklıyordu.

Ancak, neredeyse yirmi yıl süren tartışmalar sonucunda Hamas, bu ÅŸart yerine gelmeden de FKÖ’ye katılmak istediÄŸini dile getirmeye baÅŸladı. Fetih ve Hamas’ın uzlaÅŸmasını öngören bütün çabalar ise Hamas’ın FKÖ’ye katılımını öngörüyordu.

Hamas’ın yeni siyaset belgesi ise, bu konuda daha da ileri adımlar atarak, FKÖ’yü “içerideki ve dışarıdaki Filistinliler için ulusal çerçeve olarak” tanımlayıp, buna özen gösterilmesini istiyor.  "Bunun, demokratik ilkeler çerçevesinde Filistinli tüm kesimlerin katılımını saÄŸlayacak ÅŸekilde yeniden yapılandırılması gerekmektedir" diyor.

Hamas, “Serbest ve ÅŸeffaf seçimler temelinde Filistin ulusal merci ve kurumlarının kurulmasında ısrarcı” olduÄŸunu yeni siyaset belgesinde belirtiyor.

Her ne kadar Filistin Özerk Yönetimi’nin kurulmasının temel belgesi olan Oslo AnlaÅŸmasına karşı olduÄŸunu yeni siyaset belgesinde anlatsa da Hamas, Filistin Özerk Yönetimi’nin rolünü de “Filistin halkına hizmet ve onun haklarının ve güvenliÄŸinin saÄŸlanması” olarak tanımlıyor.

7- Batı’nın Hamas’tan istediklerini yeni belge ne ölçüde karşılıyor?

Batı’nın Hamas’tan dört isteÄŸi var: Terörü reddettiÄŸini açıklaması, Ä°srail’in varlığını tanıması, Oslo gibi daha önce Filistin meselesi üzerine yapılmış uluslararası anlaÅŸmaları tanıması ve Ä°srail ile müzakerelerde bulunması.

Yeni siyasi belge, Ä°srail’in var olduÄŸunu kabul ediyor ama tarihsel Filistin’den vazgeçmiyor. Belgede, Ä°srail ile müzakerelere ilgili her hangi bir atıf bulunmazken MeÅŸal, Ä°srail ile doÄŸrudan müzakereleri reddettiklerini belirtti.

Yine KuruluÅŸ Bildirgesinde Yahudileri doÄŸrudan hedef alan cümleler de yok. Tam tersine ÅŸu tanımlama yapılıyor:  “Hamas, bir din olarak Yahudilik ile Siyonist proje ve Siyonist rejimin farklı olduÄŸunu düşünmektedir. Siyonist projeyle mücadele, Yahudilerle dinlerinden dolayı mücadele deÄŸildir. Hamas’ın mücadelesi, Yahudilere deÄŸil, iÅŸgalci ve mütecaviz Siyonistlere yöneliktir.

Oslo AnlaÅŸmasını tanımadığını deÄŸil, “kabul etmediÄŸini” vurgulayan belge, terör meselesiyle ilgili doÄŸrudan bir atıf yapmıyor. Ancak silahlı direniÅŸin hak olduÄŸunu da vurguluyor ve ÅŸu görüşlere yer veriyor:

İşgalci rejime karşı tüm araçlarla direniş, tüm dinler ve uluslararası yasalar açısından meşru bir haktır. Bu araçların merkezinde de silahlı direniş bulunmaktadır. Silahlı direniş, ilkelerin savunulması için stratejik bir seçenektir. Hamas, direnişe ve onun silahına darbe vurulmasını reddetmekte direniş araçlarının ve silahlarının geliştirilmesini Filistin halkı için bir hak olarak görmektedir.

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.